Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, "Balkan Bölgesi ve Güneydoğu Avrupa Türkiye olmaksızın tam değildir. AB, içinde Türkiye olduğu zaman tam bir birlik olacaktır" dedi. Haris Silajdzic, Avrupa'nın Asya'ya uzanan köprü konumundaki Türkiye'den vazgeçmeyi göze alamayacağını söyledi.
İzmir'de düzenlenen 9. Kuzey Güney Avrupa Ekonomi Forumu'nun "Güneydoğu Avrupa'nın Gelişimi: Global Kriz ve Avrupa'ya Etkileri" konulu birinci oturumu yapıldı.
Başkanlığını eski Avrupa Komisyonu Başkanı Dr. Jackues Santer'in yaptığı oturuma Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stjepan Mesic ve Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Haris Silajdzic konuşmacı olarak katıldı.
Oturumda konuşan Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Prof.Dr. Haris Silajdzic, Avrupa'nın Türkiye olmaksızın tam bir birlik olamayacağını ifade etti. Silajdzic, AB'nin içinde Türkiye olduğu zaman tam bir birlik olabileceğini belirterek Avrupa'nın Asya'ya uzanan bu köprüden vazgeçmeyi göze alamayacağını dile getirdi. Krizin dünyanın artık yeni bir oluşum ve anlayışa ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini savunan Silajdzic, şöyle konuştu: "Dünyanın yaşadığı krizde sadece ekonomik göstergeler değil bazı ülkelerin dışlanması ve insanın merkezden uzaklaştırılması da etkili oldu. Değişim kıvılcımları her zaman büyük devletlerden gelmek zorunda değildir. Dünyadaki büyük ülkeler bu kıvılcımları başlatamayacak derecede yorgun ve kafası karışık durumda olabilir."
Balkan bölgesi ve Güneydoğu Avrupa'nın Türkiye olmaksızın tam olamayacağını ifade eden Silajdzic, sözlerine şöyle devam etti: "Avrupa Birliği de içinde Türkiye olduğu zaman tam bir birlik olacaktır. Tüm güçlere ihtiyacımız var. Avrupa kendi içine kapanmayı ve sınırları içine hapsolmayı göze alamaz. Asya'ya uzanan bu büyük köprüden vazgeçmeyi göze alamaz. Bir sonraki yüzyılın büyük gücü Asya olacaktır. Hegel'in dediği gibi dünyanın ruhu yer değiştiriyor. Avrupa niye Asya'dan bağlarını koparsın, bunu anlamak mümkün değil."
Biz yeni bir kalite, yeni kavramlar üreteceksek o zaman bunun içine herkesi katmamız gerektiğini anlatan Silajdzic, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bush gibi yapmayalım. Bazı Avrupalılar Türkiye'ye karşı belli düşüncelere sahipler, çünkü müslüman ülke. Ama bu dışlama demektir. Yeni bir sistem, herkesi içine katacak şekilde icat edilmediği sürece iki ya da üç siyasi iradenin, felsefenin dayandığı bir sistem olacak ve başarısızlığa mahkum olacaktır. İncil'de dediği gibi insanlar sadece ekmekle yaşamazlar. Kur'an da da (Biz sizleri yarattık kavimler ve milletler olarak birbirinizi tanıyasınız) Bu ne kadar büyük bir mesaj öyle değil mi? Bu dışlamacı yaklaşım özellikle batıda bugünkü içinde bulunduğumuz durumun kabahatlisidir. Mevcut ekonomik sistemde problemler varsa bu, dünyanın geri kalanı dışlandığı için, hedefin artık insan olmamasından kaynaklanmaktadır.''
Ekonomi insanın mutluluğunu hedeflemesine rağmen son yıllarda kalkınma hızı ve rakamların bunun önüne geçtiğini belirten Silajdzic, insanlardan bir çip gibi hareket edilmesinin beklendiğini ifade etti. Silajdzic krizlerden arınmış bir dünya için adaletin de sağlanması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Adaletin sağlanması konusunda en çok çaba gösteren ülkelerden biriyiz. Bosna-Hersek'e karşı geçmişte yapılan hatalardan dolayı BM özür diledi ve biz bunu kabul ettik. Ancak geçmişte olanların unutulması talepleri bu hatanın tekrarlanması anlamına geliyor."
Belgrad'da Miloseviç'in yaptığına meşruiyet kazandırmanın da hata olacağını ifade eden Silajdzic, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bunları unutalım, geleceğe bakalım sözleri krizlere yol açıyor. Bugün yaşanan krizlerin kaynağı bu. Asgari bir adalet olmaksızın bu dünyada sürekli sorun yaşayacağız.'' Forumun ilk oturumunun ardından cumhurbaşkanları ve üst düzey katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi.