16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Bıçak Kimin Kemiğine Dayandı?


Hay, yumurtaya can veren Yüce Allah! Bir gün gelecek de Recep Tayyip Erdoğan’a hak vereceğim aklıma gelmezdi; Ancak Güneydoğudaki gerçek savaş alanından döndüğünde Ankara’da Medya mensuplarına söylediklerinin bazılarına katılıyorum… Bu sözler, Güneydoğu’da “oy peşinde” bir Parti Genel Başkanı’nın sözleri değildi… Gerçekleri, mahallinde gören bir “Başbakanın” sözleriydi. Ama PKK Terörü Bölücülük konusunda bundan önceki söylemlerinin aksi idi!

BİR BAŞBAKAN KONUŞTU!

“Başbakan” Erdoğan, Güneydoğu’daki eylemlerin “özgürlük-demokrasi” ” olmadığını söyledikten sonra, sorulara cevaben, özetle:

"Vatandaşa sabır telkin ediyorum, ama bu sabır nereye kadar olacak onu da bilemiyorum… Siz vatandaşların mağazasını yakarsanız, canına kastedersiniz o da elinde imkânlar varsa karşı koyacaktır! Miting yapacaksan yapılacak yerler bellidir. İstediğim yerde yaparım dersen yapamazsın!”

Bugün, TBMM’ de PKK’yı temsil etmelerine, AB istedi diye yol açan DTP’ lilere ve dolayısıyla, temsil ettikleri tabana; Bu ülkeyi “ya sevin ya terk edin” dedi. Oysa daha önce, bunun ayırımcılık oldugunu söylüyor, bu Partinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına ”demokrasi” adına, karşı çıkıyordu.

Şimdiye kadar Türkiye’nin, Türklerin “kemiğine dayanmış” olan bıçak, demek artık Erdoğan’ın da “kemiğine dayanmış”- ve hatta can derdine düşünce “oy derdini” bile unutmuş ki, böyle konuşabiliyor!!!

Yalnız bir şey var: Erdogan, “dükkânına, malına, canına saldırılan vatandaşın pompalı tüfekle kendisini savunmaya hakkı var diyor, ama Türkiye’yi, asıl savunacak, TSK’nin yetki ve etkilerini azaltmak isteyenlere alet oluyor. Türkiye, şimdi bu hallere geldiyse, gerçek bir varoluş savaşı içindeyse, bunun sorumlusu, AB baskılarına uyan, geçmiş iktidarlar ve özellikle AKP İktidarıdır!

BUGÜN, ABD çalıyor - Kürtler azıyor!

DTP Genel Başkanı Ahmet (nasıl-neden Türk “ TBMM de küstah bir “kitapçık” dağıtmış Kürtçe-Türkçe Almanca –Fransızca! Herhalde Meclis çatısı altında ilk kez Kürtçe bir yayın dağıtılmış oluyor!  DTP, amblem ve renkleriyle basılan bu varakparede Abdullah Öcalan'ın ortaya attığı ve “demokratik özerklik projesi” olarak adlandırdıkları, Türkiye'nin federasyonlara bölünmesi talep ediliyor!  Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla “tartışmaya açılması” talimatını verdiği bu, “demokratik özerklik” projesi Türkiye'nin 20–25 özerk bölgeye ayrılmasını öneriyor. “Özerk yapıların önünün açılması”, resmi dil ve bayrağın bütün Türkiye için geçerli olmakla birlikte her “bölgenin kendine ait sembolleri ve renklerine izin verilmesi” talep ediliyor!

Kısacası bu “kitapçık” DTP’nin, neden kapatılması gerekeceğinin kuvvetli delili!

Düşünün; “Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Parti “Kürtçe” kitap dağıtıyor! Dağıtanlar da, Türkiye’nin Birlik Bölünmezliğini savunmaya güya ant içmiş olan PKK vekilleri! Sadece, kendi yeminlerine ihanet ettikleri için, bu milletin Meclisinden, yaka paça atılmaları gerekir!

Ve gene, şimdi, bu hiç de “Türk” olmayan, Ahmet efendi, Türkiye’nin her yöresindeki eylemlerin, “maksadı” aştığını söylüyor. Hem böyle ihanet kitapçıkları dağıtacaksın... Hem Diyarbakır’da Kolordunun karşısında, PKK renkleriyle, eylem yapacaksın - APO’ ya işkence yapıldığını iddia edecek halkı kışkırtacaksın, sonra da, yandaşlarına itidal tavsiye edeceksin!.. Cininizi, şişeden çıkaracaksınız ama bizim, TSK’nın, cinlerimizi, tepemize çıkmayacak! ”Bıçağımız”, artık “kemiklerinize” dayandı galiba!

TUNCAY GÜNEY VELİ KÜÇÜK VE BEN

Beni, önceki gece, ALBAYRAK gurubuna ait oldugunu öğrendiğim, TVNET televizyonuna, “Bakış Açısı” programına telefonla konuk ettiler. Konu Tuncay Güney ve Ergenekon’du. Karşımda Sunucu Veyis Ateş, Zaman gazetesinden Bedri Acar ve Yeni Şafak gazetesinden Şaban Aslan vardı. Anlaşılıyor ki, Acar ve Aslan beyler, Tuncay Güney adlı, karışık, kim veya kimler tarafından yaratıldığı ve servise sokulduğu, belli olan- veya olmayan, kullanılmış bir araba bile satın alamayacağınız, karışık Tuncay Güney’e ve iddialarına yürekten inanmışlar ve bu konuda, çok satan kitaplar yazmışlar. Adamı ve konuyu, geçim kaynağı yapmışlar! Sadece gazetecilik-magazincilik ve dalgalanma için de değil- -anlaşılan, belli bir maksatla! Programda, “Ergenekon Davası” ve Güney hakkında düşündüklerimi, Eğer “Ergenekon” İddianamesinin ekseni, hakikaten bu adamın iddiaları -jurnalleri ise, “Davanın” birçok diğer sebepleri yanında, daha baştan batıl olması gerektiğini de ifade ettim! Daha da söyleyecektim ama sunucu kısa kesti!

Meğer programda söylendiğine göre, Tuncay Güney, benim Veli Küçük Paşanın, “Akıl hocası” olduğumu da iddia etmiş… Meğer ben neymişim: Esasen “akıllı- Atatürkçü” olanlara akıl hocalık etmek ne haddime! Ben akılsızlarla mücadele ediyorum ve gücüm yettikçe de mücadele edeceğim!***

Yayın Tarihi : 5 Kasım 2008 Çarşamba 10:48:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
gurbetci88Hollanda IP: 84.24.42.xxx Tarih : 5.11.2008 11:15:33

Tek Dil, Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak....