30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Ergenekon’un Filmi Yapılacak mı?

27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün, 6/7 Eylülün filmleri, dizileri yapıldı… İlerde bir gün “Ergenekon Kapsamının” filimi de yapılacak mı? Mesela Tomris Giritlioğlu Hanım mı yapacak? Kitabını, Yılmaz Karakoyunlu mu yazacak? Film veya dizi, herhalde “güldürü” olmayacak –muhakkak facia ve trajedi filmi olacak! Başroller - kahramanları ve mağdurlarıyla, o kadar çok ki!

Film “Mutlu son”la mı bitecek? Öyle olsa da mağdurların çoğu, herhalde bu sona yetişemeyecekler!

Bu filme yarı yerinde girdik! Bu olayın kitabını, senaryosunu ben yazmak isterdim, ancak olayların ilk bölümünde öylesine hukuk ve adalet ihlalleri ve medya rezaletleri oldu ve dava “kapsamı” öylesine bir Arap saçına döndü ki, ben de Yunan Trajedilerinde olayları böylesine karmaşa hale getiren tiyatro yazarı, mesela Sofokles gibi, işin içinden çıkamayacağım için perdeyi, herhalde, o trajedilerde olduğu gibi, sahneye bir “Tanırsal Makine” (Deus ex Machına) inmesiyle – indirilmesiyle bağlamak durumunda kalacağım, ömrüm vefa ederse!..

ÖNCEKİ DİZİLER-ŞİMDİKİ GERÇEKLER

“Hatırla Sevgilim” bir bakıma 27 Mayıs’ın filmi idi ama trajedinin tamamı değildi! Ben de, içinde yaşadığım o günlere ait bir film – bir dizi senaryosu yazmayı düşünürdüm – özellikle Yassıada’da çektiklerimizi!

Önceki gece, Saygı Öztürk’ün, MANŞET programında arkadaşım Vedat Yenerer’in, önce Kandıra cezaevinde sonra da Silivri'de yaşadıklarını- çektiklerini, kendi ağzından dinleyince, benim Yassıada senaryomun, hafif kalacağını anladım! Meğer Yassıada ve özellikle Balmumcu cezaevi cennetmiş!..

Ama eğer bu senaryoyu yazarsam muhakkak bir Kafka filmi olacak… Daha yargılamalar başlamadan, hükümlerin gazete manşetlerinde ve servis edilen “haberlerden” – benim tanıdığım ve sevdiğim polislerden çok farklı- uzaydan indirilmiş gibi polislerin, sorgulamalarından ve Savcıların, bunlara dayanan iddialarına kadar! Trajedi içinde trajedi: Ordu mensubu olan jandarmaların komutanlarını kollarından tutup, götürürken muhakkak, duydukları acı!

Vedat Yenerer, 11 ay sevgili Tolon Paşa 7 ay sonra tahliye edildiler. Ondan evvel daha işlenecek ne detaylar var! Yenerer’in çakaralmaz bir tabanca ile Ordulara komuta eden Tolon Paşa! Beş on el bombasıyla darbe yapacağının ve orada burada ciddi ciddi, silah v e cephane aranmasına… İçleri boş havan ve uçaksavar mermilerine kadar.

Tolon Paşanın ve Vedat Yenerer'in çektikleri ve sonra da, “delil yetersizliğinden” tahliye edilmeleri, adeta diğer çoğu sanıklar için de, olacakların habercisi! Bir detay: malum medyanın bu tahliyelerden dolayı adeta üzüntü duymaları!

Senaryomda “kötü adamlar” çok. Çoğu “yargısız infazcı medya”! …O, acımasız yalakalar ki, kahraman malul albayı, kendini eliyle şehit ettikten sonra bile, ne oldugu karanlık geçmişinden belli bir itirafçının sözlerine kıymet vererek, gene infaz edenler. Acı olmasaydı komedi; Haham Tuncay Güney vak’ası!..

