Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi'nin genel kuruluna katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kıytırık koaliasyonlara izin ve imkan vermeyin. Bu işler güzel oldu yolunuzdan dönmeyin derseniz o zaman sizin kararınızla haziran da yeni bir sayfa açacağız. Bizi dövecekseniz siz dövün" dedi.

Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Halil Gündüz Karaoğlan, genel kurulun açılış konuşmasını yaparak kongrenin hayırlı olmasını diledi. "2010 tarihi itibariyle tek kuruş borcumuz yok" diyen "Karaoğlan, herkesin günü gününe Alaşehir'de parasını ödediğini söyledi. Bugüne kadar sağlık konusuna önem verdiklerini anlatan Karaoğlan, "Üç tane sağlık ocağı yaptık. Hastanemize bir mercedes ambulans aldık. Alaşehir'e modern bir hastane kazandırmak için sabırsızlıkla bekliyoruz. Milli eğitim konusunda ilçeler

arasında 14. sıraya geldik" dedi.

Alaşehir'in çok büyük insanlar yetiştirdiğini anlatan Karaoğlan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da yetiştirmeye devam edecek. Şimdiye kadar mesleki öğretime ağırlık verildi, başka okullar olmadığı için o yöne kaymış herkes. Her sene 700 kişi dışarıya gidiyor. Biz düşündük ki bu yükün altından kalkacağız ve bunları dışarıya göndermeden projemizi takbik etmeye çalışacağız. En kısa zamanda size söz veriyoruz. Bunun için alt yapımız hazır. Bugün açacağımız okul 30 derslikli bir okul. Bu hem fen lisesine hem

Anadolu öğretmen lisesine yetecek bir kapasitedir. Sizden istediğimiz bu okulların bize verilmesi. Bu projeyi kısa zamanda uygulayacağız. 3 bin metrekare, zemin kat 600 metrekare kız ve erkek olmak üzere iki ayrı giriş olacak."

KOSGEB Genel Başkanı Mustafa Kaplan, 1990 yılında kurulan bir kamu kuruluşu olarak son zamanlarda esnaf ve sanatkarlara daha da iyi hizmet götürmek adına yeniden yapılandırıldıklarını belirterek, şunları söyledi: "Hükümetimizin aldığı en önemli sadece imalatçı kobilere değil hizmet sektöründe tüm kobileri destekleyen bir yapıya kavuştu. Bu önemli bir değişimdir. Sadece para dağıtan kredi desteği veren değil esnaf ve sanatkarlar için bazı kredi tedbirleri vardı. Bunların devamını getirdik. 2010 yılında

nisan ayında açıklanan esnaf sanatkarlar değişim dönüşüm ve eylem planının sunulması çok önemliydi. Bu planla 30 tane eylem vardı. Daha iyi bir iş ortamında ticaretini yapabilmesi anlamında tedbirler alınmasını öngörüyor."

"Krediler yüzde 5 e kadar düşmüş oldu. Bu da en önemli eylemlerden bir tanesiydi" diyen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esnaf ve sanatkarlarımızın yenilik çalışmalarına destek verme konusu vardı. Hep birlikte pasta büyüten rekabet anlayışını esnaf ve sanatkarımıza aşılamak istiyoruz. Bu ortak anlamında anlaşılmasın. Muhakkak bu boyutunu destekliyoruz ama ortak bir araya gelerek Arge tasarım gibi ortak projelerine mevcudiyetini devam ettirerek de yararlanabilmenin önünü açacağız." 750 bin liraya

kadar

esnaf ve sanatkarın ortak projelerine destek olmayı amaçladıklarını anlatan Kaplan, "Bu da rekabet gücünü artıran bir yaklaşım olacak. Yeni yeni iş kurmaları destekliyoruz. Çok şükür Alaşehir de eğitim ve danışmanlıklarımız girişimcilik anlamında başlatıldı. Manisa'mızda da 7 tane program açıyoruz. Girişimcilik konusunda uygulamalı eğitim ve danışmanlık veriyoruz. İnşallah bu konuda yeni iş kurmak istiyorum diyenler de bizim Manisa müdürlüğümüz ile irtibata geçsin."

