1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Asıl Hasta Kim?

Fatih Altaylı , düşüncelerini paylaştığım bir yazar değil, ama çok doğru yazmış; Türkler “anti – Amerikancı” değil “anti- Bush’çu”… Tıpkı dünyadaki çoğu halklar gibi! Ayrıca ,şu bağlamda, Amerikalılara düşman olmak da, ABD’ye düşman olmak da, gerçekçi değil. Amerika ile ilişkilerimiz, belli bazı konulara endekslenemeyecek kadar çok boyutlu.

Wall Street Journal editörlerinden Robert L.Pollock’,“Yeniden Avrupa’nın Hasta Adamı” başlıklı yazısında , Türkiye’deki Amerikan aleyhtarlığını, eskiden Osmanlı’nın hasta olduğu gibi, bugün de Türkiye’nin ve Türk toplumunun da “hasta” oluşuna atfetti. Ancak O’nun ve Amerika’daki şahinlerin, , anlayamadıkları husus , sadece ülkemizde değil, bütün dünyada Amerika karşıtlığının, artmasının asıl sebepleri , aslında Washington’dan , Başkan Bush’dan ve takımının ,son yıllarda “Ya bizimlesin ya da karşımızdasın” meydan okumalarıyla özetlenebilecek, dünyada tek egemen devlet olmak politikasından ve icraatından kaynaklandığıdır. ..

Irak olayı da ,bunu bütün boyutlarıyla bu politikanın en somut şekilde ortaya koydu. Bush – Rumsfeld vs. Irak’ta , bırakalım saldırının bütün gerekçelerinin boş çıkmasını, başta “”kurtarıc1” olarak karşılandıkları bu ülkede rekor denecek kadar kısa zamanda “zalim işgalciler” haline gelmek “maharetini” gösterdiler.. Saddam diktatördü , ama “savaş” sırasında ülkede, binlerce masum insanın öldürülmesinden sonra, bugünkü kaos oluşması da bu “maharet” sayesindedir. Bunlar anlamıyorlar ki, Irak’taki direniş , sadece Saddam taraftarlarının terörü değil, işgale ve hoyratlıklara karşı milli bir direniştir. ABD, Irak’ta ,yanlış politika ve hareketleri yüzünden yüzlerce kemdi askerinin ölümüne yola açan bir bataklığa saplanmıştır. Seçimler sonucunda Irak’ta istikrarın kurulması da boş bir hayaldır; Irak’ta bir iç savaş kaçınılmaz olacaktır. .

Rumsfeld bu gerçeklere rağmen ,inanılmaz bir kolaycılıkla, direnişin in oluşmasını, Türkiye’nin l Mart Tezkeresini kabul etmeyip , 4. ABD Piyade Alayının Türkiye’de konuşlanıp Irak’a Kuzey!den saldıramamasına ve böylelikle de,Saddam’ın seçme birliklerinin “öldürülemeyip” direnişi örgütlenmesine , bağladı ve Türkiye’yi günah keçisi yaptı…Oysa, Türkiye’yi ABD’nin , Irak’taki işgalci suçlarına ortak olmaktan Allah ve sonra Meclis’teki ı aklı başında milletvekilleri,CHP’liler ve TSK’nin basireti kurtardı.

Ancak , Washington’un bu yüzden Türkiye’yi cezalandırmak istemesi, ı Kerkük’ten, Kuzey Irak’tan dışlaması ve Süleymaniye’de subaylarımızın başına çuval,bileklerine kelepçe geçirilmesi, işgal kuvvetlerinin Felluce’de vs Cezaevlerinde yaptıkları, Türk toplumunda , Amerika’ya – daha doğrusu Bush’un “Amerikasına”, husumetin asıl sebepleridir.
Dün Avrupa başkentlerindeki -Bush karşıtı nümayişlerin de sebebi aynıdır.Bugün bütün dünyada bir ABD-Bush sancısı vardır. Pollock Türkiye’ye “yeniden Hasta Adam” diyeceğine asıl hastalığı Amerika’da Beyaz Saray’da aramalıdır. Başkan Bush’un Avrupa’dan temaslarıyla bu sancıyı giderebileceğini sanmıyorum. Amerika’dan yeni gelenler söylüyorlar ; orada bu politikalarına karşı olanlar azınlıktadır; çoğu Amerikalılar, Bush’un kendilerini terörden kurtardığı inancında imişler ve onun politikalarını tasvip ediyorlarmış.. Zaten son seçimlerde de Onu gene seçtiler ya!

MÜMBIT ZEMİN

Bush yönetimin Irak’taki,Kuzey Irak’taki politikaları ve hareketleri yüzünden ve Özellıkle, Kürtlere hatta PKK ya arka çıkması , Türkiye’de zaten alttan alta mevcut Amerıkan karşıtlığının mümbit zeminine , zehirli yeni düşmanlık tohumları ekildi. Doğru mudur, yanlış mıdır-m bilmem ama, Israil hükümetinin de Kürtlere,Kürt Devletine destek vardıkları işaretleri de aynı çevrelere Türkiye’de anti-semitizmi- Yahudi Düşmeliğini - alevlendirtmek imkanını vermiştir. Bir defa, Türkiye Yahudileri ile Siyonizm’i ,İsrail hükümetinin Filistin’deki yanlış politikalarını , biri birlerinden ayırmak gerekir. Türk Yahudileri Türkiye’ye daima sadık olmuşlar, İstiklal Harbinde mücadeleye katkıda bulunmuşlardır. Mesela ,pek bilinmez ama, İzmir’de “Yahudi Efe” diye maruf Musevi bir vatandaş işgalci bir Yunan subayını öldürmüştü.. Son yıllarda da, dışarıdaki Türkiyeli Yahudilerin başını çektiği “ Yahudi Lobisi” özellikle Amerika’da Türk davaları için uğraş veriyorlar. Aynı şeyi Arap dindaşlarımız için söyleyebilir miyiz?

Bakın Türk Musevileri Pollock’a mektup yazarak Onun yazısını kınıyorlar .Bunların başında .500 Yıl Vakfı Başkanı Jak Kamhş var.Pollock’a “bu yazıyı yazmadan evvel neden bizlerle de görüşmedin?” diye sormuş. Benım okul arkadaşım önemli bir Musevi Türk iş adamı da ,mektubunda ,”Amerikalıların asıl suçu kendilerinde ve yanlış politikalarında aramaları gerektiğini ve böyle sorumsuzca yazıların olayı gerçek çerçevesinden n çıkarıp kötü niyetliklere tahrik fırsatını vereceğini yazmış. .

Türk-Amerıkan dostluğu ,stratejik ittifakı, böylesine peşin hüküm ve yanlış değerlendirmelerle harcanmayacak kadar ,iki taraf için de önemli ve zorunludur.. Son zamanlarda, resmi ilişkilerde , Başbakanın dediği gibi kopukluk ve yanlış anlamalar olmuşsa bu da daha fazla Washington’dan ve Beyaz Saray çevresinden yapılan talihsiz açıklamalar yüzünden olmuştur.Gelecekte -bunları, önlemenin sorumluluğu da daha fazla Washington’a aittir.
Ancak ,son tahlilde de ilişkilerimizin geleceği ,şu en basitine indirgilenmiş şu sorunun ,ABD tarafından verilmesi gereken cevabına dayanacak; “Türkler mi Kürtler mi?”

Yayın Tarihi : 24 Şubat 2005 Perşembe 19:01:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?