1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Acep nedendir?

Sevgili (e) Orgeneral Hurşit Tolon Paşa, içerde 7 AY (220 Gün) yattıktan sonra, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi! Mahkemenin, kararı açık-gerekçesi; “delil yetersizliği”. “Hurşit Paşa”dan ve tavrından, hiç haz etmediğini itiraf eden Yeni Şafak Yazarı Kürşat Bumin bile, bunun doğru bir karar olduğunu yazıyor. Ama başından beri, “Ergenekon”a sarılan bilcümle AB ve AKP yalakaları, ordu düşmanı hainler ve de liboşlar, bu karardan hiç hoşlanmadılar; diğer çoğu sanıklar için “emsal teşkil eder” ve sonra da kahrolası “süreç” sona erer diye! Kimlerdir, bu “güruhun” - Türk milliyetçiliğine düşman “Ehli ihanetin – alçak ittifakın” mensupları? Ve, aylarca nahak yere hapis yatan insanların, kurtulmaları ve aklanmaları üzerine, şimdi “tarifsiz acılara” kapılan kişiler kimlerdir ve bu, hırsları “acep nedendir?

Cevabı girift-karmaşık ama kuyrukları biri birilerine değiyor- amaçları da bir yerde, birleşiyor; “ TC - Ordu ve milliyetçilik düşmanlığı”.

Kısacası; melûn emelleri; – Atatürk’ün Cumhuriyetini yıkıp, yerine başka bir devlet kurmak… Bunun için de buna engel olan Orduyu –“Ergenekonla” – nifaklarla dedikodularla üsaf harici kılmak! Zaten, Açıkça da söylüyorlar;“artık geçmişle hesaplaşmanın ve Ordudan intikam almanın – Türkiye’yi değiştirmenin zamanı gelmiştir” diye yazıyorlar! Ve şimdi Tolon Paşa emsal olur “Ümraniye bombaları” yüzlerinde patlar ve kendilerini amaçlarına götürecek “Dava süreci” durur diye! - “Aman bu süreç durmasın” diye yırtınıyorlar – insanı acılar hukuk ve insan hakları ihlalleri pahasına da olsa bu… Bunlar onları hiç ilgilendirmiyor!

LİBOŞLAR – YALAKALAR -GAFİLLER HAİNLER

Bu oyunu – bu ittifakı görmemek için gerçekten gafil olmak gerek – ve “iyi niyetli” liberallerin, entelektüel züppelerin –liboşlar görmüyor ve onlara kapılıyorlar onlara ve bu süreci başlatan- gelişmelerden –şimdiye kadar- hoşnut olan – Ordunun etkisiz hale getirilmesi işlerine yarayacak AKP İktidarına güya “demokrasi uğruna” yardakçılık yalakalık yapıyorlar!

Stalin zamanında liberaller için “Bize hizmet eden budalalar” demişti… Bizim liboşlar da AB’ne – yeri gelince de ABD’ye hizmet eden ezeli budalalar!

Ama bu dünya - bu Türkiye - zalimlere, hainlere ve gafillere kalır mı? Sonunda, TC yıkıldıktan sonra kurulacak “şey” kime yar olur, o belli değil! Atatürk Cumhuriyeti bir kere yıkılsın, sonrası kolay!

Türkiye’yi önce kuşatmaya sonra teslim almayı amaçlayan bu “İhanet ittifakının” –“şeytan çemberinin” mensupları, Medyada Ergenekon iddialarının “haber” ve belgelerin günü gününe, hatta saati saatine şebeke tarafından servis edilmesinden belli. Şebeke “malumdan“, malum! YENIŞAFAK, ZAMAN, STAR GURUPLARI, SABAH ve de tarafının ne olduğu çoktan belli TARAF ve “cim karnındaki” nokta: VAKİT “ceridesi”!

Dışarıdan destek de AB’den – Açık insan hakları ve hukuk ihlalleri karşısında Brüksel’den hiç ses çıkıyor mu? “Kriterler” nerede? Tek dedikleri;” Bu işi bir an evvel sonuçlandırın” – nasıl olacaksa?

