Hey gidi Şebinkarahisar hey! Bir zamanlar Fatih’in otağ kurduğu ulu şehir, şimdi yalnız mı bırakıldın. Seni yalnız bırakanlar utansın. Karedeniz bölgesini, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesine bağlayan bu şehir kendi haline bırakılmış durumda.
Bir tek dahi fabrikası bulunmayan bu terk edilmiş ilçe insanları bunu hak etmiyor. Peki biz Şebinkarahisarlılar bu terk edilmişliği nasıl karşılıyoruz. Şebinkarahisar’ın iş adamları, bilim adamları ve halkı bunu nasıl izliyor. İş adamlarını öncelikli sıraya almak istiyorum. İş adamlarımız, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de masa başında proje üretiyorlar. Yalnız bunların hiç biri uygulamaya konulmuyor. İşte Dikmen eteklerine bir konut sitesi yapalım, Şebinkarahisar’a şeker fabrikası kuralım, tuğla fabrikası bizim ilçeye iyi gider gibi projeler düşünüyorlar. Geçtiğimiz günlerde Şebinkarahisar büyük bir festivale ev sahipliği yaptı. Bir hafta süren bu festivalde Şebinkarahisar’ ı ne kadar tanıttık, ne kadar medyaya yansıttık hiç haberiniz var mı? Yüzde 5 ne yazık ki. Bir dolu yağdı tüm medya organları Şebinkarahisar’a yer verdi. Ama bir hafta süren bu şenliği kimse haber olarak kullanmadı. Nasıl tanıtıyoruz kendimizi. Bir kentin gelişmesi için önce tanıtımının iyi yapılması gerekir. Biz bunu hiçbir zaman başaramadık. İstanbul’da Şebinkarahisar için ne yapıyorsunuz, Ankara’da memleketim için nasıl çalışıyorsunuz. Yeme içme ile bu memlekete faydalı olamayız. Sevgili hemşerilerim.
Gelelim Şebinkarahisar’ımın bilim adamlarına, öğretim üyelerine. Şebinkarahisar dendiği zaman kendimizi tutamıyoruz. Hepimiz birbirimizin arkasından konuşuyoruz. Onun için zaten bir araya gelemiyoruz. Yıllardır kaç defa Şebinkarahisar’da panel, konferans düzenledik. Ve bilim adamlarımızı çağırdık. Ya da bilim adamlarımız kaç defa Şebinkarahisar’ın sorunlarını dile getirdiler. Yanıt birkaç defa. Gerçekten başarısız bir tablo çiziyoruz. Sonra da vilayet olalım diyoruz. Önce başarı sevgili hemşerilerim. Devamlı sorun üretmekle bir şeyler olmaz biraz da çözüm üretelim, çözüm önerilerinde bulunalım. Bu Şebinkarahisar’ın vilayetlik sevdasını bitirelim demeye gelmiyor. Şebinkarahisar’ın illik sevdası ile doğup büyüyen ve hatta hayatını kaybeden hemşerilerimiz var. Ben 22 yaşındayım, aklım erdi ereli bu sevda devam ediyor. Ama bu yolda hiçbir gelişme olmadı. Bizim gibi gençlerin de Şebinkarahisar’ın illiği görmeden dünyaya gözlerini kapamasından korkuyorum. Sözüm size Şebinkarahisar’ın önde gelen insanları kucak açın bu memleketin insanına yardım edin. Onlar Vilayetliği de, en güzel yolu da, en iyi eğitimi de, en güzel sağlık hizmetini de hak ediyorlar. Çünkü onlar Şebinkarahisarlılar.
Şebinkarahisar’ın merkezinde ve köyünde yaşayan AS Şebinkarahisarlılar, oranın buz gibi suyunu içen, nefis havasını alan, toprak kokusunu koklayan, dalında cevizini yiyen, pekmezini, pestilini, dutunu tadan Şebinkarahisarlılar, sakın ola o güzel memleketin adını kötüye çıkarmayın. O memleketin adını kötüye kullananlara izin vermeyin. Orası Şebinkarahisar. Hakkınızı aramayı unutmayın. İş adamlarına İstanbul’da ne yapıyorsunuz Şebinkarahisar için diye sorun. Bürokratlara Ankara’da sizin işiniz ne diye sorun bakalım neler yapıyorlar Şebinkarahisarlılar. Size verecek bir cevap bulurlar inşallah.
Sevgili hemşerilerim üç yılı aşkın bir süredir. O site bu site Şebinkarahisar için yazıyorum çiziyorum. Bazen kendimi tutamıyorum. Altın arayanlara kızıyorum. Bazen Belediye Başkanını yakalayıp soruyorum, Dernek başkanları ne yapıyorsunuz diyorum. Sen de daha gençsiz tecrübesizsin bilmezsin diyorlar. Ben yine soruyorum. Hiç yılmadım yılmaya da niyetim yok. Hiçbir şeyden yılmayın sevgili hemşerilerim. Sizin büyüttüğünüz o genç beyinler alınması gereken BU HAKKI ALACAKLAR!
Gazeteci Yazar
Mehmet ÖZDEMİR