Marmara Bölgesi'nde, İstanbul İline bağlı bir ilçe olan Şile, kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Kandıra, güneyinde Gebze, güneybatısında Kartal ve Ümraniye, batısında da Beykoz ilçesi ile çevrilidir. Kocaeli yarımadasının Karadeniz kıyısında yer alan Şile, ortalama yüksekliği 200 m. olan tepeler ve dalgalı düzlüklerden oluşmaktadır. Şile'nin Karadeniz'e kıyısı oldukça düzdür. Doğu kesimindeki Yunuslu Burnu ile batı kesimindeki Kara Burun başlıca denize yönelik iki çıkıntıdır. Karadeniz'e dökülen akarsu ağızlarında 60 km. uzunluğunda doğal plajlar oluşmuştur.
İlçe topraklarından kaynaklanan Yeşilçay, Göksu (Gökdere), Kabagöz, Darlık, Heciz dereleri ile Riva Deresi'nin kollarından Uzundere Karadeniz'e dökülmektedir. Bu akarsuların alt kesiminde alüvyal düzlükler oluşmuş olup, bunlar tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca İstanbul'un içme ve kullanma suyu gereksinimini karşılamak üzere Riva ve Darlık dereleri üzerinde birer baraj kurulmuştur. Bu barajların sularının oluşturduğu Ömerli Baraj gölünün doğu kesimi ile Darlık Baraj gölünün bütünü ilçe sınırları içerisindedir.
İl Merkezine uzaklığı 55 km. olan ilçenin yüzölçümü 736 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 32.447'dir.
İlçe doğal bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir. Ağva'nın kıyısında kayın ormanları, batısında da kayın, meşe ve kestane ormanları bulunmaktadır. İlçede Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş iklimi özelliği görülmektedir. Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütlelerinin etkisi altında kalmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklık değeri 13.6 C.dir.
İlçenin ekonomisi turizm, balıkçılık, tarım, hayvancılık ve dokumacılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünler arasında mısır, buğday az miktarda patates, yulaf, soğan ve baklagillerdir. Elma, armut ve üzüm gibi meyveler yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta sığır ve manda besiciliği yapılmaktadır. Balıkçılık halkın önemli geçim kaynaklarından olup, Şile deniz balığı açısından zengindir. Mezgit, palamut, istavrit, kalkan en çok avlanan balık türlerindendir.
İlçedeki en önemli ekonomik gelir kaynağı Şile Bezi dokumacılığı olup, köylerde Şile Bezi dokuma tezgahları ilçe merkezinde de Şile Bezi'nden hazır giyim eşyası üreten atölyeler bulunmaktadır. Şile Bezi, el tezgahlarında, pamuk ipliğinden dokunan, tamamen Şile'ye özgü dokuma türüdür. İlk zamanlarda keten ipliğinden yapılan Şile Bezi taleplerin artmasıyla zamanımızda pamuk ipliği ve makineyle de dokuması yapılmaktadır. Şile'ye özgü otantik özelliği ona bu adın verilmesini sağlamıştır. Şile Bezi'nden çeşitli giysiler üretilmektedir.
Şile Bezi; üzerinde baskı ve el işlemeleriyle süslenerek değişik amaçlarda kullanıma sunulur. El nakışları süslemeleri, floş iplik yöreye has özellik taşıyan motiflerle süslenir. Masa, sehpa örtüsü, erkek ve bayan gömlekleri, elbise, gecelik, sabahlık, mutfak ve yatak örtüleri şeklinde satışa sunulmaktadır.
Şile sözcüğü Helen dilinde Mercanköşk isimli bir bitkiden kaynaklanmaktadır. Bu bitki, tepelerde ve dağ sırtlarında yetişir ve güzel kokulu çiçekler açar.
Şile çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalarda Prehistorik Çağlarda yörede yerleşim olduğunu gösteren buluntularla karşılaşılmıştır. MÖ.12.000-6.000 arasında Karadeniz kıyı şeridinde önemli bir yerleşim olduğu yüzey araştırmaları ve kazılardan anlaşılmaktadır. İstanbul'un en eski Prehistorik buluntularına Şile'nin Ağva ve Sahilköy'de (Domalı) rastlanmıştır. Burada yontma taş aletler ve insanların yaşadığı çok sayıda mağara ile karşılaşılmıştır.