Bu “ihanet ittifakının” vurucu güç kaynağı, medyadaki organları ZAMAN Gazetesi – AKSİYON Dergisi ve Samanyolu Televizyonu ile “Fethullahçı cemaat” veya “hareket”! Orta Asya’dan Afrika’ya Karaipler’e kadar organizasyon kuran - en güçlü Bankaya sahip olan bu “hareketin” ülkemizin yargısına-emniyetine ve yönetimine sızmadığını söyleyebilir miyiz?” “Cemaat”, Katolik Kilisesinden de güçlü-misyonerleri her yerde! Tehlike Ergenekon sürecinden de büyük! Türkiye’yi, havaya uçuracak bombalar, aslında, “Ümraniye bombaları” değil, yerleştirilen “saatli bombalar”… Gerçekleri “Zaman”da okuyun, Samanyolu TV’de izleyin..!

BİR ŞİİR – BİR TÜRKÜ

İngiliz şairi John Donne; Hiçbir insan kendi başına ada değildir; bütün de değildir tek başına, anakaranın bir parçası, okyanusun bir damlasıdır; …bir insanın ölümüyle eksilirim ben, çünkü bir parçasıyım insanlığın; işte bu yüzden hiç sorma çanlar kimin için çaldığını, çanlar- senin için çalıyor.”

Ve “Yemen Türküsü”; nedense hep dilimin ucunda...

Türküdeki “Muş” değil, “Huş” tur… Son savunma hattımıza!******
 

Yayın Tarihi : 10 Şubat 2009 Salı 11:06:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
izindeyiz ata29 IP: 88.231.92.xxx Tarih : 11.02.2009 01:26:23

1.Yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalan toplumda ne türkü mealine ne de yazılışına ihtiyaç vardır.ihtiyaç olan Atatürk ilke ve inkılapları ve tarih bilgsidir. 

 2.iktidar yanlılarının akp ye yöneltilen eleştirilerden rahatsızlık duyduğu görülüyor merak etmesinler . akp  gerçek çete suçlularını, araya suçsuz  vatanseverleri  de karıştırarak Ergenekon 'dan içeri atmasını biliyor.

                                                                                                                                


mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 10.02.2009 15:34:16

Sevgi ve saygilarimi  sunarak ellerine saglik Hocam:Türkiyede olan ve olasi beklenenleri mükemmel bir sekilde analiz etmissin sagol.Evet buyurdugun gibi Türkiyenin basina neler gelecegi benide yavas yavas endisenlendirmege basladi.Dis düsmanlarimiz belli,Asil icimizdeki hainleri nasil ayiklayacagiz.Afedersiniz sahibinden yemek yiyen hayvan sahibine ihanet etmiyor.Nasil oluyrda bile bile ekmegini yedigi ülkesine ihanet edebiliyorlar.

Ben bu tür davrananlara sunu derim,Allah akil dagitirken sizler nerdeydiniz.Bizdeki bu egoistlik niye; bu bencillik niye;Bu hep bana hep bana Politikasi ne zaman bitecek.Halkin aklini daldan dala ucuruyorlar.Bunu yapanlar benim gibi cahil insanlar degildir.Hepsi yüksek tahsillidir.Ben isem zar zor ilkokulu bitirdim.

Aynen senin yazdigin gibi bende inanyorum Türkiye,yi bitirecekler ve Laik Türkiye Cumhuriyeti yok olacaktir.Cünkü AB istedi Türk Askerini yetkilerini yavas yavas olsada kaldiracaklar.Oysa Türkiye Cumhuriyeti,nin üc diregi olan ordumuz kislaya hapsedilip esir edilmek isteniliyor.Temennim bu düsüncemde yanilmis olayim,Laik Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yasasin saygilarimla.

 


K. Mükremin BARUT IP: 85.99.0.xxx Tarih : 10.02.2009 17:22:59

SAP ve SAMAN:

Burası Muş'ur. Bu türkü yüz yıldır Muş adı ile anıldı. Yüz yıl sonra da Muş adı ile anılacaktır.

