15
Ocak
2025
Çarşamba
ÇAT - ERZURUM

Milli Eğitim Bakanlığı'na açık mektup

Değerli Bakanım, saygı değer Personel atama kurulu üyesi Hocalarım. Ben ülkemizde sayıları onbinleri bulan ve yıllardır atamalarda mağdur edilen Almanca ve Fransızca Öğretmenliği mezunu arkadaşlarım ile şahsım adına bu mektubu yazıp yayınlama gereği duydum. Umarım bu ülkenin vatandaşı olan bizlerin sorunlarına yetkili ve görevli kişiler olarak kulak verip bu yazımı okuma zahmetine katlanırsınız.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki ülkemizin içinde bulunmuş olduğu bu ekonomik sıkıntıların bizler de bilinci ve üzüntüsü içerisindeyiz. Ama şuna inanıyoruz ki icraatları ile bu hükümeti hep sevdik hep destekledik. Bunları altyapı olsun diye yazmıyorum ama sorunları aşacak insanların işbaşında olduğunu ve bu sıkıntılarımızdan sizlerin önderliği ve idareciliği bizlerin de yürekten ve samimi desteği ile kurtulacağımızdan hiçbir zaman ümitsizlik duymadık. Yenilikçi, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye için yapacaklarınızın daima destekçisi oluyoruz. Olmaya da devam edeceğiz.

İnşallah hükümetimizin ve halkımızın büyük bir kesiminin de istekli olduğu AB sürecinde istediğimiz neticeleri alır, genç ve dinamik ülkemizin önündeki en büyük kota kaldırılmış olur. Böylesine iyi niyetler beslediğmiz ve hayali içinde olduğumuz AB, ekonomimiz açısından olduğu kadar, çağdaş ve medeni bir yaşam tarzı ve toplumumuz için de önemlidir.

Eğitim sistemi bakımından da kabul edilebilir bir çağdaşlık örneği sergileyen ve yakalanmaya çalışılan, model alınan AB ülkelerinde bugün okullarda ilköğretimden başlayarak 2. ve hatta 3. yabancı dil eğitimi verilmekte ve bunun önemi üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Bizler de yabancı dil öğretiminin, özellikle küçük yaşlarda başlatılmasının faydası ve öneminin bilincindeyiz.

Özellikle içinde bulunduğumuz teknoloji ve iletişim çağında ülkemiz üzerinde oluşturulan kötü önyargını kaldırılması ancak iletişimle mümkündür ki buda yabancı dil eğitiminin bilinen en önemli noktasıdır. Oysa ülkemizde yıllarca emek verip yabancı dil öğretmenliği bölümlerinden mezun olmuş ve bu önemli göreve kendilerini hazırlamış binlerce pırıl pırıl gençler varken (şunu sizlerde biliyorsunuz ki eğitim bir toplumun en hayati konusudur ve istenildiğinde imkansız yoktur) Un varken, şeker varken yani....  malesef yıllardır bu konuda hiç bir girişimde bulunulmadığı gibi bizlerde Milli Eğitimimizde büyük zararlar görmüştür, görmektedir.

Yaklaşık 10 yıldır Eğitim Fakültesi Adı ile hizmet veren üniversitelerin Yabancı dil mezunu arkadaşlarımız öğretmen olarak atanmayarak mağdur ediliyor ve hatta hatta bu kurumlara öğrenci alınarak devamlılığı sağlanıyor. Sorarım sizlere 25 yaşına kadar okumuş bir kişi hayallerini umutlarını bağladığı ( belki sizlerden de  yaşayanınız vardır) nice sıkıntılara katlanarak bir ekmek kapısı olarak görülen okullarından mezun olmak için 5 yıl çaba veriyor. Ve sonu hüsran... Çoğu evlilik çağını çoktan aşmış ve yine çoğu atanınca evlenirim diyen 1000 leri oluşturuyor. Evlenecekler mi dersiniz? lütfen çıkın bunu söyleyin şubatta toplu nikah kıymaları için Belediyelerden gün almaya akın etmezlerse o zaman ne derseniz deyin. 

Sayın Bakanım; bunlar güler yüzlü acınacak hayat hikayelerimizin benzer yönleri, lütfen bize kulak verin. Ve artık siyaset denilince yalan dolan anlamını anmamıza engel olun, bir ışık yakın en azından bu yolda. İngilizce Sertifikası alan 150 arkadaşımızı atayarak bizlere umut verdiniz bu yaşımızla kalkıp ailemizin rızkını, evlilik parasını sertifika almak için yarışarak yatırdık okullara. Yazık değilmi? Söyleyin sizin hiçmi hatanız yoktu bu işte.

Ve son sözlerimiz bizim sesimize kulak verip zaman ayırdığınız için minnettarız. Lütfen hakkımız olan atanma hakkımızı verin bizlere. Sayın Başbakanımız  "üniversiteliler taşı sıkıp suyu çıkarmalı" diyor. Katılıyoruz. Lütfen bize taş verin. Gerçek bir şans istiyoruz yalnızca ismimizin atama kılavuzunda geçmesi bizi tatmin etmiyor artık . Şayet Barajın  tekrar düşürülmesi halinde önümüzdeki dönem yine atanma şansımızın sıfır olduğunu her iki tarafta çok biliyor... Kusura bakmayın ama artık bunları yemiyoruz. Bir kez daha teşekkür eder Aydınlık ve Büyük Türkiye yolunda birlikte nice başarılar dilerim.

Mahir Sarı
Yayın Tarihi : 6 Kasım 2004 Cumartesi 10:57:18
Güncelleme :2 Mart 2005 Çarşamba 13:30:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?