MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin düzenlediği mitingde yağmur altında Manisalılar'a seslendi.
Yerel seçimler öncesinde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen miting nedeniyle Manisa'ya geldi.
Yağmur altında mitinge gelen partililer polis aramasından geçtikten sonra alan girdiler.
Miting belediye başkan adaylarının platforma çıkarak partilileri selamlamasıyla başladı. MHP Manisa Belediye Başkan Adayı Cengiz Ergün bir konuşma yaptı.
Cengiz Ergün Manisa'yı geleceğe taşıyacak projeler hazırladıklarını belirterek Manisalılar'dan oy istedi. Daha sonra İl Başkanı Mesut Bayram Laçalar bir konuşma yaptı. Partililerin yoğun tezahüratları arasında Genel Başkan Devlet Bahçeli platforma çıkarak partilileri selamladı. Partililerin attığı "Devletin başına Devlet gelecek" sloganları arasında kürsüye çıkan Bahçeli, Manisa'da olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi yönden çok tehlikeli dış sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir süreçte seçimlerin gerçekleştirileceğine dikkat çeken Bahçeli şöyle konuştu:
"MHP seçime katılan de demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görülen 19 siyasi partiden birisi olarak Türkiye'ye genelinde çok değerli adaylarla bu yarışa katılıyor. Manisa'da yeni belediyeler kazanmak amacıyla Manisa'nın değerli evlatlarından çok büyük hizmetler sunacak değerli kardeşlerimiz belediye başkan adayı ve meclis üyesi olarak sizlere takdim ettik. Bu şahsiyetler Manisalılar gerekli teveccühü gösterirse kazandıkları takdirde biliniz ve inansız ki belediyenin kapısı herkese açık olacak. Belediye tarafsız olacak. Zengin fakir ayrımı yapmayacak. Belediye MHP'lileri kollayıp başkalarını dışlamayacak. Ve MHP olarak kendilerine kefiliz".
Konuşmasında hükümete yüklenen Genel Başkan Bahçeli, "29 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimler sadece belediye başkanları ve üyeleri seçmekle kalmamalıdır. Bu seçimlerde 6 yılı aşkın bir süredir ülke yönetiminde bulunanlara uyarı ve ders vermelidir. Buna çok ihtiyaç var. Bu seçimlerde tekrar aşırı bir şekilde gördüğümüz Sayın Başbakan'ın davranışları göz önüne alındığında birçok kişiye gerekli dersin verilme zamanı gelmiştir. 6 yıldan fazladır bu ülkeyi yöneten birisi olarak, kendisine teveccüh göstermiş bu milletin evlatların doğru bilgiler sunmak yerine bütün yanlışlıkların tartışmadan uzak kalması için siyasi kültürü yozlaştıran, kirleten ve çirkin sözlerle alaya alan ve siyasi partiler arasında bir daha kardeşçe kucaklaşmaya fırsat vermeyecek iftiralarla seçim propagandası yürütüyor. Bunu başta AK Parti'liler anlamalı. Onlarda bu ülkenin vatandaşlarıdır. Onlar gerekli desteği vererek tek başına iktidar yaptılar ancak bu yanlış gidişatı önce AK Parti'liler görmelidir. Bu gidişat hayırlara vesile olmaz.
Sayın Başbakan bu yolu takip ederken 6 yılı aşkın bir süredir ortaya koyduğu politikalarla sonuç alamamanın ezikliği içindedir. Koalisyonlar dönemine bir-daha dönmemek için siyasi iktidar için düşünen insanların oylarının yanında iç ve dış odaklardan aldığı destekle iktidar oldu. Sayın Başbakan acemi ve aceleci olarak ne yaptığını bilmez bir şekilde kendini iktidar yapan çevrelere hoş görünmek için teslimiyetçi bir politikayla Türkiye'yi bugün çok büyük bir sıkıntının içine sokmuştur. Ondan dolayı vatandaş ülke kaybetsin ben kazanayım mantığıyla hareket ediyor. Bir gerilim politikası uyguluyor. Kendinse oy vermiş olan kitleyi pekiştirmek, böylece iktidarını devam ettirmek için bu stratejiyi takip ediyor. Türkiye'yi iki zıt guruba ayıran bir eksen oluşturuyor. İlerici, gerici, inanan inanmayan, laik olan olmayan çatışması ve cepheleşmeyi öne çıkararak ülkeyi yanlışa sürüklüyor. Türkiye'yi etnik temelde bölmeye Türkiye'yi kamplara bölmeye, yasama, yürütme ve yargı arasında sinsice ve akıllıca planlanmış söylemlerle gerginlik oluşturuyor" dedi.
