Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Konya’da son haftalarda meydana gelen depremlerin, halk arasında oluşturduğu tedirginlik kadar büyüklüğe sahip olmadığını belirtti.

Depreme karşı dayanıklı yapıların inşa edilmesinin daha önemli olduğunu söyleyen Nalbantçılar, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, Konya gibi farklı zemin özelliklerine sahip arazi yapısında inşa edilecek binaların oturacağı parselde, katı ne olursa olsun zemin etüdünün yapılması gerektiğine işaret ederek, "Katın fazlalaşmasına göre binanın dört köşesiyle ortasında mutlaka zemin sondajının yapılması lazım. Zemin sondajının yapılması sırasında yerde deneylerin yapılması ve zeminden de bozulmamış örneklerin alınarak laboratuarlarda analiz edildikten sonra zemin parametrelerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Her bina temelinde yapılacak bu çalışmanın derinliğinin, temel dahil toplam bina yüksekliğinin en az yarısını geçmesi şart. Ayrıca deneylerde alınacak zemin örneklerine bakan ve projeyi yürüten jeoloji mühendisi tarafından, zeminde geçilen jeolojik birimlerin özelliği ve devamlılığına göre karar verilmesi lazım. Sonuçta parselin deprem etkisiyle oluşabilecek yer ivmesini de içeren jeo-teknik özellikleri ortaya çıkarılmış olacaktır. Uygun temel tipi belirlenip, bina statiği de inşaat mühendislerince hesaplandığı takdirde oluşabilecek yıkıcı olmayan depremlere karşı gerekli tedbirler böylece alınmış olacak" diye konuştu.