Göçmen kuşlarla yayıldığı tespit edilen ve insanlarda öldürücü etkisi bulunan kuş gribi hastalığından son 2 yılda 80 kişinin öldüğü bildirildi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Düzce Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Şahin, yaptığı açıklamada, kuş gribi hastalığının genellikle kuşlarda ortaya çıktığını ve çeşitli yollarla insanlara bulaştığını kaydetti.
Göçmen kuşlarda görülen ve bu kuşlara özgü olan gen transferi ve yeniden eşleşme sonucunda ortaya çıkan virüslerin, yabanıl kuş topluluklarından kümes hayvanları gibi evcil kuşlara yayılabildiğini ve bu durumun ciddi sonuçlar doğurduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Şahin, "Kuş gribi virüsünün doğal rezervuarı, yeşilbaş ördeklerdir ve infeksiyona en dayanıklı olan kuşlar da bunlardır.
Yeşilbaş ördekler, virüsleri çok uzaklara taşıyabilmelerine ve dışkılarıyla çıkarmalarına karşılık, yalnızca hafif ve kısa süren bir hastalık geçirirler. Evcil ördeklerdeki infeksiyon ise tıpkı tavuklar, hindiler, kazlar ve benzeri kümes hayvanlarındaki gibi öldürücüdür" dedi.
Virüsün, infekte yabanıl kuşların dışkılarıyla kümes hayvanlarına bulaşabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. İdris Şahin, "Evcil kuşların serbestçe gezindikleri, yabanıl kuşlarla aynı kaynaktan su içtikleri ya da taşıyıcı durumdaki infekte yabanıl kuşların dışkılarıyla kirlenebilecek su kaynaklarını kullandıkları yerlerde, infeksiyonun yaban kuşlardan evcil kümes hayvanlarına bulaşma riski daha yüksektir.
Canlı kuşların sıkışık ve sağlıklı olmayan koşullarda satıldığı pazarlar da bir başka yayılma kaynağı olabilir. İnfekte kuşlar, virüsü tükürük, burun salgıları ve dışkılarıyla yayarlar. Virüs, hava yoluyla da yayılmakla birlikte, oral geçiş en önemlisidir. Hastalık bulaşmış kuş gübresinin 1 gramı 1 milyon kuşu infekte etmeye yetecek miktarda virüs partikülü içermektedir. Kuş gribi virüsleri, çevrede özellikle düşük sıcaklıkta uzun süre etkinliğini koruyabilir. Virüs, gübre içinde soğukta en az 3 ay, suda 22 derecede 4 gün ve 0 derecede 30 günden fazla etkinliğini koruyabilir" diye konuştu.
"KUŞ GRİBİ SALGINI YAYILACAK OLURSA, KONTROL EDİLMESİ GÜÇ OLABİLİR"
Yrd. Doç.Dr. Şahin, hastalıklı olan kuşların kuş gribine yol açan "H5N1 virüsünü" oral olarak ve dışkılarıyla en az 10 gün müddetince çıkarabildiğinin tespit edildiğini, bu durumun hastalığın özellikle canlı kümes hayvanı pazarlarında yayılmasını kolaylaştırdığını ifade etti.
Virüsün, kuş dışkısının bulaştığı toz ve toprak aracılığıyla, kimi araçlar, yem, kafesler, giyecekler ve özellikle ayakkabılarla bir çiftlikten diğerine de yayılabildiğine dikkat çeken Şahin, virüsün ayakları ve vücutlarında taşıma riski bulunan kemirici hayvanlar ve sineklerle de bulaşabildiğinin düşünüldüğünü kaydetti.
Kuş gribinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde kümes hayvanları endüstrisi ve çiftlik sahipleri üzerindeki etkilerinin son derece yıkıcı olabileceğini vurgulayan Şahin, "Kuş gribi salgınları bir ülkenin içine yayılacak olursa, kontrol altına alınması çok güç olabilir. Hastalık, ülkeden ülkeye canlı kümes hayvanlarının ticareti aracılığıyla yayılabilir. Göçmen kuşlar da virüsü uzaklara taşıyabilir" şeklinde konuştu.
