ÇERNOBİL GERÇEĞİ
Dünyanın en kötü nükleer faciası olarak tarihe geçen ve etkileri hala süren Çernobil faciasının 23’üncü yılında Ukrayna'nın yanı sıra Karadeniz’de de kurbanlar alıyor
26 Nisan 1986 yüzyılın en kara günü
26 Nisan 1986′da Çernobil santralinin dördüncü ünitesinde yapılan bir deney sırasında meydana gelen kaza, yüzyılın en büyük nükleer faciası olarak tarihe geçti.
Kazadan sonra kuzey yarımküredeki hemen her ülkede radyoaktif kirlilik görüldü. Ancak rüzgarın yönü ve yağışlar nedeniyle bazı ülkeler radyoaktif maddelerden daha fazla etkilendi.
Çernobil faciası sonrası radyoaktif madde taşıyan bulutlar Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türkiye’ye de ulaştı. Çernobil faciasının sonuçları, olayın üzerinden 23 yıl geçtikten sonra bile etkisini sürdürüyor.
Türk Tabipler Birliğinin Nisan 2006′da yapılan “Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye’de Kanser” başlıklı raporunda Çernobil ile Karadeniz bölgesindeki Kanser vakaları arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. Raporda Çernobil’deki patlama sonrasında oluşan radyoaktif bulutların 3 Mayıs 1986 Cumartesi günü Trakya’ya, 4-5 Mayıs günleri Batı Karadeniz’e, 6 Mayıs günü Çankırı üzerinden Sivas’a, 7-9 Mayıs tarihlerin Trabzon-Hopa’ya ulaştığı 10 gün sonra da tüm Türkiye’ye radyoaktif parçacıkların yayıldığı belirtilmektedir. Yine raporda hatırlatıldığı üzere dönemin yetkililerin Çernobil’in Türkiye’de üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı şeklindeki açıklamalarına karşılık radyoaktif değeri 600 Bq/kg’ın altında olduğu belirtilen ve İngiltere’ye ihraç edilen fındık İngiltere tarafından geri gönderilmiştir
Aradan 23 yıl geçmesine rağmen Karadeniz’de kanser vakalarında patlama yaşanıyor. Halk bunalımda. Karadenizliler bunu 23 yıl önce yaşanan ve halktan gizlenen Çernobil faciasına bağlıyor
küçük kasaba camilerinden her gün ‘ölüm nedeni aynı cenazelerin toprağa verilmesi Kara yemiş,fındık ve çay bahçelerinin aralarında belli belirsiz kalmış mezarlıklar artmasına tepkisiz kalan yetkilere artık sesimizi duyun diyen Halk kanser araştırma merkezi istiyor
Çernobil faciasının ardından Artvin’in Hopa ilçesi ve Kemalpaşa beldesinde yaşanan ölümlerin % 70’ın Kanserden olması halkı sıkıntıya sokuyor.
Ölen 3 kişiden 1’i Kanser
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Kemalpaşa beldesinde yaşanan ölümler kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Çernobil’in etkisi olmadığını belirten yetkilere seslenen Kemalpaşa Çamurlu köyü muhtarı Fevzi Karabacak artık devlet sesimizi duysun bizi dikkate alsın diyerek şu açıklamayı gerçekleştirdi. ’23 senelik muhtarım ve bu olay gerçekleştiği sureden günümüze kadar yaşanan ölümlerin %70’i kanserden olmakta. Bu konun ciddiyetini anlatabilmek için mezarlıkları göstermek istiyorum. Cernobilin ardından köyümüzde bir çok kişiyi kanserden kaybettik Ocak ayından bu yana tam 6 kişi öldü be 4 kişide ölümle pençeleşiyor.
Vatandaşımız doktora gitmekten korkar oldu. Çünkü Karadenizlilerin kabusu olan ‘Kansersiniz’ cümlesini duymak istemiyor. Her kesin ailesinden bir veya birkaç kişi anserden ölmüştür. Mezarlıklarımız doldu yazıktır insan hayatı bu kadar ucuz değil. Bizim isteğimiz bir kanser araştırma merkezidir erken teşhisle hayatlar kurtarılabilir. Ben 1986 doğumlu çocuğumu toprağa verdim yüreğim yandı. Başka analar babalar yanmasın artık. Gençlerimiz kanserden ölmek istemiyoruz diyor. Bu yaşanan gerçeğin kapatılması insanlarımızın hayatına maal oluyor.Genç yaşta Karadeniz’in Zoğaşı Bere’si Kazım Koyuncu’yu da kanserden kaybettik. Ocaklar sönüyor ama kanser vakasının abartıldığı kadar olmadı söyleniyor. Eğer biz abartıyorsak bunu söyleyenler ölümlerin nedenini açıklasın o zaman’dedi.
Ölümü oğluma yakıştıramadım Karadeniz müziğinin tanıtımında çok büyük katkısı olan ve öncülüğüyle parlayan bir yıldız haline gelen Kazım Koyuncu’ nun da genç yaşta kanser tedavisi gördüğü Hastanede vefat etmesini Kabullenemeyen anne Hüsniye Koyuncu; Oğlum Hayatı boyunca hiç rahatsızlanmadı bir tek kolunu incilttiğin de doktora gitme gereği duyduk Çok sağlıklıydı Benim şaşkınlığım ve lanet okumam, bu illetin aniden esir alması ve aramızdan savaşamadan ayrılmasına. Anaların yüreği Karadeniz de bu ilet yüzünden yanıyor. Erken teşhisle bunun önüne geçilmeli’
Baba Cavit Koyuncu ise; Çernobil’den sonra yaşanan olayların kanıtları olmasına rağmen yok sayılıyor. Şuan bu anlatılanlar belki bazılarına anlamsız gelebilir fakat bu acı yüreğe düşmeden anlaşılamaz. Ben canımdan bir parçayı toprağa koydum Kanser yüzünden genç yaşta aramızdan ayrılan oğlum bir örnektir. Karadeniz de nice evlatlar ölüyor’
Bu konuda tepkili olan mağdur halk ise; 1986 yılında Çernobil’in patladığı yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada ‘çayların imha edilmesi gerektiği’ uyarısı yapıldı. Zira bilim adamları çayda kilogram başına 10 bin ton bekörel oranında radyasyon tespit etmişti. O zamanın Bakanı “Biraz radyasyon iyidir”
Radyasyonun etkileriyle ilgili yayınlara yasak getirilirken, halkı ‘rahatlatma’ kampanyası başlatıldı. Bakan canlı yayında çıkarak çay içti.
Özal: “Radyoaktif çay daha lezzetli”
Dönemin Başbakanı Turgut Özal “radyoaktif çay daha lezzetlidir” diyerek basına poz verirken, Cumhurbaşkanı Kenan Evren “radyasyon kemiklere yararlıdır” diyordu. İşte Şimdide Karadeniz de yaşanan ölümlerin kanserle bağlantı kurulmamsı gerektiğini ifade edenleri Buraya davet ediyoruz ve ölümlerin kaynağını açıklamasını bekliyoruz