Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Türkiye'de organize hukukun kurulduğunu ileri sürdü.
Afyonkarahisar'da Türk-İş İl Başkanı Muharrem Uslu'yu ziyaretinde konuşan CHP Genel Başkanı Tekin, Türkiye'nin temel sorunlarının yoksulluk, yolsuzluk ve işsizlik olduğunu dile getirdi. Türkiye'de uzun süredir sadece türban konusunun değil çeşitli tartışmaların olduğunu anlatan Gürsel Tekin, bunların çok gereksiz tartışmalar olduğunu ifade etti. Türban tartışmasının belli bir noktaya geldiğini anlatan Tekin, üniversitelerde bu sorunların hemen hemen tartışılmaz hale geldiğini söyledi. Tekin, "En azından
hiçbir üniversitede türbanlı kardeşlerimizin eğitim hakları gasp edilmiş değil. Ama ısrarla iktidar bunu kaşımak istiyor başka noktalara götürmek istiyor. Yani çözümden yana gibi gözükse de, çözümü önerebildiğimiz proje içerisinde kendilerini görmek istemiyorlar. Bunu sıcak tutmalarının temel sebebi Türkiye'de çok ciddi olaylar oluyor" dedi.
Organize hukuk kurulduğunu belirten Tekin, şunları söyledi: "Yani Türkiye'de organize çete olurdu, organize mafya olurdu, organize yolsuzluk olurdu. Şimdi organize yasa, organize hukuk var. Bu iktidarda olan siyasi parti içinde hayırlı bir iş değildir. Yasama, yürütme, yargı dünyanın her yerinde demokrasiyle işleyen bu 3 tane kurum farklı kurumlardır. Eğer siz 3 kurumu tekil bir şeye bırakırsanız, bir tek adam himayesine bırakırsanız kim olursa olsun tehlikelidir. Yarın Kemal Kılıçdaroğlu da başbakan
olsa onun içinde tehlikelidir. Mutlaka bunun giderilmesi lazım. Yani böyle organize bir iş olabilir mi?"
Son yıllarda bunların konuşulmaz hale geldiğini savunan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanki Türkiye'de yolsuzluk yokmuş gibi algılanıyor. Ya da yoksulluk yokmuş gibi algılandı. Türkiye'nin sosyal yapısı bozuldu. Dünyanın hiçbir yerinde, bir de övünerek Sayın Başbakan'da söylüyor. 'Ekonomi de 16. sıradayız.' Ekonomide 16. sırada olan bir ülkede 10 milyon insan sosyal yardımlarla geçinir hale gelmişse bu bir ülkenin en büyük ayıplarından biridir."
Bu ülkede mutlaka sosyal devletin en kısa süre içerisinde tesis edilmesi gerektiğini anlatan Tekin, şöyle konuştu: "İnsanların sağlığı yaşam hakkıdır, anayasal haktır. Eğitim hakkı. Eğitim hakkı tartışmasız anayasal hak haline gelmeli. Geçinme hakkı yani devlet iş bulana kadar o vatandaşın geçimini sağlayacak ücreti vermek zorunda. Bunların hepsi bizim projelerimizin içerisinde var. Bunları da sağlayacağız. Bir gece yarısı çok tartışıldığı için bunu paylaşmak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanına sanki
ailesine, eşine kişisel bir husumetten dolayı bir boykot varmış gibi gösteriliyor. Kesinlikle böyle bir şey yok. Geçmiş dönemlerde de olmadı. Sayın Deniz Baykal döneminde de 'Efendim yani Köşk'ü protesto ediyoruz eşinden dolayı, ailesinden dolayı' diye bir şey olmadı. Bu mümkün olabilir mi?"
Cumhurbaşkanını uygulamalarından dolayı protesto ettiklerini anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı mı olacak, AK Parti'nin mi Cumhurbaşkanı olacak? Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhurbaşkanı olamadı halen. AK Parti Cumhurbaşkanı gibi davranıyor. Son yargıdaki operasyonda ben Cumhurbaşkanından bir tavır beklerdim. Sonuç itibariyle Cumhurbaşkanı hepimizi temsil eden biridir. Bunlar olmayınca bizim temel sıkıntımız burada."
CHP'nin kişisel olarak herhangi bir aileye ya da insanlara böyle boykotunun söz konusu olmadığını anlatan Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: "Tam tersine bugün bir gazete de çıkmıştır. Sayın Emine Erdoğan'ın böyle bir boykotu var. Sayın Başbakan'da kendisi ifade etti. 'Ben eşim ya da kızımla gidebilirim. Belli ki eşi Emine hanımı ikna edememiştir."