15
Ocak
2025
Çarşamba
DÜZCE

Hemşireler iş adaleti istiyor

Sağlık-Sen Düzce Şube Başkanı Bülent Güleç, ülke genelindeki hemşirelerin iş yükünün Avrupa ortalamasından 7 kat fazla olduğunu ve adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.


Şube Başkanı Güleç, 12 Mayıs Hemşireler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hemşirelerin sorunlarına değindi. Güleç, sağlıkta dönüşüm programının vatandaş memnuniyetini arttırdığını, sağlık çalışanları açısından aynı şeyin söz konusu olmadığını belirterek, "Sağlıkta Dönüşüm Programı adı verilen yeniden yapılanma süreci, sağlık alanında gerek yapısal anlamda gerekse hizmet sunumunda önemli değişimleri beraberinde getirdi. Bu değişim süreci, her kesimce kabul edildiği gibi vatandaş memnuniyetini de artıran başarılı sonuçlar doğurdu.

Bu başarının mimarı ve asıl sahipleri olan sağlık çalışanları açısından ise, değişim sürecinin somut yansımaları, artan iş yükü, düzensiz ve iş sağlığını tehdit edici çalışma koşulları, ücret ve sosyal haklarda yetersizlik olarak ortaya çıktı. Son yıllarda bu sorunlara ek olarak başta hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, ciddi bir tehdit olarak varlığını hissettiriyor" dedi. Toplumun genel bir sorunu olan şiddet olgusunun son zamanlarda sağlık alanında yoğunlaşmasının, sağlık çalışanlarının güvenliği konusunu öncelikli sorun haline getirdiğini de işaret eden Güleç, "Sağlık çalışanlarının güvenliğine yönelik kurumsal tedbirlerin yetersizliği, şiddet olaylarının sıklığı ve sağlık çalışanlarına verdiği fiziki ve psikolojik hasarlar göz önünde tutulduğunda net bir şekilde görülmektedir.

Sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte hasta güvenliğine yönelik açılımlar geliştiren bakanlığın, çalışan güvenliğini de sağlayacak caydırıcı tedbirler alması önemli bir zarurettir. Nitekim şiddet bugün itibariyle sağlık çalışanlarının iş sağlığını ve güvenliğini tehdit eden en büyük sorun haline gelmiştir" diye konuştu. Sağlık-Sen Genel Merkezi'nin yaptığı kamuoyu araştırmasının, hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının şiddete uğrama kaygısı taşıdığını ve şiddete uğrama korkusunun çalışanlar için stres kaynağı haline geldiğini ortaya belirten Güleç, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmını yüklenen hemşirelerimiz, kadınların iş hayatı-aile ve sosyal çevre üçgeninde karşılaştığı temel sorunları en yoğun biçimde yaşayan kesimlerdir. 24 saat esasına göre çalışan hemşirelerimizin, istihdam yetersizliği nedeniyle muhatap olduğu uzun süreli çalışmalar ve düzensiz nöbetler bir taraftan sağlıkları için ciddi tehdit oluştururken, öte yandan aile sorumluluklarını yerine getirme ve sosyal çevresiyle iletişim konusunda ciddi sorunlara neden olmaktadır. Sendikamız tarafından yapılan araştırmaya göre, istihdam yetersizliği nedeniyle hemşirelerimiz, Avrupa ülkeleri ortalamasından en az 7 kat fazla nüfusa hizmet vermek durumunda kalmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü'nün 53 Avrupa ülkesine yönelik yayınladığı 100 bin nüfusa düşen hemşire istatistiğinde, Türkiye 53 ülke arasında son sırada gelmektedir. Türkiye'de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 131 iken, Avrupa bölgesi ortalaması 669, AB ortalaması ise 731 hemşiredir. Sağlık Bakanlığı'nın İnsan Gücü Durum Raporu'na göre ülkemizde aktif olarak çalışan kamu ve özel sektördeki toplam hemşire sayısı 93 bindir. Bu tablo, hemşirelerin iş yükünün ne denli fazla olduğunu net bir biçimde ortaya koyuyor. Büyük fedakarlıklarla görevini yerine getiren hemşirelerimizin, ücret ve sosyal haklar konusunda hak ettiği karşılığı göremedikleri de bir gerçektir. Ağır ve uzun süreli çalışma koşulları nedeniyle aile ve sosyal çevresiyle çatışma yaşar hale gelen hemşirelerimiz, buna karşın kamu çalışanları arasında en az ücret alan kesimlerden birisidir.

Performansa dayalı ek ödeme sistemindeki adaletsiz yapı nedeniyle hemşirelerin de içinde yer aldığı tabip dışı personel mağdur edilmektedir. Bu noktada Sağlık-Sen, ciddi ve kararlı bir mücadele ortaya koyarak, tabip dışı personelin döner sermaye tavan oranlarının yükseltilmesi, normal çalışma sürelerinin 40 saate düşürülmesi ve nöbet ücretlerinin artırılması konusunda Tam Gün Yasa Tasarısı'nda düzenleme yapılmasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra döner sermaye gelirleri düşük olan ve birinci basamak olarak nitelendirilen sağlık ocaklarında çalışan personele ortalama 150-250 TL aralığında ek gelir getiren bir düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulamaya geçmesini sağladık.

Ancak bu gelişmeler, var olan mağduriyetin çözümü ve adil çalışma koşullarının sağlanması açısından yeterli değildir." Güleç, ekonomik ve sosyal haklarda belli ölçüde adaletin sağlanması için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Hemşirelerimizin en çok mağduriyet yaşadığı konu olan kreş sorunu çözülmelidir. Döner sermaye ödemeleri izin dönemlerini de kapsamalıdır. Farklı istihdam politikalarına son verilmelidir. Vekil ebe ve hemşire uygulaması kalkmalı ve yaklaşık 5000 vekil ebe ve hemşire kadroya alınmalıdır."

İha
Yayın Tarihi : 12 Mayıs 2009 Salı 12:53:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?