8
Eylül
2024
Pazar
POLİS/ADLİYE

Kimliklerini kaybettiler hayatları kabusa döndü

Kimlik kartlarını kaybeden şahıslar, haklarında açılan onlarca davada suçsuzluklarını kanıtlamaya çalışıyor. Kimlik bilgileri dolandırıcılık, sahtecilik, karşılıksız çek gibi çeşitli suçlarda kullanılan dört mağdur, "her an gözaltına alınmak korkusuyla yaşadıklarını" belirtti.

İstanbul Adliyesi'nde görülen duruşmalarına gelen 4 mağdur, duruşma çıkışında yaşadıkları sıkıntıları ellerinde bulunan metreler uzunluğundaki belgeleri göstererek basın mensuplarına anlattı.

Kimliğini 1995 yılında kaybeden Mecit Yıldızcan, bazı günler 4-5 tane duruşmaya girdiğini, hakkında açılan 80 tane davanın olduğunu belirtti. Günlerinin adliylerde geçtiğini, kimden nasıl yardım alacaklarını bilemediğini söyleyen Yıldızcan, "Hayatımı mahvettiler. Her yerden haciz geliyor. Çocuklarım okullarından oldu. THY'de çalışıyordum. Psikolojim bozuldu ve erkenden emekli oldum'' dedi. Sahte kimlik kullanan kişilere kredi vererek dolandırılan bankaların da suçlu olduğunu dile getiren Yıldızcan, "Bankalar, ben kredi istemeye gittiğimde yedi sülalemi araştırıyor. Sahte kimliğe o kadar parayı nasıl veriyor? Benim adıma OYAK Bank'ın da aralarında bulunduğu 15 banka dolandırılmış'' diye konuştu.

Suçu işleyenin kendisi olmadığını kanıtlayamadığı için Bayrampaşa ve Metris cezaevlerinde toplam 4.5 ay hapis yattığını da dile getiren Yıldızcan, şöyle devam etti: "Ha cezaevine yatmışsın ha evine kapanmışsın. Kimliğimle işlenen suçlar nedeniyle zaten polis kayıtlarında aranıyor görünüyorum. Her an gözaltına alınma ihtimalim var. Sosyal hayatım bitti. Bu durumu AİHM'e götüreceğim ve asla peşini bırakmayacağım.''

Abdurrahman Peşli de, kimliğini kaybetmesinin bedelini hakkında açılan 30 dava ile ödediğini dile getirerek, "Kimliğimi kaybettiğimde gazeteye ilan verdim. Kimliğimi bulanlar bankalardan kredi almış. Şu anda işsizim. Bu şartlarda düzenli bir işte çalışmam imkansız'' diye konuştu.

Elektirikçilik yapan Bayram Yörük de 2000 yılında evine hırsız girdiğini, kimliğinin de cüzdanı ile birlikte çalındığını kaydetti. Elinde polis tutanakları olmasına karşın, hakkında çeşitli suçlardan 50 tane davanın açıldığını söyleyen Yörük, Türkiye'nin birçok yerinde açılan bu davaların 20'sinden beraat ettiğini belirtti. Aranıyor göründüğü için polis tarafından sürekli gözaltına alındığını dile getiren Yörük, "Dolandırıcılar benim kimliğimi kullananlara şirket kurmuş. Sonra da piyasayı dolandırıp kaçmışlar. Ne yapacağımı şaşırdım. İşimden atılmaktan korkuyorum'' dedi. Muhsin Çetinalp ise Türkiye genelinde hakkında açılan 45 davanın 15'inden beraat ettiğini söyleyerek, "Ben kimliğimi hiç kaybetmedim. İş başvurusu formundaki bilgilerimle benim adıma sahte kimlik hazırlamışlar. Asıl suçlular tespit edildi ancak yakalanamıyor'' dedi.

Konuyla ilgili Adalet Bakanlığı'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda makama 11 bin 548 tane suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Çetinalp, "İzmir, Bursa, Afyon, Manisa, Sivas, Akhisar gibi birçok ilde yargılanıyorum. Dolandırılan paranın miktarı se en az 10 milyar lira. Gerçek suçlular benim adıma 15 bankadan çek almışlar. Banka müdürlerinin de ihmali var. 3 yıldır bu sorunlarla uğraşıyorum" ifadelerini kullandı.

İHA
Yayın Tarihi : 29 Eylül 2005 Perşembe 12:13:52
Güncelleme :29 Eylül 2005 Perşembe 17:23:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?