Türkiye'de sadece Bolu Abant Gölü'nde yetiştirilen Abant alabalığı konusunda iddialı bir konuma gelen Ordu Ulugöl'de, 2010 yılında sportif amaçlı olta balıkçılığı yapılabilecek.
Ordu'da doğal zenginliklerimizin artırılması ve bunların kullanılabilir hale getirilebilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığı mevzuatları ve yerel ölçekli oluşturulan politikalarla bir çok proje hayata geçiriliyor. Bu kapsamda geçen yıl başlatılan iç sularla ilgili özellikle göllerin ekolojik yapılarına uygun türlerin araştırılması amacıyla 2 adet proje başlatıldı. Bu amaçla Gölköy Ulugöl ve Fatsa Gaga Gölü balıklandırma çalışması projeleri tasarlandı.
Projeler ile 2009 yılı sonunda göllerde 500 bin Abant alabalığı yetiştirilmesi planlanırken söz konusu göllerin olta balıkçılığı ve eko turizme kazandırılması hedefleniyor. Bu kapsamda Gölköy Ulugöl'de proje başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Balık boyları yaklaşık 40 santimetreye ulaşan Ulugöl'de, baharda yapılacak gözlemlerde yumurta ve yavru tespiti yapılacak. Daha sonra projenin ikinci ayağı olan olta balıkçılığı avlığı tesis edilerek 2010 balık avlanma sezonunda olta balıkçılığı yapılabilecek.
Bu çalışmalar için bakanlık tarafından tahsis edilen ödeneklerle her iki gölün ihtiyacı olan göl tekneleri satın alındı. Ayrıca avlak projesi için gerekli olan alt yapı çalışmaları da tamamlandı. Yine projeler kapsamında Fatsa Gaga Gölü'nün, göl ekolojisi çalışmaları Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri nezaretinde incelenmesi tamamlandı. 2009 yılı başında Çevre ve Orman Bakanlığı'nca yetiştirilen 15 bin Abant alabalığı yavrusu göle salınacak. 2 yıllık süreç sonunda Gaga Gölü de 2011 yılı av sezonunda sportif olta balıkçılığına açılarak bölgenin ve Ordu'nun eko turizm alt yapısı güçlendirilecek.
Çalışmaları yürüten Ordu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Ufuk Duman, projenin çok önemli bir aşamaya geldiğini söyledi. Projenin tamamlanmasıyla peyzaj değeri yüksek bu doğal alanların eko turizm yatırımı için ideal bir mekan olacağını belirten Ufuk Duman, özellikle olta balıkçılığının yapılması ve avlakların tesis edilmesiyle alanların her geçen gün değerinin yükseleceğini ifade etti.
Bundan yirmi gün evvel Ordu'ya geldiğimde; Ulugöl'ü, Kevgürk Kalesi'ni ve Gürgentepe'nin güneyindeki anıtsal kayın ağaçlarını gördüm. Bu gördümlerim bile başlı başına bir tam günlük tur eder ve gelenler için de gayet doyurucu geçer. Gelin görün ki; Ulu gölü gösteren Ordu'nun içinde tek bir tabela yok. Arabamızın altı; sayamadığım kadar çok çukurlara vura vura, ana yoldan ayrılıncada (ona ana yol denilirse)çamura bata bata Ulugöl'e ulaşabildik. Kaç kişinin Ordu'muzca Ulugöl gibi bir cennet parçası olduğundan heberi var. Ya da kaç kişi o yolu gözüne kestirip Ulugöl'ü görmeye gider yarı yoldan dönmeden ? Gölün çevresinde çöpler, Kalenin içindede lahana tarlaları varken insanlar neden bunları görmek için o sıkıntılara girsinler. Yolu asfalt olan, Türkiye ve karadeniz tanıtım broşürlerinde hep resmi çıkan Trabzon daki Uzungöl dururken. Diyelim ki kahramanlık yaptınız arabanızla yolda kalma riskine rağmen; Ulugöl'e ulaştınız, burada ne yiyeceksiniz ihtiyaçlarınızı nerede gidereceksiniz. Ulugöl'e giderken çevremizden yaban tavşanları koşturuyordu, hakikaten çok bakir bir doğa ama gidemediğin ve tanıtamadığınız yer senin değildir.
ben gölköylüyüm ve ulu gölü çok iyi bilirim bazen oraya balık tutmaya gideriz ve balıklar olurki çok büyük kaldırmaya bile zorlanırız ama bu yapılan calışma benim hoşuma gitti açıkcası bencee orası daha iyişeylere layık tır ve başşarılarının devamını dilerim
bence buraları turizme açılmamalı nedenmi çünkü insaoğlu nereye el atsa doğayı kirletir hep böyle olmadımı tarihten beri turizme açın da 10 sene sonra ne bakir doğa kalır ne de göl. ne oldu uzungöle turizme açıldı doğa kirlendi beton ve yapay park olmadımı benden söylemesi akıllı olun ben türkiyede hep gördüm bu kültürle sonu hazin. benden uyarması......