
Günlerin su gibi akıp geçtiği şu fani dünyadaki yolculuğumuzda takvim yapraklarından bir bayramı daha koparttık. Bayramda dargınlar barıştı, aylardır belkide yıllardır göremediğimiz eşimiz dostumuzla karşılaşıp hal ve hatırlarını sorduk.Daha sonrasında ise bayramın 4.günü geldi çattı.Ne çabuk geçti bir bayram daha dedik hep birlikte. Ne olsun ömür su gibi akıp geçerken bayramlar neden hızlı geçip gitmesin. Değerlendiren değerlendirdi ama kıymetini bilemeyenler ise yaşarlarsa diğer bayrama kaldı planları.Bayramlar denince akla eskileri dinliyorum hem oyun,sevinç ve dostluktan bahsediliyor. Soruyorlar ya medyada eski bayramlarla yeni bayramların arasındaki farkı anlatın diye.Cevap çok basit , bayramın eskisi yenisi olmaz esas eskimiş olan şu anda kaybettiğimiz kültürümüz diye düşünüyorum. Bakınız bayram deyince her kes bir yerlere tatile gidelim diye yollara düşüyorlar. Ehliyetli ve ehliyetsiz sürücüler yolları tamamen kaplamış durumda.Trafik ikaz lambalarında kırmızı ışıkta geçtikten sonra kavga edip ölen veya öldürülen başka bir Avrupa ülkesi vatandaşı varmıdır acaba? Avrupa ülkesi dedim, sebebi ise yakında Avrupa ülkesi olacağız ya onun içindir.Daha önceki yıllarda Türkiye de kutlanan bayramlarda bu kadar ölümcül vakkalar yaşanıyormuydu sizce? Adeta bayram günleri Trafik canavarları kol geziyor Ülkemin yollarında , artık haber bültenlerini takip etmeye korkuyor insanlar acaba bu bayramın bilançosu sizce kaç olacak.Peki bunun bir yolu bulunmalı hiçbir suçu yokken daha yaşamının baharındaki bir sürü gencimiz Trafik Teröründe katledildiler.Peki bunun sonu nereye varacak. Trafik cezalarında bu kadar ağır para cezası uygulaması varken halen Türkiye genelinde yüzlerce insan hayata veda ediyor. Buna bir çare bulunamazmı? Eski bayramlarda şimdiki gibi yolların kralıyım diyen Otobüs şöförleri, altımda son model uçak gibi arabam var diyen trafik canavarları o zamanlar yoktu. Bayramlarda yaşanan sorunlar hakkında daha uzun uzun konuşulabilir ama birazda memleketimizden bahsedeyim istiyorum. Mudurnu ilçemizde bir Turizm faaliyeti var biliyorsunuz. Bizlerde Mudurnu’da Turizm için yıllarca çalışanların içersindeyiz. Bayramda yine Mudurnu turistle doldu taştı. Mudurnu belediyesinde yapılan bayramlaşmaya Mudurnu A.Ş sahiplerinden Oktay TÜRESİN de katıldı. Tabiki Türesini bayramlaşmada gören vatandaşlar akıllarda soru işareti şeklinde duran Mudurnu A.Ş nin satılıp satılmadığını ayrıca bu işin altında yine Türesinlerin parmağının olup olmadığını ayrıca işcinin neden parasının tam olarak verilip verilmediğini sordular. Türesin ise şirketi tamamen İlhan ÇETİNKAYA ya vereceklerini onunda kendisinin uzun süren bir araştırma sonucu işçilerin alacaklarını bu şekilde dağıtıp şirketi eski haline ancak getirebileceği yönünde bir çalışma yaptığını belirtti.Valla ne diyelim Mudurnu A.Ş aslında batmazdı ama bir şekilde battı ve şu an bizim tanıdığımız bir kişi bu işe el atmış şirketi eski günlerine getirme konusunda ise taahhüt ediyor. Bu güne kadar aradan 4 yıl geçmiş neler kaybetmedikki inanmaktan başka çare yok bence, çünki ne kadar beklenirse beklensin bir inat uğruna bu fabrika yurdun değişik yerlerindeki atıl fabrikaların durumuna gelmemeli. Bir artı tarafıda ister burayı bir şekilde Türesinler isterse Çetinkaya işletsin ama sonuçta memleketimiz insanının işletmesinde fayda görüyorum. Bakınız son ihalede adı geçen eski bir milletvekili burayı ne pahasına olursa olsun ele geçirelim sözü vermiş sizce acaba tavuk yetiştirecek Mudurnu ‘dan başka bir yer yokmu? Neden buraya gözü dikmişler. Bunun için kafamızı iyi kullanıp Mudurnu Tavukçuluk A.Ş nin açılması ve faaliyete geçmesi için gereken gayreti göstermemiz gerektiğine inanıyorum.
Saygılarımla
Aydın ÖZPELİT
Yayın Tarihi :
31 Ocak 2005 Pazartesi 00:29:56
Güncelleme :31 Ocak 2005 Pazartesi 00:34:27