Çocukluğumun güzel –sakin Bostancı’sına dehşet salan terör saldırısının PKK’nın veya taşeronun eylemi olduğundan şüphe yok; – teröristin, kimliğinden ve son sözlerinden belli: “Yaşasın sol Devrim–Yaşasın Türk ve Kürt halkları.”
Her nedense “Bostancı canilerine” adıyla sanıyla “PKK bağlantılı” denemiyor! Ama şimdi bu olayın Ergenekon’la bağlantılı olduğu hususunda faraziyeler –yakıştırmalar ileri sürülüyor! Daha çatışmalar sürerken –daha neyin ne –kimin kim olduğu bilinmeden, malûm TV kanalları “Ergenekon’la bağlantılı” hükmünü peşinen, vermişlerdi! Kayıtlara geçsin!
Şimdi üyeleri tutuklanan dinci örgütün PKK ile bağlantılı olduğundan da şüphe yok! Hakkâri’deki DTP mitinginde elinde Kuran “şeriat” diye bağıran, örgüt başı sahte imam bunun canlı delili… Bu “dinci” örgütün adı “Vasat” yani “Ortam”! Yani “ortam” müsait!
Acaba bütün bu “dinci, bölücü” örgütler, şu sırada neden ayaklandılar? “Ergenekoncu” oldukları için mi – yoksa bu dava yüzünden, ülkede ortak kafa karışıklığı, bölünme olduğu ve – güvenlik kuvvetlerinin en zayıf durumda olduğu için mi? Siz “onlar” olsanız bu ortamdan yararlanmaz mısınız?
DTP/ PKK
DTP/PKK Güneydoğu halkını tahrik ediyor- oradakiler polise taşla saldırıyorlar. Bu arada taş atanlardan bir çocuk dipçikle yaralanıyor. Çok acı bir olay!
Ancak, asıl Ahmet (neden nasıl) Türk’e :”Bu küçük çocuklar neden tahrik ediyor, öne sürüyorsunuz? Diye sormak lazım! Asıl suçlular, başlarına çocuklardan taşlar yağan polisler değil-onlar!
DTP’nin, ne olduğundan – bölücülük yaptırandan, hala şüphe eden varsa- bir kadın vekil’in, şu sözlerine baksın: “Seçimlerde Kürdistan’ın hudutlarını çizdik” diyor, bu, Türkiye'nin “birlik ve bütünlüğünü” korumaya, sözde, ant içmiş, güya, Türk kadın! VTR kayıtlarında sabit; Anayasa Mahkemesinin, bu Türkiye Meclisine sokulmuş, PKK partisini, kapatması için, başka kanıta ihtiyaç yok.
ÖZKÖK PAŞANIN TANIKLIĞI
Başsavcı, her halde dönemindeki “Ay Işığı” “Sarı kız” darbe teşebbüsleri hakkında, eski Genelkurmay Başkanlarından E. Orgeneral Hükmi Özkök’ü İzmir’de, tanık olarak, gizlice dinledi. Paşa, 8 saatte (“köfte –emek” molası hariç) acaba neler anlattı? Ben, Paşanın eski silah arkadaşları aleyhinde tanıklık yapmayacağına inanıyorum. Nitekim “Umarım anlattıklarımın adı geçenler hakkında müspet katkısı olur” demiş! “Müspet Katkının” yorumu açık!
Özkök Paşa “Darbe” teşebbüsleri hakkında, daha önce “var da diyemem, yok da diyemem” demişti… Herhalde Savcıya daha somut ifade vermiştir… “Darbe teşebbüsleri vardı- biliyordum” derse, kendisi zan altında kalmış olur. Sorarlar; “bunlardan bilginiz-haberiniz var idiyse ve bu teşebbüsler kanun dışı ise, Başkomutan olarak, neden gerekeni yapmadınız” diye! Merakla bekliyoruz.
Özkök Paşa’nın sorgulamasıyla – diğer komutanların da sorgulanmalarının – yeni bir dalganın, yolu açılmış oluyor!
Ergenekon’un geçmişini araştırmak için, Özkök’ten önceki, başta İsmet Paşa ve Mareşal Feyzi Çakmak, 23 eski Genelkurmay Başkanına kadar yolu var!***
Ali Kemal'in "Zaman" gazetesinin, iç ve dış hainlerle mücadele eden TSK'nın 10 evladının şehit edilmesi haberini - ön sayfasının bir köşesinde gizlercesine - küçük puntalarla vermesi dikkat çekicidir.
Demokrasi kavramı bir karmaşaya girmişse, bu karmaşalık içinde bazı kesimlervatanı bölme çabasını amaç edinmişse, ve de demokrasi adı altında verilenoylarda bir bilinçsizlik, hilekârlık, aldatmacılık, istismar,sömürü varsa,(anti parantez, geri zekalısıyla, kandırılmışıyla, meczubuyla verilen oylarla)kendimize göre algıladığımız bu demokrasi mevhumu fertler arasında birbirinedüşürecek nifak tohumları ekiyorsa,BUNUN ADINA DEMOKRASİ Mİ DENİR ?!..