Ülkenin birlik ve bütünlüğünün tehlike altında olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Osmanlı'nın zirve noktasında egemenlik alanında 24 milyon kilometre karedir. Bu alanda çok farklı grupların bulunduğu insanlar barış içinde yaşıyorlardı. Zamanla Osmanlı'nın yıkılmasıyla bugünkü Misak-ı Milli sınırları kuruldu. Devletsiz millet olmaz anlayışıyla tekrar TC kurulmuştur. Cumhuriyetin 85 yılı içinde bu insanlar kaynaşmıştır. Şimdi ne oluyor? Sayın Başbakan senin rahatsızlığın ne? Bu nasıl bir ruh halidir? Fol yok yumurta yok. İl İl uçakla, helikopterle geziyorsun. Dışarıdan taşıma kıtalarla göstermelik toplantılar yapıyorsun. Ne oluyor da 36 etnik gurup var diyorsun? Bu birlik ve beraberlik seni rahatsız mı ediyor? Ne hedefin var? Sana bunları kim söyletiyor. Etnik ayrımcılıktan vazgeç bu milleti bütünüyle kucakla. Bu bölünmenin ülkeye faydası yok. Bu gidişatta ülkenin üniter yapısını korumak mümkün değil. Sayın Başbakan bu iştahı hangi ülkeden alıyorsun? Bu iktidara bir ders vermek lazım. Ayaklarını yere bastırmak lazım. Başbakan ya havada ya hava alanında. Her gidişte yolluklar alıyor. Maaşı yetmiyor. Ayrıca maaşı kadar da yolluk alıp gelir temin ediyor. Biraz da Türkiye'de kal. Biraz karayoluyla seyahat et. Uçakla halka bakma. Halkın içine gir. Acaba halk ne durumda" diye konuştu.
Baykal'ın elindeki dosyayı incele
Türkiye'de işsiz sayısının hızla arttığını vurgulayan Bahçeli, "Türkiye'de işsiz sayısı 3 milyonu buldu. Kayıtsız işçiye diğer kesimde eklendiği vakit 5 milyon 680 bin kişiyi buluyor. Fabrikalardan çıkarılan işçi sayısı yüzleri geçti binleri bulmak üzere. Bugün Türkiye'de işsizlik bir sosyal dinamit olarak her evde patlamaya hazır bir bomba gibi. Her evde bir işsiz var. Bu durum ülkedeki sosyal yapıyı bozmak isteyenlere fı türü yozlaştıran, kirlrsat doğuracak. Böyle bir durum güvenliÿalaya alan ve siyasi partiler arasında bir daha kardeşği ve asayişi de etkiler. İnşallah böyle kötü günleri görmeyiz. Sayın Başbakan Sayın Baykal'ın elindeki kırmızı dosyayla ilgilen içeriğine bak. İşine bak. Senin hoşuna gitmiyorsa o dosya, git laciverdini al. Bir bak bakalım Sayın Baykal ne demek istiyor. Memleketin meselelerini dikkate almak lazım. Ana muhalefet liderinin söylediklerini dinlemek lazım. Sorunların çözülmesi lazım"diye konuştu.
Başbakan'a krizi dikkate alması için önerilerde bulunan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Ekonomik kriz okyanus dalgası gibi yayıla yayıla kıta Avrupa'sını sardı şimdi de ülkemizi kuşatıyor. Sayın Başbakan hiç umursamıyor. Bunun sebebi ne olabilir acaba? Ekonomi danışmanları var. Yok ise çok kıymetli bilim adamları, sivil toplum örgütleri var. Bunlar bir sor, bilmiyorsan öğren ondan sonra bir paket hazırla. Ama hiç dikkate almıyor bir de teğet geçti diyor. Bugün dolar 1800 TL'ye çıktı. 1 yılda dolar yüzde 46 arttı. Kriz teğet geçmiyor. Dolar babaları son bir yılda yüzde 46 dalarına dolar kattı. Milletin yuvasını yıkıp geçiyor., aileleri delip geçiyor. Başbakan gelir artışı var diyor. Milli gelir 560 milyar artmış. Kimlere gitti bu para. İşçinin, esnafın, emeklimin dul ve yetimin gelirinde artış var mı? Öyleyse bu para nerde? Bu paranın hesabını sormazsam namerdim. Sayın Başbakan bunlara hiç değinmiyor. İftira ve yalanla sonuç almaya çalışıyor. Bu saltanat böyle devam etmez. Ortadoğu'da eş başkan, Davos'ta fatih oldun. Türkiye'de İslam aleminin şeyhülislamı oldun. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan Padişahı oldu. Bu ne biçim dalkavukluk, be ne biçim kibirlenme. Bu ne biçim adamın ayağını yerden kesen davranışlar. Erdoğan'la hesaplaşmak isteyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu hesap mutlaka görülecek."
