Obama'ya Uyarılar, Öğütler...

Barack Obama’nın ABD Başkanı seçilmesi, bütün dünyada olumlu, hatta sevinçle karşılandı, kendilerine göre yontuldu! Birinci kuşaktan siyah bir Afrikalı, Amerikan Başkanın illaki de, “WASP” (Beyaz-Anglosakson-Protestan) olması gerektiği -yazılı olmasa da- yerleşik kuralı bozdu ve etnik engellerin kaldırılması yolunda büyük bir adım atıldı! Aya ayak basan ilk insanın “küçük adımının”, dünya için “büyük bir adım” olduğu gibi...

Ama, bu olay Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi; Amerika’daki siyah-beyaz ayırımının -kavgasının- sonu mu olacak? Ne fazla “kötümser”, ne de fazla iyimser olalım; mülahazat hanesi -ihtimaller hanesi- açık. Hatta bu kavgayı körüklemesi ihtimali de var!

Bütün dünya Obama’nın seçilmesini olumlu karşılarken Türkiye’de de olumlu ve hatta daha da büyük bir sevinçle karşılandı! Osmanlı döneminde yeni Padişah tahta çıkınca bu, “izharı şadümani”, yani “sevinçle” ilan edildi denirdi. Bizim gazeteler, televizyon kanalları manşetlerinde ve programlarında, sanki Cumhuriyetin ilanından veya yıldönümlerindekinden fazla “sevinç” izhar ediyorlar! İnşallah, özellikle Türkiye açısından hayal kırıklığına uğramayız! Seçim kampanyasında sözde Ermeni soykırımı, Kıbrıs konusunda söylediklerini hatırlayalım! Bush’tan bir farkı var; Obama ondan çok daha akıllı ve bu yüzden de daha tehlikeli!

BUSH’UN KÖTÜ MİRASI

Ama şu gerçek ki; sekiz yıllık görev süresinde yaptıklarıyla, Amerikan tarihine en kötü ve Amerika’ya, dünyaya özellikle de ülkemize en fazla zarar veren Başkan olarak geçecek...

20 Ocak 2009’da yani, iki buçuk ay sonra göreve başlayacak olan ABD’nin yeni Başkanı Obama Bush’dan kötü bir miras devir almakta.

Amerika’nın saygın sivil toplum kuruluşlarından “Dışilişkiler Konseyi” Başkanı Richard N. Haass, Obama’ya Beyaz Saray’a resmen girmesinden önceki 75 günü iyi kullanmasını ve ev ödevlerini yapmasını tavsiye ediyor... Diyor ki: “Seçim kampanyanızda bazı söylediklerinizi, keşke hiç söylemeseydiniz, fazla vaatlerde bulunmasaydınız... Ve keşke, muhakkak karşılaşacağınız güçlüklere halkı alıştırsaydınız... İleriki günlerde bazen bu görevi almak için neden bu kadar büyük çaba sarf ettiğinize şaşacaksınız... İşinizi güçleştirecek olan, yapabileceklerinizin sınırlı olmasıdır. Selefiniz George W. Bush bundan sekiz yıl önce göreve geldiğinde dünya, genelde barış içindeydi ve ordumuz da genelde ’rahat duruşta’ idi...11 Eylül terörü millete pahalıya mal oldu, ama dünyanın terörle mücadele konusunda, bizimle işbirliği yapmaya istekli olduğunu da göstermişti...”

Richard Haass; ancak şimdi durumun tam tersine döndüğünü, Irak’ta ve Afganistan’da savaşan Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin, geniş bir alana yayılmış ve yorgun olduğunu, ABD maliye ve ekonomisinin en kötü durumunda bulunduğunu, rakam ve delilleriyle belirtiyor! Haass, İran konusunun büyük tehlike teşkil ettiğini de işaret ediyor ve “Seçenekleriniz, ya İran’a saldırmak, ya da ’nükleer’ve güçlü bir İran’la birlikte yaşamaktır” diyor!

Haass, Obama’ya tavsiyelerine devam ediyor: “Seçim kampanyanızda haklı olarak, Bush’a karşı ağır eleştiriler yaptınız ve ağır sözler söylediniz.. Fakat siz onun yaptıklarını yapmayın, onun yaptığı gibi yönetimle aranıza fazla mesafe koymayın! Çünkü çelişkili de olsa, Bush arkasında sizin de kullanabileceğiniz bir yönetim ve kadrolar bırakıyor...”

Haass diyor ki: “Amerika’nın dünyayı değiştirmek gücü ve lüksü yok. Biz diğer ülkelerin, ne olduklarından fazla ne yaptıklarına odaklanmalıyız.” Ve Obama’ya tavsiyelerini şöyle noktalıyor: “Bugün Amerika, tarihimizin ayılma ve sağduyu noktasında. Arkanızda halkın büyük desteği var... Roosevelt döneminde Başkan ’ocak başı sohbetleri’ yapar ve halka seslenirdi. Siz de Oval Ofisi bir okul sınıfı olarak düşünün ve halkınıza gerçekleri, neler yapılması gerektiğini ve neler yapmak istediğinizi, açık seçik anlatın!”

VE OBAMA’YI BEKLEYEN TEHLİKE

Şu son günlerde, bayram havasındaki, “seçilmiş Başkan” Obama’ya, Neo-Naziler, “Beyaz üstünlük” taraftarları ve El Kaide tarafından ayrı ayrı veya belki hep birlikte suikast yapılması tehlikesinden ciddi olarak söz ediliyor ve Kennedy hatırlatılıyor! Ayrıca, Obama’nın Irak konusunda ne yapacağı da, önemli konular arasında!

Şimdilik; “Kral öldü, yaşasın yeni Kral Obama!” ***