Şile çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalarda Prehistorik Çağlarda yörede yerleşim olduğunu gösteren buluntularla karşılaşılmıştır. MÖ.12.000-6.000 arasında Karadeniz kıyı şeridinde önemli bir yerleşim olduğu yüzey araştırmaları ve kazılardan anlaşılmaktadır.
İstanbul’un en eski Prehistorik buluntularına Şile’nin Ağva ve Sahilköy’de (Domalı) rastlanmıştır. Burada yontma taş aletler ve insanların yaşadığı çok sayıda mağara ile karşılaşılmıştır.
MÖ.VII. yüzyılda Miletoslu denizciler tarafından kurulduğu sanılan Şile yöresi Bthynia Krallığı’nın sınırları içerisinde kalmıştır. İlkçağ'da ilçenin kuzey kesiminde Philee isimli antik bir kent bulunuyordu. Bu kent deniz kıyısındaki kumsalın hemen ardında yükselen kayalar üzerinde kurulmuştur. Lydialılar, Persler, Galatlar’dan sonra MÖ.I. yüzyılda Romalılar buraya hakim olmuştur. Hıristiyanlığın baskı altına alındığı dönemlerde özellikle MS.III. yüzyılda bazı Hıristiyan grupları Kızılca, İnkese, Gürlek ve Sofular köyleri yakınlarındaki mağaralara sığınmışlardır. Bunlardan Gürlek Mağarası ilk Hıristiyanların Romalılar tarafından hapsedildikleri bir cezaevi olarak kullanılmıştır. Cenevizliler bir süre buraya hakim olmuş ve günümüze ulaşan kalenin o dönemden kaldığı sanılmaktadır.
Şile'de bulunan Tarihi Eserler Şunlardır:
KALELER :
Şile Kalesi - Heciz Kalesi ve Sarıkavak Kalesidir. Şile Kalesi, tarihsel gelişim içinde önemli bir yer tutmuştur. Bizanslıların yaptığı kale, daha sonraları Osmanlılar tarafından kullanılmıştır. Kale 10x10 m2 genişliğinde ve 12m yüksekliğinde olup, denizden gelebilecek saldırılara karşı koyabilmek amacıyla inşa edilmiştir.
Heciz Kalesi, Yeşil Vadi yakınlarında olup, Bizanslıların yaptırdığı bir kaledir. Vadinin sarp yamaçlarında, bölgeye hakim bir tepede yapılan Kale, Bizans’ı Anadolu’dan gelen akınlara karşı korumak için yapılmıştır.
FENERLER :
1858 - 1859 yılları arasında Sultan Aziz tarafından inşa ettirilmiştir. Taş kısmını Türk Mimarlar, metal aksamı ve mercek-kristal sistemini de Paris’te bulunan Paris - Barbir fabrikasında yapılmıştır. Uluslararası standartlarda birinci sınıf deniz feneridir.
KİLİSELER :
Günümüz Yeniköy’ü, Kurtuluş Savaşı sonuna kadar tüm nüfusu Rumlardan oluşan yaklaşık 4.000 - 5.000 kişilik büyük bir yerleşim birimiydi. Bu yerleşimlerden şimdilerde bazı binaların temel kalıntıları, köprüler, çeşmeler, vaftiz yeri ile kilise harabeleri kalmıştır. Aynı şekilde ilçe merkezinde Maşatlık yani Rum Mezarlığı’da bulunmaktadır. Ancak sadece ihata duvarları sağlam kalmış, onların yükseklikleri de 1,5 - 2m.’dir.
ÇEŞMELER :
Hanımsuyu Çeşmesi, Osmanlılar zamanında Hatice Hanım adında Mısırlı bir kadın tarafından 1871’de yaptırılmış. Günümüzde de suyundan içilen çeşme "Tatlı Su" olarak biliniyor. Kabakoz Köyü Çeşmesi, Şile’nin 11km kuzeyinde Bizanslılar tarafından yaptırılmış. Bu çeşme 600 yıllık tarihi bir geçmişe sahip.
HAMAMLAR :
Eski Hamam kalıntıları ilçe merkezindeki Hamamdere mahallesindedir. Bu yapı Osmanlılar tarafından inşaa edilmiştir.
MAĞARALAR
Gürlek Mağarası, Sofular Mağarası, Meşrutiyet Mağarası, Ekşioğlu Mağarası, Sığır Çopulu Mağarası, Eski Köy Yeri Mağarası, Radıç Çopulu Mağarası, Yukarı Kışla Mağarası, Susıkan Mağarası, Soğuksu Mağarası, Gökmaslı Mağarası.