Beslenme uzmanı, diyetisyen ve yaşam koçu Gizem Tutar, Karadeniz yemeklerinde yağ ve tuzun çok fazla kullanıldığını, bu durumun yoğun olarak gözlenen hastalıklara sebep olduğunu belirterek, "Karadeniz insanı yemeklerinde yağ ve tuzu en aza indirmeli" dedi.
Özel Alman Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Eski Koordinatörü, Tutarlı Diyet Beslenme Danışmanlık ve Yaşam Koçluğu Merkezi Beslenme Uzmanı Gizem Tutar, Türkiye'nin beslenme haritasını çıkardı. Türkiye'de tüm bölgeleri yemek kültürü ile değerlendiren Gizem Tutar, Karadeniz'de yağ ve tuz tüketiminin fazla, ancak bölgenin coğrafi şartlarının engebeli olması sebebiyle obezite oranının düşük olduğuna dikkat çekti.
Karadeniz mutfağı denince ilk akla gelenlerin hamsi, çay, mısır ve çok çeşitli yapraklı bitkiler olduğuna dikkat çeken Gizem Tutar, aslında sağlıklı bir mutfak olarak değerlendirebilecek Karadeniz yemek kültüründe, bölgede yoğun olarak gözlenen bazı hastalıklara önlem alma adına bir takım değişiklikler yapılması gerektiğini vurguladı.
"YAĞ VE TUZ KARADENİZLİNİN EKSİ YÖNÜ"
Gizem Tutar'ın araştırmasında Karadeniz Bölgesi'nin yemek kültüründe belirlenen sorunlar ve beslenme önerileri şu şekilde ele alındı:
"Kırmızı et ve tavuk yerine, daha çok balık tüketilmesi, çok çeşitli otları sofralarında sürekli kullanmaları, yoğurt veya ayranın neredeyse her öğünde yer alması Karadeniz insanını beslenme açısından pozitif etkiliyor. Karadeniz'de obezite oranının düşük olmasına tek nedeni sadece beslenme alışkanlıkları değil. Karadeniz'de ulaşım zor ve kırsal hayat sürenler arasında fiziksel aktivite adeta mecburi. Köyler arası upuzun yollar, dağlar, yaylalar; hatta ekilen ürünlerle bunların hasadı bile ciddi bir fiziksel efor gerektiriyor. Yaşam tarzı zaten hareketli olan Karadenizli, her gün bağ bahçe işleriyle uğraştığı için de fazladan kalori yakıyor.
Kızartma ve kavurmanın fazla tüketilmesi, yemeklere ilave edilen tuz oranının fazla olması ve turşu tüketiminin yaygınlığı, karalahana tüketiminin aşırı miktarda olması ve balıkların genelde kızartma yöntemi ile pişirilmesi ise Karadeniz mutfağının eksi yönleridir.
"Kahvaltıda yaygın olarak kullanılan tereyağı ve kaymak, yoğurt ile yer değiştirebilir. Bu ufak değişiklik bile, günlük kalori ve kolesterol alımını düşürür. Ot ve sebzelerin kavrularak tüketilmesi çok yaygın. Kavurma yerine tencerede sulu yemek gibi pişirme veya fırında pişirme yönteminin tercih edilmesi daha sağlıklı olur.
Karadeniz halkı beslenme alışkanlıklarını sürdürmekte ısrarlı olduğu için, en azından kavurma yaparken fazla miktarda yağ kullanmamaları ve yağı mümkün olduğunca yakmadan kavurma yapmaları kalp sağlığı açısından önemli. Turşu, salamura ve tuz kullanımının oldukça yaygın olduğu Karadeniz Bölgesi'nde fasulye gibi bazı sebzeler önce turşu yapılıp sonra kavrulduğu için yeniden tuz eklenmesine gerek yok."
"AŞIRI ÇAY VÜCUDUN DEMİR MİNERALİNİ ENGELLİYOR"
"Bölge kadınları arasında demir yetersizliği anemisi yaygın. Bunun nedenlerinden biri de aşırı çay tüketimi. Çaydaki tanen, vücutta demir mineralinin kullanılmasını engelliyor. Çayın açık ve limonlu tüketilmesi önemli ancak yemeklerden en az 45 dakika sonra çay içilmesi demir yetersizliğini engellemekte yararlı olacaktır.
Karalahananın aşırı tüketimi, guatra zemin hazırlar. Bu yüzden iyot tüketimini özendirmek, en basitinden yemeklerde iyotlu tuz kullanmak ve tuzu da karanlık ve serin bir ortamda, ışık geçirmeyen kaplarda saklamak gerekir.
Balıkların kızartılarak pişirilmesi, hem kalori içeriğini yükseltiyor, hem de kalp sağlığı açısından önemli olan omega-3 yağ asitlerinin yapısını bozuyor. Hamsi tava yerine hamsi buğulama yemek sağlık açısından iyi bir çözüm olacaktır."