Vali Celalettin Güvenç de, kongrenin hayırlı olmasını dileyerek, "Biz halka hizmet Hakka hizmet anlayışıyla 24 saat insanımızın hizmetindeyiz. İbadet aşkıyla çalışıyoruz. Çok güzel hizmetler yapmanın gururunu yaşıyoruz. Denizli Buldan yolu bu sene önemli bir ivme kazandı. Amacımız ülkemizi daha yaşanabilir bir hale getirmek. Barış içerisinde huzur içinde cehaletten uzaklaşmış güzel insanlar olmasıdır. Bize verilen destek devam ettiği müddetçe aynı aşkla aynı inançla çalışmaya devam edeceğiz."

Başbakan Yardımcısı Arınç da, kongrede yaptığı konuşmada, kongrenin hayırlı olmasını dileyerek yurt yapma kararı alan kooperatifi tebrik etti. Herkesin evlatlarının iyi eğitim almalarını milli ve manevi değerlere bağlı olmasını memleketine bayrağına saygılı olmasını istediğini anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güzel şeyler öğrensinler bütün insanlığa çok büyük hizmetler yapsınlar. Bu güzel eğitim kurumlarında yetişecek yavrularımızdan her biri ileride bakan olsun milletvekili olsun, yargıtayda

yüksek hakim, anayasa mahkemesi başkanı olsun. Yıllardan beri istikrarlı bir çizgide tek amacı hizmet olan arkadaşlarımıza biz her zaman destek oluyoruz. Bakınız kefalet kooperatifimize yurt yapma kararı aldı. Dünya kadar okul derslik yaptık ama bu okullarda okuyacak öğrencilerimiz köylerden kasabalardan gelecekse bunların barınma ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Hepimiz anne ve babayız. Devlet pek çok yurt yapıyor. Devletin imkanları ile her şeyi yapmak mümkün değil. Bir kısmını hayırseverlerimiz

ve kurumlarımız yapıyor."

Ezan okunurken konuşmalarına devam eden Arınç, birinin uyarması üzerine "Ben ezan okunurken de konuşabilirim diye fetva aldım. O yüzden müsaade ederseniz konuşmama devam edeceğiz. Bu bazı durumlarda istismar ediliyor, yanlış anlaşılıyor. Ezan bizim ezanımız. Tanrı uludur demiyor çok şükür ki Allahüekber diyor" dedi.

HAYIRSEVER BİR MİLLETİZ

Hayırsever bir millet olduğumuzu vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz hayırsever bir milletiz, kazandığımızın bir kısmını memleketimize faydamız olsun diye bir kenara koyuyoruz. Bu çok hayırlı bir iştir. Burada yetişecek güzel yavrularımızın her zaman dua edeceklerine hepimiz inanıyoruz. Esnaf ve sanatkarlarla bizim bağımız çok güçlüdür."

Esnaf ve sanatkarın Türkiye'nin güvencesi, sigortası olduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Ahi Evran geleneğinden geliyorsunuz. Ahi Evran esnaf ve sanatkarın piridir. Anadolu da esnaf ve sanatkar yetiştiren bütün insanlar bu geleneği kullanırlardı. Halk arasında şimdi pabucu dama atılmak vardır. Halbuki Ahi Evran geleneğinde öyle değil. El emeğiyle yemeni çarık yapanlar işini güzel yapmak zorundadırlar. Tabi oradan geliyor. Bugün bu iş yapk

esnaf ve sanatkarın ortakılmaya kalksa başımıza mrın ortak projelerine destek olmaçok

