Emekli Orgeneral Kenan Evren’in ve o dönemdeki Kuvvet Komutanlarının, “dokunulmazlıkları” konusunda, Anayasanın, geçici 35. Maddesinin iptali söz konusu, yani, Evren Paşa ve hayatta kalanlar, “yargılanacak! 92 yaşındaki Evren yargılanmalı ve aynı mantığa göre, o dönemdeki, Başbakanı Bülent Ulusu- Danışma Meclisi üyeleri yargılanmalı… TBMM’den, gerçi ,“gece yarısı ekspresi” hızıyla” geçirilen “Askeri şahısların sivil mahkemelerde yargılanmaları” hususundaki kanunu, şeklen müsait, ama pratik- imkânı olamayacağı ortada! Ve önemli hukuki sakıncaları da var.
BU POLEMİK NEDEN?
Bu böyle olunca, Başbakan Erdoğan’la CHP Genel Başkanı arasındaki bu polemik neden başlatıldı? Hele şu sırada eski yaraları deşmenin çok zararları var da, ne yararı var? Maksat öç almaksa bu da ayıp! Müstakbel “darbecileri” caydırmaksa, her şeyden önce “darbe” ile Ordunun “Emir-Komuta zinciri” içinde, asli görev gereğince, yaptığı “müdahaleleri” ayırmak gerekiyor!
Velhasıl, bu olay abesle iştigal değilse, muhakkak ülkeyi bölecek bir “fesatla iştigal”!
Hemen söyleyeyim; önce bu sebeplerden dolayı Kenan Evren’in ve diğerlerinin “yargılanmalarını” isteyen bazı dostlarımdan ayrılıyorum! Bu dostlarımın çoğu - ve bazı gençler “Müdahaleden” sonra yapılan yanlış- aşırı uygulamalardan çok çektiler, hatta aylarca, yıllarca hapis yattılar… Şimdi bu yüzden Evren'in- diğer sorumluların yargılanmalarını, galiba, biraz da, öç almak isterler…Nasıl yargılanacaklar ve bu yaşlarında, nasıl cezalandırılacaklar! Böylece müstakbel “darbeciler” caydırılabilecek mi?
Önce de yazdığım gibi aynı kişiler 27 Mayıs gerçek “Darbesini” yapan Cuntanın ve sonraki insanlık ve hukuk suçları işleyenlerin de, yargılanmaları gerekeceği hususunda, hiç bir şey söylemiyorlar… Hoş; artık bunun da pratik imkânı yok! Ben, şahsen o gerçek “cunta darbesinde” çektiklerimi helal ettim.
BEN DE MAĞDUR EDİLDİM
Şimdiye kadar söylemedim, yazmadım ama ben 12 Eylül müdahalesinin de “mağduruyum”! O sırada, New York’ta, BM’de Temsilci Yardımcısı, Orta Elçisi O sırada Ülkede olanları, rahmetli Büyük Coşkun Kırca ile birlikte, üzüntü ve öfkeyle, izliyorduk! Müdahale olunca –halkın çoğunluğu gibi “Oh” dedik, sevinçten havalara uçtuk!
O sırada, Büyük Elçi olarak bir ülkeye, tayin edilmem, son aşamadaydı. …”Müdahale” bunu önledi! Komutanlar “sakalımı” ileri sürdüler… Hatta beni New York’tan geri çekeceklerdi!
Bunun, komik bir öyküsü de var… Bir gün Kırca beni makamına çağırdı ve bana gizli saklı yazı gösterdi - Yukardan, sakalımı derhal kesmem emrediliyordu… “Kesmem” dedim, sevgili eşim de, “Kesersen seni boşarım” dedi… İstifa mektubu yazmaya koyuldum… Meğer bu, sevgili Coşkun’un bana yaptığı bir şaka imiş, “Kripto” uydurmaymış... Kırca, gerçekten istifa edeceğimi anlayınca, telaşa kapıldı ve gerçeği söylediler… Ama sonra ben gene de emekliliği istedim- devlet hizmetinden ayrıldım… Yani ben de 12 Eylül mağduruyum ama bu "müdahalenin" yapılmasını hep tasvip ettim!
EVREN PAŞA
Evren Paşa ile hiç yakın olmadım ama doğrusu Ertuğrul Özkök’e ve Fikret Bila’ya söyledikleri, beni çok duygulandırdı. Paşa " Beni yargılamak mı istiyorsunuz? Buyurun gidip halka sorun. Bir referandum yapın. Evren Paşa yargılansın mı diye sorun. Eğer halk ’Evet yargılansın’ derse, milletimin önünde herkese söz veriyorum. Bu işi yargıya bırakmam. İntihar ederim. Çünkü bu lekeyle yaşayamam." Dedi ve o “ Müdahalenin” gerekçelerini anlattı: Bence bu gerçekler varit ancak sonra yapılanlar yanlış!…
Eski Fransız Başbakanlarından Clemancau’nun dediği gibi, “Süngüyle her şey yapılır ama süngünün üstüne oturulamaz”… Zaten 12 Eylül ve 28 Şubat’ta Ordunun iktidara kalması düşünülmedi Orduda, 27 Darbesinden sonra olduğu gibi, hep İktidarda kalmak düşüncesi yoktu! …Demokrasi “rayına oturtulacaktı” siyasiler tekrar rayından çıkarama, kadar!
Hem, neden kimse, Türkiye’yi, aymazlıkları yüzünden “müdahale ortamına” getiren ve getirmekte olan politikacıların yargılanmasını düşünmez -önermez?
Benim gönlüm, Kenan Evren Paşa ve digerlerinin yargılanmalarına yatmıyor… Hele onurlu bir Türk Generalinin intihar etmeye zorlanmasına, gönlüm –ve mantığım –hiç razı değil! ***
Yazılarınız dikkatle takip eden biri olarak Siz kıymetli yazarın sözleri ve güzellikleri dikkate şayandır. Sizleri Bursada Misafir etmek isteriz. Yörük çadırında Yörük lük kültürü ile Buyurun Bursanın Bozağaç Yörük Yaylasına Sayın Altemur Kılıç Abim
Atatürkçü Türkiye Cumhuriyetinin Gençliği;Bugün içinde bulunduğumuz vaziyetin imkân ve şeraitinin farkına varınız !.Mustafa Kemal Atatürk'ün sizlere seslendiği , "TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİNE"sarılınız !.Cumhuriyet Türkiyesinde yerinizi muhafaza etmek için, yurdumuzu Batı emperyalizmine satmaya çalışan, Doğu şeriatçılığına sokmaya çalışan malûmlara karşı gayretlerinizi gösteriniz !.