31
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Abdi İpekçi, Ertuğrul Özkök

Hürriyet Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök, bu sefer “dansöz gibi” kıvırmadan, açıkça, yazmış: “Bazılarınız, megalomanyak diyecek, ama ben, Babıâli’ye devrim yapmak için geldim” diyor. “Manyak” mı, bilememem ama “megaloman” olduğu muhakkak!

Takıntısı – kompleksi; “Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu” gibi olamamak; “gazeteciliği, rol modelleri, ‘Abdi İpekçi-Uğur Mumcu’ tekelinden kurtarmak” istermiş! Diyor ki: “Yeni insanlar bulmak, gazetecilikte yeni zihniyetler, yeni rol modelleri yaratmak iddiasındaydım… Kafamda Babıâli’ye meydan okumak vardı… Ankara bürolarının rolünü azaltmak, ‘büyük gazeteci eşittir siyasi yazar’ denklemini berhava etmek için tam teşebbüs halindeydim. Hayatın yepyeni alanlarını gazeteciliğin iskânına açmayı hedefliyordum. Devam sayfalarını birinci sayfa kadar canlı hale getirmek, ekonomi sayfalarını, Necati Doğru ekolünün, başarıyla başlattığı başlama çizgisinden alıp bugünün modern dünyasına ve onun yansımalarına dönüştürmek istiyordum. Köşe yazarlığına siyaset dışında devrimci yeni isimler kazandırmanın peşindeydim…”

Başarılı oldu mu? HÜRRİYET, şimdi, böyle, ideal bir gazete oldu mu? Türkiye’nin en fazla satan gazetesi olduğu için, bir bakıma başarılı; - Almanya’daki bulvar gazetesi- harcı âlem, BILD kadar başarılı. Eğer Bulvar gazeteciliğini ve her gün arka sayfada çıplak kadınları yarıştırmasını, hakiki, ciddi, gazetecilik sayıyorsanız, çok başarılı!

Ancak unutmamalı ki HÜRRİYET bugünkü sürümünü Sedat Simavi’nin, Haldun ve Erol Simavi’nin, rahmetli Nezih Demirkent’in kurdukları, sağlam temellere borçlu. Öylesine sağlam temeller ki, Ertuğrul bile bunları yıkamadı! …Ama gazetenin, bugünkü durumuna, içeriğine ve bazı köşe yazarlarına bakarsanız, Sedat Simavi’nin hala Hürriyet’in başlığındaki, “TÜRKIYE TÜRKLERİNDİR” inancı, biraz eğreti duruyor!

Ertuğrul Özkök’ün, rahmetli Uğur Mumcu "takıntısının" sebebini bilemem; herhalde, Mumcu idealist ve inançlı olduğu kadar, doğruları yazan bir kişi olduğu için…

Pekiyi, Özkök Abdi İpekçi,’yi neden kıskanır? İpekçi Kompleksi, ikide bir, neden azar? Kısacası, Abdi İpekçi’nin, olduğu “her şeyi” olamadığı için!

Abdı İpekçi dürüst – Hiç taviz vermeyen bir gazeteci – bir yönetici ve başyazardı… Yeni Milliyet’i patron Ali Karacan ve Ercüment Kayacan’ın desteğiyle, başlığından, grafik düzeninden muhtevasına kadar, adeta, baştan kurmuş ve Milliyet, onun zamanında, Türkiye’nin en saygın gazetesi olmuştu!

Abdi, dürüsttü, kimseden korkusu yoktu, DURUM başyazısı, her zaman, sağlam verilere dayanan objektif bir başyazı idi; esen rüzgârlara göre, yelken açmazdı! …Kısacası, Abdi “dansöz gibi” yazmazdı ve patronun işlerini takıp etmezdi! Sağlam ilkeleri vardı. Bir haberi kırk defa çek etmeden yayınlatmazdı… Bu kendi başyazısı için de böyle idi! Haberler, içerik ve grafik düzen konusunda, fazlasına, titizdi…

Öylesine ki, bir kitap çalışması yaparken, önüne götürdüğüm her makete burun bükünce öyle sinirlenmiştim ki, sevgili Abdi “yani beni dövecek misin?” dedi’! Sonra, yıllarca, bana “Yahu, sen beni dövecektin” diye takıldı.

Milliyet, onun zamanında, sansasyon ve bulvar gazetesi olmadı. Ve Abdi'ye, hasımları bile hürmet ederlerdi. Ve muhtemelen böyle bir gazeteci olmanın bedelini de, hayatıyla ödedi…

Onu Karacan’lara tanıtan, MİLLİYET’İN başına geçmesine, önayak olan bendim ve hayatımda yaptığım en iyi işlerden biri de bu oldu.

Ben, Abdi ile mesela, Hasan Pulur’dan, Doğan Heper’den ve Hasan Yılmaer’den daha az süre çalıştım… Ankara Temselcisi, Orhan Tokatlı da Özkök’ün istediği türden değil. Abdi İpekçi’nin standartlarına ayak uyduran ayrı bir ekoldü! Ankara haberleri gelince, Abdi, Tokatlı’yı arar “İyi çek ettin mi?” diye sorardı… O zaten “çek” etmişti! MİLLİYET İpekçi döneminde, örnek kadrosuyla, saygın bir gazete oldu!

Şimdi, Onunla birlikte çalışan kapı yoldaşlarının Özkök'e haddini bildirmelerini bekliyorum. Bence bu, O’nu, kahpece bir suikasta kurban edilişinin yıldönümlerinde, mezarı başında anmaktan, daha anlamlı olacak mesleğimiz açısından! Genç gazetecilerin, asıl “rol modellerinden” önde geleni Özkökler vb. Değil! İpekçi ve mumcudur!

YENİ YILDIZLAR

Özkök’ün yeni yıldızlar keşfine bir şey diyemem. Bunlardan biri Ayşe Arman Hanım imiş! Bu hanımı yalnız yazılarından bilirim. Hiç tanışmadık; Bu, benim kaybım değil. Ama gazetecilik başarısı konusunda, benden “No Comment”!***
 

Yayın Tarihi : 4 Mayıs 2009 Pazartesi 11:15:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?