Senaryomda gerçek Kahramanlar Albay Kırca gibi… Şeref Madalyalı Albay Levent Göktaş gibi çok! Ne hikmetse, bu kahramanların suçları, PKK’ya karşı kahramanca dövüşmek ve APO’yu hak ettiği gibi, uçaktan atmayıp alıp getirmek ve adalete teslim etmek! Onlar için, adalet yerini bulacak mı?

Senaryomda olsun, bu “oyunun” arkasındaki meşum güçlere ulaşabilecek miyim? Filmi, "mutlu sonla" bitirebilecek miyim? Mesela, hiç olmazsa, Levent Albayın çocuklarıyla birlikte, Kırca’nın mezarına çiçek koyması sahnesiyle?

Ve İsterdim ki, benim filimin sonunda, bazı filmlerde olduğu gibi, mahkeme sahnesinde, çapraz sorgulamalar sonunda hakikatler ortaya çıksın gerçek suçlular, cezalarını bulsunlar, ama masum olanlar, aklansınlar ve onlarla beraber, aylarca eziyet çeken ailelerine ne kavuşsunlar – eğer ömürleri vefa ederse! Bazı gerçek filmlerde de, böyle – masum olanların acılarıyla sona erer.

ADALET

Bu, olay trajedi veya komedi filmi değil - gerçek facia! Yargıya inanıyorum ve adaletin sonunda, tecelli edeceğine inanıyorum ama bu oyunun ülkeme milletimize travmalarını, burukluğu, ben, senaryomda, nasıl ifade edeceğim. Nihayet bütün bu acılara bigâne kalan sözde insan hakları koruyucularını nasıl göstereceğim?***
 

Yayın Tarihi : 8 Şubat 2009 Pazar 17:40:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ElSalud IP: 88.242.146.xxx Tarih : 9.02.2009 15:52:11

7 aydır ergenekonun üst düzey yöneticisi suçlamasıyla tutuklu bulunan, ülkesine yıllarca hizmet etmiş bir emekli ordu komutanımızın,  tüm gayretlere rağmen delil yetersizliğiyle tahliye olmasının sonrasında, ergenekon bir dizi olarak çekilmelidir. Senaryo ikonusundaysa,  bir yılda 2.500 sayfalık iddianame üretmekle yetinmeyip hala yeni ekler hazırlamakta olan değerli hukukcularımıza ve onlara yardımcı olan cengaver muhbirlerine haksızlık yapılmamalıdır.  Sadece bu dizi ,bir  dram mı, yoksa bir komedi mi olacağı iyi tesbit etmeliyiz. Bugüne kadar görünen tabloya baktığımızda, yetenekli komedyenlerimizin de, sanat başarıları eklendiğinde reytingi hayli yüksek bir komedi dizisi, Türk Milletini ekranların başına toplayabilir.


K. Mükremin BARUT IP: 85.99.0.xxx Tarih : 8.02.2009 22:12:53

Siz bir senaryo yazarsanız filmi yapılır elbette.


kıvırcık IP: 81.213.156.xxx Tarih : 9.02.2009 01:45:25

ne geregi  var senaryo zaten işlemekte kurtlar vadisini  kimler nasıl piyasaya attılar saygılarımla


mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 9.02.2009 19:55:37

Sayin Altemur Kilic"Ergenekon bir film degil birkac film olur diye düsünyorum.Ama inanin Ergenekon davasini o kadar okudum takip ettim bir satirini bile cözemedim.Icimde asker siyasetci mafya ajan terörist vs nasil bir dava ve nasil bir araya gelip birbirine zit olan bu gruplar neyin davasini savunduklarini anlamis degilim.Yaliniz bir senaryo birkac senaryo cikar.

Önemli olan iyi bir analiz edilirse ve anlasilacak bir senaryo yazilirsa simdiki kurtlar vadisini bastirir diye düsünüyorum.Lakin simdiki durumundan anlamadigim gibi olursa o zaman bir ise yaramaz.Saygilarimi sunar sihhat ve afiyetler dilerim.