Manisa'nın Alaşehir ilçesinde üzüm bağlarında Ölü Kol hastalığıyla mücadele çalışmaları kapsamıda, Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından bağcılara bilgilendirme ve uyarılar yapılıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Alaşehir Ticaret Borsası Ziraat Mühendisi Mehmet Kökten, "Üreticilerimizle yaptığımız bilgilendirme toplantılarında onların kış mücadelesini iyi yapmadıklarını tesbit ettik. Oysa kış mücadelesini iyi yapabilseler, hem daha az ilaç kullanacaklar, hem de daha kaliteli ürün alabilecekler. Atalarımız sadece göktaşı ve kükürt ile sağlıklı ürün alabiliyordu. Üreticilerimiz ürün alıp, bağdan ayrıldıktan sonra üşenme, ihmal yüzünden bağa geri dönmüyor. Ancak hastalık başladıktan sonra mücadeleye başlıyorlar. Böylece istenilen başarı sağlanamadığı gibi giderler de artıyor. Toplantılarımızda ilaçla mücadele, bağ bakımının yanı sıra bunları da anlatıyoruz. İçinde bulunduğumuz dönem Ölü Kol hastalığı ile mücadele dönemi. İncelediğimiz bağların hemen hemen tamamında buna rastladık. Üreticilerimizi mücadeleye başlamaları için Tarım Müdürlükleri, Ticaret Borsası ve Ziraat Odası gibi kurumlar kanalıyla sürekli uyarıyoruz. İl Tarım Müdürlüğü bölgemizde bulunan tüm üreticilerin cep telefonlarına mesaj yoluyla uyarı gönderiyor. Mesajda hastalığın başlama dönemi, yapılacak mücadele anlatılıyor." dedi.
Ölü Kol hastalığının, Fungus bir yara paraziti olduğunu ve kış mevsiini dallar üzerinde piknitler halinde ve sürgünün enfekte olmuş dip gözleri içinde misel halinde geçiriğini kaydeden Kökten, "Doku içerisindeki misel sonbahar ve kış aylarında aktif haldedir. Fungusun enfeksiyon için mutlaka rutubete ihtiyacı vardır. En iyi geliştiği sıcaklık 23 derecedir. Yüzde 100 nisbi nemde birkaç saat içinde enfeksiyon yapabilir. Fungus genellikle kurak ve sıcak yaz aylarında enfeksiyon yapmaz. Sürgünler 3-10 santim uzunluktaki devrede enfeksiyonlara çok duyarlıdır. Başta sürgünler olmak üzere yapraklar, yaprak sapları, salkım ve salkım sapları, daneler hastalığa yakalanabilir. Ülkemizde hastalık daha çok sürgünlerde kendini göstermektedir. Sürgünün dipten itibaren 3. veya 5. gözüne kadar olan kısımda lekeler ve çatlamalar görülür. Önce ortaları koyu siyah lekeler meydana gelir daha sonra bu lekeler birleşir gayri muntazam siyah renkli, çatlak ve yaraları oluşturur. Yaralar çok derin olup odun dokusunu dahi çatlatabilir. Enfekte olmuş yapraklar sararır, buruşur, kenarları yırtılır ve küçük kalır. Hastalanmış salkım ve dane saplarında lekeler oluşabilir. Çatlayan, uzunluğuna yarılan sürgünler sonbaharda beyazlaşarak hastalığın tipik şeklini alır. Hastalık halk arasında sürgün kuruması olarakta anılabilir. Ölü kol hastalığı asmanın kendisini kuruttuğu için ekonomik olarak önemi çok fazladır. Asmaları tamamen kurutup verimi sıfıra düşürebilir." diye konuştu.
Ziraat Mühendisi Mehmet Kökten, üreticilerin bağları bu hastalıktan koruyabilmesi için asmalarda budamaların zamanında yapılması, hasta sürgünlerin dipten kesilmesi, budama artıklarının kesinlikle bağdan uzaklaştırılıp yakılması, budamada temiz aletler kullanılması gerektiğini, iİlaçlı mücadelede de gözler uyanmadan 10-15 gün önce yüzde 4'lük bordo bulamacı yada Tarım Müdürlüklerinin önerdiği ruhsatlı ilaçlarla mücadele edebileceğini söyledi.