Zümrüt Apartmanı müteahhidine tahliye
Konya'da 2004 Şubat ayında yıkılan ve 92 kişinin ölümüne, 30 yaralanmasına neden olan Zümrüt Apartmanı'nın müteahhidi Ali Vedat Kaya, tutukluluk hali göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Zümrüt Apartmanı'nın çökmesiyle ilgili davanın karar duruşmasında, tutuklu sanık Ali Vedat Kaya ile tutuksuz sanıklar İsmail Hakkı Canlıer ve Halil İbrahim Elliiki hazır bulundu. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce gönderilen bilirkişi raporunda, Ali Vedat Kaya'nın 8/4, ortağı İsmail Hakkı Canlıer'in 8/2, proje sorumlusu Halil İbrahim Elliiki'nin 8/1, projeye onay veren 3 belediye görevlisinin ise 8/1 oranında hatalı bulunmasına itiraz eden sanık avukatları, yaklaşık 1 saat savunmada bulundu. Raporda kolon kesildiği yönündeki iddiaların dikkate alınmadığı, tadilat yapan mağazanın belediyeye bilgi vermeden kolon kestiği ileri sürüldü.
Son sözleri sorulan tutuklu sanık Ali Vedat Kaya, olayın tek suçlusunun kendisi olmadığını belirtirken, İsmail Hakkı Canlıer ve Halil İbrahim Elliki de suçsuz olduklarını söyledi. Duruşmaya 5 dakika ara veren Celal Karakurt başkanlığındaki Konya 3.Ağır Ceza Mahkemesi heyeti kararını açıkladı. Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçlarından müteahhit Ali Vedat Kaya 5 sene ve 400 YTL, ortağı İsmail Hakkı Canlıer 4 sene ve 440 YTL, proje sorumlusu Halil İbrahim Elliiki 2 sene ve 440 YTL, görevi ihmal suçundan 3 belediye görevlisi ise 1 sene ve 440 YTL para cezasına çarptırıldı. Davanın tutuklu tek sanığı müteahhit Ali Vedat Kaya, tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliye edildi. Belediye görevlilerinin cezası ise tecil edildi.
Mahkeme Başkanı Celal Karakurt, binanın yıkılmasında bütün sanıkların kusurlu olduğuna kanaat getirdiklerini ve cezaların eski ceza kanununa göre sanıkların lehinde verildiğini kaydetti. Kararın açıklanmasının ardından mahkeme salonunda bulunan ve yıkılan binada ailesini kaybeden Abdülbaki Ayçicek, mahkeme heyetini alkışlayarak protesto etti. Ayçiçek, salonda bulunan polisler tarafından adliye binası dışına çıkarıldı. Kararda siyasi baskı olduğunu savunan Abdülbaki Ayçiçek, iddialarını adliye binası dışında da sürdürdü.