şeyler gelir. Esnaf ve sanatkarımız kul hakkından kaçınıyor yaptığım işten bereket alayım diye düşünüyorlar. Fazilet ve ihsanla muamele ediniz derler. Bunun için de bir misal verirler. Şimdi ben terzi Emin'e gittiğim zaman bana bir elbise dikermisin diyeceğim. Terzi Emin şunu düşünecek. Bu kadar terzi varken Bülent bey bana geldi beni tercih etti bu benim için büyük şeref diyecek. O faziletini gösterdi. Sonra elbise dikildi giydim ona teşekkür edeceğim onun faziletine karşı ben ihsanda bulunacağım. Bu

ikisi olursa o iki insan birbiri ile kucaklaşır dost olur, birbirinin verdiğinden bereket olur. Bunun örneklerini çok görürsünüz. Bizim bu duygulara ihtiyacımız var. Bu duyguları körertmek kimsenin hakkı değil. Bizim milli ve manevi değerlerimiz esnaf ve sanatkarımızın güçlenmesini kalkınmasını istiyoruz. Bunları ihmal eden bir iktidar iş başında kalamaz. Bunları güçlendireceğiz ki Türkiye'nin tabusu Türkiye'ye sahip çıksın."

Esnaf ve sanatkarların birikmiş sorunları olduğunu dile getiren Arınç, hükümet olarak bu sorunları çözeceklerini ifade ederek şunları söyledi: "Elbette bize düşen bu sorunları çözmektir, hayatı rahatlatmaktır. Esnaf ve sanatkarlar toplumun büyük bir kesimidir. Esnaf bizim huzur kaynağımızdır. Toplumun bütün kesimlerine eşit ve adil yaklaşacağız. Çünkü teröre karşı Türkiye'yi bölenlere karşı esnaf vücudunu siper ediyor bu memleket bizim vatanımız bizim diyor. Onun için esnafımıza daha büyük hizmet

yapacağız. Küçük sermayesiyle kendi alınteriyle para kazanayım diyen, 10 binlik bir sermaye ile günlük hayatımı döndürsem diyenler için elbette sıkıntılar var. Bunların başında süper marketler var. Her gün yeni yeni büyük marketler açılıyor. Daha bol çeşitle insanımıza yeni bir alış veriş kültürü meydana geliyor. Bu cazip bir şey. Bu cazibenin altında bütün Türkiye var. Bunlarla ilgili yasal düzenleme yapmalıyız. Büyük balık küçük balığı yememeli. Marketler de kazansın ama esnafında ayakta durabilecek

bir gelire sahip olması lazım."

Alışveriş merkezlerini dışarı çıkarıp belli bir kısıtlama getirilmesi gerektiğini anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Avrupa'da marketler yasası nasılsa Türkiye'de öyle olması gerekir. Her mahallenin içinde süpermarketler olmamalı, cumartesi Pazar gece 11'lere kadar çalışmamalı, bakkal açık olmalı. Büyük bir sermaye girişi var Türkiye'ye. Kasadan fişini alırken alışverişini her şeyi yasal prosedür içinde yaparsa kayıp kaçaklar azalıyor diye düşünürüm. Bir bakkaldan temin edemeyeceğiniz şeyi

marketten alıyorsunuz. Buna karşı duracağız esnafımızı sanatkarımızı kollamak adına ne gerekiyorsa yapacağız. Esnafı ayakta tutacak mutlaka yeni tedbirler alacağız. Anayasa bunu emrediyor. Bunun yanında biz tek başımıza bu ülkede yaşamıyoruz. Canlı bir ekonomik hayata hepimizin ihtiyacı var. Yeni yatırımlar yapmalı üretimi istihdamı artırmalıyız."

"Birliğimizi beraberliğimizi koruyacağız" diyen Arınç, bu memleketin en büyük gücünün tefrikaya fırsat vermemesi olduğunu söyledi. Ülkemizde bir siyasi istikrar olduğunu, bunun ekonomik istikrarı getirdiğini anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Nereye karar verecekseniz orayı güçlendirmeye bakın kıytırık koaliasyonlara izin ve n'fdn ortak projelerine destek olmaimkan vermeyin. Türkiye böyle gider. Böyle gitmezse Allah korusun nereye geliriz. İnşallah ümit ediyoruz bu işler güzel oldu yolunuzdan dönmeyin

derseniz o zaman sizin kararınız ile haziranda yeni bir sayfa açacağız. Bizi dövecekseniz siz dövün. Millet ne yaparsa başımızın üstünde yeri var."

Konuşmaların ardından Alaşehir'e yapılacak yurt için protokol imzalandı. Protokol töreninin ardından Bakan Arınç, Alaşehir'e ayrıca bir okul sözü verdi.