Şahin, kuş gribi virüslerinin genellikle insanları doğrudan infekte etmediğini ve insanlar arasında dolaşmadığına dikkat çekerek, insanda kuş gribi virüsleriyle oluştuğu bildirilmiş doğal infeksiyon sayısının çok az olduğunu, insanlardaki olguların infekte kümes hayvanları veya hastalık bulaşmış yüzeylerle temas sonucunda geliştiğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. İdris Şahin şöyle devam etti:
"İnsandaki olgular, kümes hayvanları arasındaki kuş gribi salgınlarıyla eşzamanlı olarak görülmektedir. H5N1 virüsünün sağlık çalışanları, aile bireyleri, tavukçuluk yapanlar ve tavuk imha ekiplerinde çalışanlar arasında çok sınırlı bir biçimde de olsa bulaşabildiği anlaşılmaktadır. Kümes hayvanları arasındaki bu salgınların kaygı oluşturmasının birkaç nedeni vardır. İlkin, bu salgınların çoğunda 'H5N1' olarak bilinen virüs insan sağlığı yönünden özellikle kaygı kaynağı olmuştur."
"GEN DEĞİŞ TOKUŞUYLA BİRLİKTE YENİ BİR VİRÜS TİPİ ORTAYA ÇIKABİLİR"
"İkinci ve daha da önemli bir neden de, bugünkü durumun insanlarda yeni bir grip hastalığına yol açması olasılığıdır" diyen Şahin, "Bir kişi, hem kuş hem insan virüsleriyle aynı anda infekte olduğu zaman, her iki türe özgü virüsler gen değiş tokuşu yapabilir. İnsan vücudunda gerçekleşen bu gen değiş tokuşu, tümüyle yeni bir grip virüsü alt tipinin ortaya çıkmasına yol açabilir ki, bu virüse karşı doğal bağışıklık çok az kişi için söz konusu olacaktır.
Ayrıca, her yıl halen dolaşımda olan mevsimlik salgınlar sırasında insanları korumak üzere hazırlanan kullanımdaki aşılar, böyle tümüyle yeni bir virüse karşı etkisiz kalacaktır. Yeni virüs yeterince insana özgü gen de içeriyorsa, yalnız kuşlardan insana değil, insandan insana direkt bulaşma da olabilir.
Bu durumda yeni bir tür grip hastalığının başlaması için gereken koşullar da sağlanmış olur. Sonuç olarak, mutasyona uğramış farklı ve yeni bir virüs her an ortaya çıkabilir" ifadesini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Şahin, 2004 yılından bu yana Vietnam'da 93 vakadan 42'sinin, Tayland'da 22 vakadan 14'ünün, Endonezya'da 16 vakadan 11'inin, Kamboçya'da 4 vakadan 4'ünün, Çin'de 8 vakadan 5'inin ve son olarak da Türkiye'deki 21 vakadan 4'ünün hayatını kaybettiğini bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Şahin, kuş gribiyle ilgili şu önerilerde bulundu:
"Kuş gribi virüsü 56 derecede 3 saatte, 60 derecede 30 dakikada etkinliğini yitirmektedir. Canlı kümes hayvanlarının gerek ülke içinde gerekse ülkeler arasında hareketlerinin kısıtlanması da önemli bir başka kontrol önlemidir. Bu strateji, insanların virüsle temasını azaltmada yardımcı olmaktadır.
Öteki infeksiyon hastalıklarında olduğu gibi en önemli ve uygun korunma önlemlerinden birisi de dikkatli ve sık el yıkamadır. Ellerin sabun ve su ya da susuz alkol temelli el antiseptikleri kullanılarak temizlenmesi derideki infeksiyöz olabilecek maddeleri uzaklaştırır ve hastalığın bulaşmasını önler. Çiğ kümes hayvanlarının işlenmesi sırasında genel hijyen kurallarına uyulması ve etlerin pişirilerek yenmesi riski azaltacaktır.
Hasta kuşun yumurtası da infekte olabilir. Bu nedenle aynı önlemlerin yumurtalar için de alınması gerekir. Virüs dondurmakla öldürülemeyebilir. Besinlerin içindeki sıcaklık 70 derece olacak şekilde pişirilmesi önerilmektedir. İnfekte kuşların imhasıyla uğraşanların uygun giysi ve donanım kullanarak infeksiyona karşı korunmaları önerilmektedir."