MÖ.VII.yüzyılda Miletoslu denizciler tarafından kurulduğu sanılan Şile yöresi Bthynia Krallığı'nın sınırları içerisinde kalmıştır. İlk Çağda ilçenin kuzey kesiminde Philee isimli antik bir kent bulunuyordu. Bu kent deniz kıyısındaki kumsalın hemen ardında yükselen kayalar üzerinde kurulmuştur. Lydialılar, Persler, Galatlar'dan sonra MÖ.I.yüzyılda Romalılar buraya hakim olmuştur. Hıristiyanlığın baskı altına alındığı dönemlerde özellikle MS.III.yüzyılda bazı Hıristiyan grupları Kızılca, İnkese, Gürlek ve Sofular köyleri yakınlarındaki mağaralara sığınmışlardır. Bunlardan Gürlek Mağarası ilk Hıristiyanların Romalılar tarafından hapsedildikleri bir cezaevi olarak kullanılmıştır. Cenevizliler bir süre buraya hakim olmuş ve günümüze ulaşan kalenin o dönemden kaldığı sanılmaktadır.
Malazgirt Savaşı'ndan (1071) sonra Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah 1091 yılında Şile'yi ele geçirmiştir. Bundan sonra 1097'de I.Haçlı ordusu yöreyi ele geçirmiş, ardından Bizanslılar buraya egemen olmuşlardır. Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Tarihçi Neşrî Şile Kalesinin Yıldırım Beyazıt'ın komutanlarından Timurtaş Paşanın oğlu Yahşi Bey tarafından ele geçirildiğini yazmaktadır. Bizans İmparatoru II.Manuel 1402'de burasını tekrar ele geçirmişse de Osmanlılar yeniden yöreye egemen olmuşlardır.
XIX.yüzyıl Osmanlı kayıtlarına göre Şile, Zaptiye Müşirliğine bağlı olarak yönetilmiştir. 1876'da kaza konumunda Dersaadet Şehremaneti'ne (İstanbul Belediyesi) bağlanmıştır. 1877 Devlet Salnamesinde Üsküdar Mutasarrıflığı'nın yönetiminde olduğu belirtilmektedir.
I.Dünya Savaşı'ndan sonra İngiliz desteği altında Rum çeteleri Şile çevresine yerleşmişlerdir. Kurtuluş Savaşı'nın ardından Şile, 7 Ekim 1922'de bu işgalden kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte 1923'te ilk belediyelerden biri Şile'de kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra Üsküdar ile birlikte Şile de kaza konumuna getirilmiştir (1926).
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Bizans ve Cenevizliler döneminde yapılan ve Osmanlıların da kullandığı Şile Kalesi, Heciz Kalesi, Sarıkavak Kalesi, Rum Kilise Kalıntısı, 1858-1859 yıllarında Sultan Abdülaziz'in yaptırdığı Deniz Feneri, Ağva Mescidi (XIX.yüzyıl), Hanımsuyu Çeşmesi (1871), Kabagöz Köyü Çeşmesi (XIII.yüzyıl), Osmanlı Hamam Kalıntısı ve Türk sivil mimari örneklerinden evler bulunmaktadır.
İlçede bulunan mağaralardan bazıları şunlardır: Gürlek Mağarası, Sofular Mağarası, Meşrutiyet Mağarası, Ekşioğlu Mağarası, Sığır Çopulu Mağarası, Eski Köy Yeri Mağarası, Radıç Çopulu Mağarası, Yukarı Kışla Mağarası, Susıkan Mağarası, Soğuksu Mağarası, Gökmaslı Mağarası'dır. Ayrıca ilçede Ocaklıadada Ocaklıada Mağarası, Tersane Mağarası, Feneraltı Mağarası, Akşam Güneşi Mağarası, Tavanlı Mağara gibi mağara ve inler de deniz mağaraları olarak isimlendirilmektedir. Şile'ye 33 km. uzaklıktaki Değirmençayırı Köyü yakınında Değirmençayırı Şelalesi bulunmaktadır. Bunun dışında Onbir Göller Vadisi, Ağlayan Kaya ve Kumbaba Tepesi de ilçenin mesire yerleridir.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.sile.bel.tr , www.sile.gov.tr ve www.istanbul.gov.tr adreslerinden alınmıştır.