Başbakan Erdoğan'a dokunulmazlıkların kaldırılması için de çağrıda bulunan MHP Genel Başkanı, "Sayın Erdoğan Başbakan olduktan sonra TBMM'ye iki teskere gönderiyor. Bunlardan biri görevi ihmal dosyası, ikincisi rüşvet ve görevi kötüye kullanmak ve suç teşekkülü oluşturmak. Bu teskereler mecliste. Gönderen kim Sayın Başbakan? Kendi imzanla teskereni gönderiyorsun. Bunu mecliste 20003'ten beri neden bekletiyorsun. Neden dokunulmazlıkları kaldırmıyorsun? AK Parti olmak istiyorsan önce bir aklan bakalım.
Siyasi Etik Yasası çıkmalı, gerekli Anayasa değişikliği ve dokunulmazlıklar kaldırılmalı. Kayıtlarda ne bekliyorsa artık onları yargıya teslim etmek lazım" dedi. TOKİ'nin Başbakan'ın propagandasını yaptığını iddia eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı'nın Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirerek bu duruma el koymasını istedi.
"Ülkeyi kurtar destek verelim"
Kredi kartı kullanımının gittikçe arttığını hatırlatan Bahçeli, "Borç miktarı 120 milyar TL'yi buldu. 1 milyon kart sahibi takibe alındı. Merkez Bankası'na çok önemli görevler düşüyor. Ülkeye gelen sıcak paralar kaçmaya başladı. Şimdi özel teşebbüsün borcu gittikçe artıyor. 196 milyar doları buluyor. Bunun bir bölümünün kısa vadede ödenmesi gerekiyor. Merkez Bankası gerekli müdahaleyi yapmasa özel teşebbüs ödeme zorluğuna girecek. Bir çok kuruluş kapanabilir. Reel sektör çöker. Çalışanlar da kapı dışarı atılırsa büyük b türü yozlaştıran, kirlir felaket olÿalaya alan ve siyasi partiler arasında bir daha kardeşur. ABD'de bile büyük şirketler iflas noktasına gelmiş. Bu kriz kasırgası bir anda büyük firmaları yutabilir. Bu seçimlerden sonra Sayın Başbakan yalını, iftirayı, hakareti bir yana bırak. Ekonomi faaliyetlerine yönel. Gerekli tedbirleri almak için ekonomik konseyi genişletip toplantıya çağır ve Türkiye'yi bu felaketten kurtar. Biz de samimi olursanız ülkenin geleceği için size destek vereceğiz. Ama hala köşe kapmaca oynayıp hile hurdayla seçim kazanmak istersen bu felaketin altında önce sen sonra ülke kalır. AK Parti'liler; Bunları iyi düşünün. Huzursuz olan bir ülkede demokrasi olur, demokrasi olan bir ülkede partiler olur. Tek adam tek parti olursa bu baas rejimi olur. Üslubunu düzelt ve siyasi kültürünü düzelt. Saygılı ol. Bu millet öyle bir millet ki vakti geldiğinde Osmanlı tokadı atar. Bu tokadın ne olduğunu şehzadeler şehri Manisa alayından daha iyi bilir."
"AK Parti'ye uyarı seçimi olacak"
Seçimlerde AK Parti'nin mutlaka oy kaybetmesi gerektiğini dile getiren Devlet Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu uyarı olmalı. Seçimler ülkenin en ağır sorunlarının çözüldüğü süreçtir. Eğer ülkede seçim sonuçları üzerinde bir meşruiyet tartışması yapmayacak isek seçimlerin çok sağlıklı olmasında fayda var. Bunun yolu yüksek bir katılım sağlamadan geçer. Mutlaka sandığa giderek yüksek bir katılım sağlamalısınız. Sandık başına gittiğinizde çok akıllıca bir tercihle oyunuzu kullanın. Oy avcılığı yaparak bu siyaset yozlaştırıcılarına karşı çok dikkatli olun. Verilen yardımları almak sizin hakkınız. Ama oyunuzu bir pakete satmayın. En makbul oy hür oylardır. Hür oyunuzu sandıkta kullanın. Ülke senin, karar senin. Manisa senin karar senin. Ülken için yüreğini koy. AK Parti'ye ders vermek istiyorsan üç hilale mührü bas."
Konuşmanın ardından Genel Başkan Bahçeli ve MHP'li belediye başkan adayları partilileri selamladılar. Miting olaysız bir şekilde sona erdi.