Pasinler Lisesi Kültür Edebiyat Kulübü ve Üniversite Kitabevi'nin katkılarıyla Cumhurbaşkanlığınca başlatılan "Türkiye Okuyor Kampanyası" kapsamında "Okumanın Neresindeyiz, Nasıl Okumalı?" konulu bir söyleşi toplantısı düzenlendi.
Eğitimci -Yazar Mahmut Balcı'nın yönettiği söyleşiye konuşmacı olarak Eğitimci -Yazar Murat Ertaş katıldı. Murat Ertaş kendi okuma macerasının büyüklerin kadife sesinden dinlediği masallarla, hikayelerle, hatıralar ve sohbetlerle başladığını daha sonra ise Cin Ali'yle, birer cüz gibi ince Keloğlan, Köroğlu hikaye kitapçıklarıyla hız kazandığını, zamanla Tarık Buğra, Kemalettin Tuğcu ve Ömer Seyfettin hikayeleri, peygamber kıssalarıyla beraber mahalle bakkalından aldığı veya kiraladığı Tommiks, Teksas ve Karaoğlan gibi çizgi-roman kitaplarıyla da bir alışkanlık haline dönüştüğünü söyledi.
Ertaş, “Aile büyüklerinin kitap okuması, çocukları kendiliğinden kitap dünyasıyla yakınlaştırmış oluyor. Mesela babam eve bazı dergi ve gazeteler getirir, bunları bize sesli okuturdu. Haftanın birkaç akşamında da siyer ve peygamberler tarihi okurduk. Kardeşler olarak sırayla okurduk. Sonra fasikül fasikül biriktirip matbaalarda ciltlettiğimiz ansiklopedileri okuyup genel kültürümüzü geliştirdiğimiz yıllardan sonra ise ruh dünyamı oluşturan romanlar, denemeler, şiirler, fikir ve tarih kitaplar beni etkiledi” dedi.
İyi bir ders çalışmanın yolunun da ciddi bir okumadan geçtiğini ifade eden Murat Ertaş, "Her ne kadar okumanın ilk amacı eğitime yardımcı olan öğrenimi almak ve mesleki kariyer kazanmak olsa da kişinin mesleğini kazanmasının da yolu da okumaktan geçiyor. Okul derslerine çalışmak da okumaktır. Bize anlatılan her ders, yaşadığımız dünyanın ve kendimizin şifrelerini öğrettiği gibi itibarlı ve kazançlı bir meslek edinmemizi de sağlar. İlk bakışta maddi bir okuma görünen örgün eğitim de insana farkında olmadan birçok şey öğretir ve ruh dünyasını zenginleştirir. Diğer bir neden, okumayan bir insanın anlama ve algılama güçlüğü çekmesinin kaçınılmaz olmasıdır. Anlama ve algılama güçlüğü çeken insanlar huysuz, hırçın ve hoyrat olur; peşin hükümlü olur. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmayacağına göre, okumayan kişi başkalarının fikirleriyle yaşar, başkalarının güdümüne girer. Benliğini kaybeder, birey olamaz" diye konuştu.
Okul Müdürü Resul Polat ise konuşmasında öğrencilere bu günleri kitap okuyarak iyi değerlendirmelerini tavsiye etti. Edebiyat öğretmeni Elif Aydın programın öğrenciler tarafından gördüğü ilgiden dolayı konuklara teşekkür etti.