1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

İki Atatürk; İki Belgesel


Bu yıl 10 Kasım Türkiye’de Atatürk’ün fazlaca, tartışıldığı, bir gün oldu- ve anlaşılan bu tartışmalar devam edecek! Birisi ”Hangi Atatürk?” diye, güya Atatürk’ün “çeşitli” olduğunu ve ne açıdan bakarsanız öyle olduğu yolunda ahkâm kesmişti! Gazi Mustafa Kemal hakikaten “MEVSİMLİK” değil, ”Gazi”, “Mustafa”, “Kemal” ve “Atatürk”, “Her Mevsimde” ve halde bir “TEK ADAM”DI!

Ama o hala tartışıyor; Dünyada büyüklüğü, dehası eserleri, artık tartışılmıyor ama nedense, Türkiye'de, “Atatürk” tartışılıyor, sağdan- soldan hırpalanmaya çalışılıyor. Bu yıl “O”nun daha fazla tartışılması faydalı oldu, zira Atatürk tartışıldıkça ve saldırıldıkça, daha da büyüyor.

“MUSTAFA” MI- “ATATÜRK MÜ?

Bu yıl tartışmaların odağı, Can Dündar’ın “MUSTAFA” drama-belgeseli!

Bu belgesel film hakkındaki düşüncelerimi, daha önce yazdım. Filimde Atatürk’ü gördükçe eşimle birlikte çok heyecanlandık, duygulandık! Ama ikinci kez salim kafayla seyredip, tepkileri ve gerekçelerini, “ beğenenlerin” de, “kimler” olduğunu gördükçe, belgeseli bir daha değerlendirmem gerekti!

Can Dündar gücenmesin ama filimin genel yapısında “kast” diyemeyeceğim, ama ihmal ve bir nevi dengesizlik var gibi! Filimin adının “Mustafa” olması, bir “hoşluk” mu, yoksa çocukken yaşadıklarının –travmalarının, ”İnsan” Atatürk’ün zaaflarını göstermek için mi? Kısacası “İnsan” Mustafa- biraz yanlış – vurgulanırken, Atatürk’ün dehasına ve eserlerine daha az önem ve yer verilmiş!

Can, belgesele, bilhassa “tanık” almamış; bir yapım tercihi! Ancak, böyle bir film yapılırken,”O”nu tanımış, civarında bulunmuş ve nesilleri rıh tükenmekte olan kişilerin, “tanıklıklarının” kamera karşısında değil- bilgi ve anılarından da yararlanması gerekirdi, diye düşünüyorum! Ama mesela, Can bizim davetimize rağmen, bırakın bizim yakın tanıklığımızı, İsmet Paşa’nın kızı Özden ve sevgili Ülkü’yü de, dinlemek gereğini görmemiş! ”Vaktim olmadı” demesi, bence, tutarlı bir mazeret değil! Böyle belgeseller yapanlar, nerdeyse ölüleri bile diriltmeye –tanık göstermeye çalışırlar.

Can Dündar, acaba ;“ben Atatürk ve “insan” tarafları, fakat çoğunlukla, “zaafları” hakkında, hükmümü, peşinen verdim; gerçeklerle kafamı karıştırmayın” demek mi istedi?

Film konusundaki tartışmalar, son tahlilde faydalı; Çocukların ve Gençlerin kafalarını karıştırsa bile! Bu vesileyle, kimin kim olduğunu, Atatürk’ü gerçekten sevenlerle, “O”nu, yanlış yorumlayanlar arasındaki fark anlaşılmış oldu!

Bir şey daha var; Belgeselde Atatürk'ün, kendi heykellerini diktirdiği iddia ediliyor. Yanlış; İtalyan heykeltıraş Cannonica' yı kendisi davet etmedi; İsmet Paşa Hükümeti davet etti! Ancak, Mustafa Kemal Fotoğrafçı John Weimberg’i çağırdı ve eski "kalpaklı- bıyıklı" imajının yerini alacak, fraklı fotoğrafını, bilhassa, devrimini simgelemek için çektirdi! “O” nun büyüklüğü şu ki, artık “kalpaklı Mustafa Kemal”le “ Fraklı Atatürk”, milletin indinde, birlikte! Çocuk “Mustafa” değil “Büyük” Gazi Mustafa Kemal var! Ve “O” yıkılamayacak!

DİĞER BELGESEL

Televizyonlarda, dün, birçok ve her yılkinden fazla Atatürk Belgeseli ve tartışma programları vardı. TRT’de Nuran Bayer’in yaptığı “Mustafa Kemal’den Atatürk’e belgeseli” gösterildi! Can Dündar’ın – çocuk “Mustafa”ya odaklanmış “İnsan“ ağırlıklı fantezisine kıyasla – gerçekçi –gerçeklere dayanan – “drama” tarafı az, belgeleri çok bir eserdi! Bunları “Mustafa” belgeselinde, benim ve eşimin, diğer Atatürk’ü yakından tanımış olan, mesela, küçük Ülkü ( Ülkü Hanımefendinin) ve Özden Toker’in tanıklıklarımıza yer verilmediği için, kızdığımdan yazmıyorum…"Fantezi" ile "gerçek" arasındaki fark burada! ***

 

Yayın Tarihi : 12 Kasım 2008 Çarşamba 10:47:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?