Nekrotik deri ülseri veya bazen dissemine(yaygın) enfeksiyon yapabilen akut(ani) seyirli bakteri hastalığıdır.
Etkeni Bacillus anthracis’dir.1*4 mikron büyüklüğünde,hareketsiz,gram+,kapsüllü,santral sporlu,ısıya dirençli,aerob-fakültatif anaerob,en iyi 37 derecede ürer,hidroliz yapan enzimleri vardır,proteinleri ve karbonhidratları parçalayarak havalı kokuşmaya sebep olur,sporlar doğada yıllarca canlı kalabilirler.Bu bakteri havada,suda,tozlarda,dışkıda,ölü dokularda ve kuru et gibi maddelerde bulunabilir.
BULAŞMA YOLLARI
Ot yiyen hayvanlarda görülen yaygın bir zoonozdur.Hastalığa etçiller ve kanatlılar genellikle dirençlidir.Ölen enfekte hayvan leşleriyle etrafa yayılan şarbon sporları topraklara bulaşır.Hayvan kılları,kürkleri,yünleri ve bunlardan yapılan eşyalarda bulunabilir.Enfekte hayvanın ölmeden önce etrafa bıraktığı salgılarda(idrar,dışkı,salya vs.) bulunabilir.Bunlarla temas eden insanlar gerek solunum yoluyla gerekse ciltleri üzerinde kesi,sıyrık gibi yaralar varsa buralardan ve sindirim yoluyla bulaşır.Ölüm koyun ve keçilerde birdenbire olabilir.Bu hayvanların otladığı,bunların gübrelerinin ve leşlerinin derine gömülmeden atıldığı yerlerde sporların gelişimi tehlikeli olur.Sporlar su ve rüzgarlarla etrafa yayılır.Şarbonlu hayvanları sokan ahır ve atsineklerine,şarbondan ölen hayvanların leşlerini yiyenlere şarbon basili geçer.Leş yiyen kuşlar ve etçiller leş parçalarını ve sporları bir bölgeden başka bir bölgeye taşıyabilirler.Zaman zaman su basan,alçak,bataklık ve hayvan maddelerinin parçalandığı otlaklar 20 yıl ve daha fazla tehlikeli olarak kalırlar(Melun meralar).PH=6 üstünde olan,%60 rutubetli ve 21-37 derecedeki topraklar uygundur.Deri sıyrığından giren sporlar burada ürerler ve yaralar oluştururlar.
KLİNİK
Deri şarbonu en sık görülen klinik formudur.Daha çok yüz,el,boyun gibi vücudun açık yerlerinde görülür.Sporların deriye girmesini müteakip 12-36 saat sonra ağrısız bir kaşıntıyı takiben papül oluşur.Deride oluşan vezikül,nekrotik ülser ve jelatinöz bir ödem oluşur.Bölgesel lenf nodülleri şişer,bazen şarbon sepsisi oluşarak bütün organlara yerleşebilir.Lezyon deride sınırlı ise orta derece deateş ve halsizlik bulunabilir.1 hafta içersinde ülser iyileşmeye başlar ve ödemin kaybolması,kabuğun düşmesi uzun sürer.
Tedavi edilmeyen deri şarbonunda %10 sepsis(organlara yayılım) görülebilir.Hastalarda yüksek ateş,halsizlik,şoka eğilim ve menenjit olabilir.
Sporların solunmasıyla pnömoni(zatürre) görülür.Akciğer şarbonunda öksürük,dispne(nefes darlığı),ağızdan kan gelmesi,siyanoz(morarma) ile seyreden pnömoni oluşur.
Enfekte etlerin yenmesiyle enterit(barsak iltihabı),koleraya benzer şiddetli ishal bulunur.
PROGNOZ
Tedavi edilmeyen deri şarbonunda ölüm oranı %10-20,tedaviyle %1 den aza indirilmiştir.Ancak şarbon sepsisinde,akciğer ve barsak şarbonunda ölüm oranı çok yüksektir.
KORUNMA YOLLARI
-Hastalıktan ölen hayvanların kesilip yenmemesi.
-Kesik ve sıyrıkların (ciltteki) temizlenmesi
-Enfekte hayvanlar yakılarak yok edilmeli veya kadavraları en az 2 metre derinlikteki çukurlara üzerine kireç kaymağı dökülerek gömülmelidir.
-Hayvanlara atenüe spor aşısı yapılırsa iyi bağışıklık sağlanmaktadır.Bu aşılar insana yapılmaz.
-İnsanlar için basilin koruyucu antigeni ile etkin bir aşı hazırlanmıştır.
-Şarbon geçirenler yeni bir enfeksiyona karşı direnç kazanırlar.
-Kaynatmakla 5 dakika dayanır.Toprakta senelerce canlı kalabilir.10 dakika kaynatılmakla,kuru sıcaklıkta 140 derecede 3 saat ısıtılmakla ölürler.
-Yünlerdeki sporlar %2 Formaldehitli suda 40 derecede 20 dakikada ölürler.
-%3 H2O2 ‘de 60 dakika,%4 Potasyum permanganatta 15 dakikada ölürler.
-Hastalığın bildirimi zorunludur.
TEDAVİ
Deri şarbonunda 6 satte bir 600 bin ünite prokain pensilin yeterlidir.Gerektiğinde alternatif olarak kloramfenikol,eritromisin ve sefalosporinler kullanılır.
Sepsiste ve akciğer şarbonunda 20 milyon ünite pensilin G/gün İ.V. perfüzyonla verilir.Hipertoksik vakalarda 3 gün 60mg/gün prednison tedaviye eklenmelidir.
Kaynak
DR.HASAN AVŞAR
TGTV(Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı)
İcra kurulu üyesi
Şarbon konusunda vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı teşekkür ederim. İki konu hakkında daha açık bilgi talep edeceğim. Yardımcı olursanız memnun olurum. 1. İnsanlar için etkin bir aşı geliştirildiğini ifade etmektesiniz. Bu aşı kim tarafından veye hangi ülkede geliştirilmiş? Bu aşı ülkemizde mevcut mu? Nereden ve nasıl temin edilebilir? Aşıyı temin etmenin maliyeti nedir? Aşı ne kadar bir süre koruma sağlıyor? Aşının koruma sağlayabilmesi için kaç doz uygulanması gerekir? 2. Hastalığı geçirenlerin yeni bir enfeksiyona karşı direnç kazandıklarından bahsetmektesiniz. Bu direnç ne kadar bir süe etkili? Süre sınırı var mı? Yoksa direnç ömür boyu etkili mi? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür eder, saygılarımı iletirim.