Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, 10-24 yaş arasındaki gençlerin yüksek risk grubunu oluşturduğu uyuşturucu madde bağımlılığına karşı broşür hazırladı.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü'nce hazırlanan ve "Görevimiz, ruhsal ve bedensel güvenliğiniz, bize güvenin. Bağımlılık yapan maddelerden uzak durarak, beyninizi sağlıklı tutunuz" ifadeleriyle başlayan broşürde, ebevenyler ile gençleri uyarıcı bilgilere yer verildi.
Hayatta hiç bir sebep için madde kullanımına ihtiyaç olmadığı vurgulanan broşürde, "Madde ile yaşamak bir hayat tarzı değildir. Hayatta başarılı olmak için yanlış yollara saparak zaman kaybetmemek ve bir önceki günden daha fazla çalışma zorunluluğu vardır. Her gün bir önceki günden bir adım daha önde olmak, başarı için zorunludur. Bağımlılık yapan maddeler, hayatta başarı için size bu şansı tanımaz. Bağımlılık yapan maddeleri kullanmak çözüm değil, çözümsüzlüktür. Madde kullanımı ile mücadelede sizinde çok önemli katkınız olabilir. Kendiniz, sevdikleriniz, çevreniz, ülkeniz, insanlık için bu adımı atmalısınız. Madde kullanımı ile mücadelede herkesin üstleneceği bir görev mutlaka vardır.
Çocuğunuzu uyuşturucu tehlikesinden korumak, sizin elinizde. Bilgi sahibi olmadan tedbir alamazsınız. Bilgi, hayatı koruyan bir kalkandır. Bağımlılık yapan madde kullanımından kaynaklanan zararlarla karşılaşmamak ve muhtemelen olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmanız için sizde bilgilenmelisiniz. Madde kullanımı her sosyal kesitten insan için bir tehdit oluşturmaktadır. Kullanan herkesin bağımlı olma riski eşittir. Madde kullanımı konusunda ülkemizin genel nüfusunun yüzde 32'lik bölümü, 10-24 yaş arasındaki yüksek risk grubunu oluşturan gençliktir. Genç nesil, geleceğimizin teminatıdır. Gençliğin korunması, geleceğimizin korunmasıdır. Sağlıklı bir gelecek için bağımlılık yapan maddelerden uzak bir hayat seçin. Kullanımı emniyetli bir bağımlılık maddesi yoktur. Kararlı mücadelemiz insanlık için" ifadeleri kullanıldı.
MADDE KULLANANLAR NASIL TANINIR?
Broşürde, madde kullananların nasıl tanınacağı yönelik ise öncelikle arkadaş çevresinin değişmesine dikkati çekilerek, "Ruhsal durumunda ani değişiklikler meydana gelir. Algı zayıflaması görülür. Okul başarısı ve okula devamı azalır. Daha fazla para harcama durumu meydana gelir. Kişisel bakımı azalır. Prensiplerini yitirir. Aile ilişkilerini azaltmaya ve evde az bulunmaya çalışır. Uyku düzensizliği başlar. Vücutta yara izleri, cilt renk değişikliği, iltihaplı yara ya da enjektör izleri bulunabilir. Aşırı terleme, bulantı, kusma, yürümede güçlük ortaya çıkar. Yukarıda belirtilen son iki madde haricindeki unsurlar aynı zamanda gençlik dönemi geçiş göstergesi davranışı olabileceğinden, böylesi bir durumda muhakkak bir uzmanın görüşlerine başvurulmalıdır" denildi.
Madde bağımlılığına giden yolda iki temel alışkanlığın sigara ve alkol olduğuna işaret edilen broşürde, gençlerin daha çok merak ve özenme sebebi ile madde kullanmaya başladığı, özellikle bu duyguların arkadaş çevresinin baskısı ile yoğunlaştığında risk faktörünün daha da arttığı belirtildi.
ARKADAŞ ÇEVRESİNİN ÖNEMİ
İçinde yer aldığı sosyal grubun dışında kalmak, onlardan farklı olmak korkusu yaşayan gencin bu duygularının merak ile birleştiğinde madde kullanımının neredeyse kaçınılmaz olduğunu kaydeden emniyet yetkilileri, madde bağımlılığından korunmanın en etkin yolunun, hiç başlamamak olduğunu ifade etti. Yetkililer, madde bağımlılığına karşı en etkili tedbirin de, madde ile bulaşmanın önlenmesi olduğunu dile getirerek, "Kendilerini geliştiren, gerçek sevgi ve huzuru kendi yuvalarında arayan bireylerin, beklentilerine daha çabuk ulaştıkları gibi, hayatta daha başarılı oldukları ve sağlıklı ilişkiler kurdukları görülmektedir. Arkadaşlarını iyi tanımalı, tanımadığı kişiler ile arkadaşlık yapmamalıdırlar. Bir arkadaş grubunun içinde yer alabilmek için bağımlılık yapan maddeleri kullanmak gibi alışkanlıkları birer araç olarak değerlendirmemelidirler. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlere katılarak kendilerini geleceğe hazırlamalı, enerjilerini toplum yararına ve toplum tarafından kabul gören olumlu faaliyetlere sarfetmelidirler. Eğitim seviyeleri ne olursa olsun, meselelerini aileleri ile paylaşmalı, onların tecrübelerine güvenmeli ve bu tecrübelerden faydalanmalıdırlar. Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 192/4 maddesinde, 'madde ya da uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için madde veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz' denilmektedir" dedi.
Polisin herkese bir telefon kadar yakın olduğunu belirten emniyet yetkilileri, şunları söyledi:
"Suç ile mücadeleyi yalnızca polisin görevi olarak düşünmek büyük hatadır. Suçtan doğrudan etkilenen toplum, dolayısıyla toplumdaki fertlerdir. Suçlular polise inat olsun diye suç işlemezler. Polis Teşkilatı, toplum düzenini korumak için suç ve suçlular ile mücadele etmek, vatandaşına güvenlik hizmeti vermek amacıyla kurulmuştur. Çağdaş toplumlarda vatandaşın, toplumun huzur ve güvenliği için gerekirse kendi canını feda etmekten sakınmayan polise destek ve yardımcı olmak gibi bir görevi vardır. Vatandaşın bu görevi yerine getirmesinin en iyi yolu, yetkili makamlara anında bilgi vermesidir".