Ne zaman ki Doğu ve Güneydoğu Anadoluda Kürt sorunu yaşanmaya başlandı, kimi aklı evveller, Yemen'de  Huş diye bir yerin varlığından bahsedip, bu türkünün orjinalinde,  MUŞ yerine HUŞ olduğunu söylemeye başladılar. Doğudan, batıya her yerde söylenen, Türkünden, Kürdüne ve Lazından Çerkesine, herkesin dilinden düşmeyen bu güzelim türkümüz, KAFATASÇI İDEOLOJİLERE KURBAN EDİLEMEYE ÇALIŞLIYOR.  Türkülerimizi de elimizden almaya çalışıyorlar. Pes doğrusu.

"Kışlanın önünde redif sesi var" diyor türkü. Redif yedek asker demek. Mehmetçiğin savaştığı bölge olan Yemen'de, yani savaş alanında yedek güç olur mu? Eskiden Anadolunun pek çok şehrinde ve Muş'da da GASİLHANELER (ölü yıkama mekanları) yoktu. Birisi öldüğünde o mahallede uygun bir yere ocak kurulur, odun ateşi ile kazanda su ısıtılırdı. O duman ortama, ap ayarı bir kasvet havası verırdi. "Havada bulut yok, bu ne dumandır" "Mahlede ölen yok bu ne şivandır"  Şivan kelimesi de yöresel bir kelimedir. Yemende Huş vardı da neden 1990'lara kadar bilemedik.  Rahmetli Muzaffer Sarısözen hayatta olsaydı da cevabınızı verseydi.

Yassıada da askeri yönetimlerce mağdur edildiğini söyleyen sayın yazar, asker avukatlığına soyunmuş, darbe ve darbecilere methiyeler diziyor. Bu nasıl bir çelişkidir.

Şu sırada ayrımcılığı tutuşturan yazarlardan ve fikir adamlarından çok, birleştirici kaynaştırıcı yazarlara ihtiyaç var. İttihat Teraki milliyetçiliğinin bu ülkeyi nerelere getirdiği herkesçe mağlumdur. 

Bir ara teklif etmiştiniz. İşlerimin yoğunluğu yüzünden ilgilenemedim. Yorumlarımdan üç aşağı beş yukarı düşünce yapım anlaşılmıştır. Şimdi uygun bulursanız ve bir köşe verirseniz yazmaya devam edeceğim. Ülkem için. Ülkemde kardeşçe yaşama meşalesini bizden sonra gelen kuşaklara teslim etmek için.

Selam ve saygılar.

Not:  Sayın yazar da sayın Baykal gibi AKP'yi yıpratacak diye,  Kuyucu Murat Paşa özentilerini savunmayı yeğlemiş. Bu durum kökten yanlış bir tutumdur. İnsan olan, yurdunu devletini seven hiç kimse Faili Meçhul cinayetlerin müsebbiplerini savunamaz. Savunmamalıdır.

K. Mükremin BARUT

 

 

 


Bir Atatürk Milliyetçisi IP: 88.231.92.xxx Tarih : 10.02.2009 23:38:56

baruta hitaben:

Askerin avukatı yoktur ve buna da ihtiyacı yoktur. Lâik Türk Cumhuriyetini

savunmak için güttüğü amacında hiçbir kimseye danışmaya gerek duymayacağı

gibi, iç ve dış güçlerin tehlikesi karşısındaki girişimlerinde de hiçbir kimseye

hesap vermek ve avukat tutmak durum ve ihtiyacında değildir.

'ittihat ve terakki milliyetçiliğinden' bahsederken, tarihi bilinçsizlikler içinde

olduğunu belli ediyorsun. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kurma

çalışmaları sırasında ve "Gerçek Atatürk Milliyetçiliğini" ortaya koyduğunda,

öncelikle -senin bilmeden sözünü ettiğin- sahte milliyetçileri, yani

İttihat Terakkiçileri bertaraf etti.

(Not: Yakın tarihini daha doğru öğrenmeye çalış !)