13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Sözün Bittiği Yerde…

Bu gün gözlerimi açtım; etraf gene toz, duman, karman, çorman! Ve bugün “eylemsizlik” mühletinin sona erdiği gün… Bakalım, şimdiye kadar, hele son günlerde, Hakkâri’de olanlardan başka, ne “eylemler” yapılacak?

Aslında, bunlar ve Kürt sorunu üzerinde yapılan tartışmalar, ileri sürülen öneriler, âkil adamların arabuluculuğu, bilim adamlarının raporları, PKK vekilleri DTP sinin “Demokratik Özerklik” yani “Büyük Kürdistan” bayrağını açmalarıyla, çok afakî-anlamsız kaldı! …”Kürt sorunu” 19.Yüzyılda yabancı devletlerin tahrik ettikleri “Büyük Kürdistan”la başlamıştı ve bugün gene BÜYÜK KÜRDİSTAN’IN, “Demokratik Özerklik” şeklinde ilan edilmesiyle, artık gerçekten ve fiilen, “ sözün bittiği” yerdeyiz. Şimdi, 25. Kürt İsyanının bayraklarının fiilen açıldığında, Türk Devleti-TC Hükümeti ne yapacak? “Açılım” fiyaskosundan sonra, hala abesle iştigal edilecek mi?

“Türklerin haklarından” ziyade “Kürtlerin Haklarını” savunan sözde aydınlar, “Büyük Kürdistan’la” menzili maksuduna varacak “Demokratik Özerklik” hareketi karşısında, adeta ”barış için neden olmasın” diyesiler ve hala bunun Türkiye içinde mümkün olabileceğini yazıyorlar… Üniter Ulus Devleti çağ dışı! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroglu, “Sorun toplumsal uzlaşma ile çözülür” demiş… Kürdistan bayrağı pervasızca çekildikten sonra bu “toplumsal uzlaşma” hangi zeminde ve hangi şartlarla olacak? Bu yerli bilgeler, önce bu post –modern asilere sormalılar: Kıvırmadan, lafı dolandırmadan, söyleyin; “Demokratik Özerklik" namı diğer “Büyük Kürdistan”dan kayıtsız şartsız, vazgeçecek misiniz? “Önce ellerinizi tetikten çekmekten de öte silahları bırakacak mısınız? Dağdaki teröristler teslim olacaklar mı? Bütün talepleriniz - eyalet sistemi, ana dilde eğitim vb. talepleriniz- karşılansa bile!...

Bu durumda, onurlu TC Devleti ne yapmalı? Bölücülerle neyin pazarlığını yapacak ve “toplumsal uzlaşma” nasıl mümkün olacak? Yoksa sınırları yeniden çizmek için müzakere masasına ve hatta APO’nun karşısına mı oturacak!

PROVAKOSYON!

Hakkâri “Dumankaya” olayının, kışkırtma olduğu muhakkak da, hangi tarafın derin provokasyonu. Bazıları “Türk Ergenekon’unun derin provakosyanu" olduğunu söylüyorlar… Fehmi Koru, ”PKK’da aynı, Ergenekon da aynı” diyor… İçimden “sen de Karayılan da aynısınız ” demek geliyor! Hem , “Ergenekonculardan” dışarıda kim kaldı ki? Dışarıda kalanlar de Eşkıya ile savaşıyorlar, tutuklana kadar!

Öteden beri, bir efsane dolaştırılır ortalarda; “silahların susmasını, şiddetin son bulmasını istemeyen, şiddetten nemalanan güçler varmış ve ne zaman barışçı çözüm umutları çıksa, Provokasyon yaparlarmış… Dillerinin altındaki: Derin Devletin-Jitemin provokasyonu. Akıllarına PKK’nın veya derin kollarının provakosyonu, ihtimali gelmez! Asıl provokasyonu “Demokratik Özerklik” ilanını, bir tarafa bırakalım: Anadilde eğitim talepleri –taş atmaya itilen çocukların, şimdi boykota itilmeleri - Okullara bomba konması “provokasyonun" dik alası!

Ve gene onlara sormalı: Demokratik Özerklik, Anadilde eğitim. Pratikte nasıl uygulanacak? Türkiye’nin her bölgesinde, binlerce Kürt kökenli vatandaşlarımız yaşıyor ve çalışıyorlar… Onlara oralarda, özerklik ve anadilde eğitim, nasıl verilecek? Diğer etnik guruplar da “özerklik” isterlerse, ne olacak? Onlara da anadilde eğitim nasıl verilecek? Şurası muhakkak amaçları Türkiye’yi parçalamak! Bu böyle olunca hala neyi tartışıyorlar,”toplumsal uzlaşmadan" söz edebiliyorlar. Akıllı adamlarımız, Akıllarını mı yediler?

Zaten bugünlere aynı gafletlerle geldik. APO gerektiği gibi asılmadı ve “bir avuç gerilladan” çıkardığı “Ordusunu”, İmralı'dan, hükümetin izniyle idare ediyor ve bu Hükûmet onunla pazarlık yapıyor, ondan destek arıyor! Artık “Yol haritası” onun, pusula onun elinde!

ZAFİYET

TC Devleti, şimdi Referandum sonrasında, en zayıf döneminde… TSK da en güçsüz durumunda… Cumhuriyetin son sigortası gevşetildi... Yerine, başka bir “ampul” takılacak… Erdoğan’ın konuşmalarına bakın, EVET kazanınca, daha pervasızca Ordunun vesayetinden kurtulmakla övünüyor; 27 Mayıs ve Menderes’i duygu sömürüsü yaparak asıl, Orduya “darbe” yapıyor…“Okyanus ötesinden” destek aldığını itiraf ediyor!... Zaten Ordumuz “Okyanusun Öteki tarafından teknolojik destekle” hırpalanmıştı…

Umutlar, bundan sonra, ayakta, dik kalabilirlerse, hala, bağımsız Yargıda ve Türk Ordusunda! Lafı güzafı bir tarafa bırakalım. Bu radikal isyana karşı yapılması gereken, abesle iştigal değil, TC’nin onuruna yakışır, radikal tedbirleri uygulamaktır…

TV kanallarında gösterilen bir reklam var: “Duman Kaya Modern konutları”. Tesadüf bu ya, son PKK provakosyonu, Hakkâri’nin “Dumankaya” bölgesinde yapıldı… Muhtemeldir ki, bu modern komutları inşa eden holdingin sahibi, o bölgeden, başarılı bir Kürt Kökenli vatandaşımızdır! Ona ve diğerlerine “sen Kürtsün” diye engel olunmamış… Şimdi bu vatandaşlarımız, “anadilde e eğitim” görmek için, anaokullarına mı gidecekler? ***

Yayın Tarihi : 20 Eylül 2010 Pazartesi 00:15:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
K. Mükremin BARUT IP: 85.104.212.xxx Tarih : 20.09.2010 22:56:47

SÖZÜN BAŞLADIĞI YER

"Şahinkaya, kurulan araştırma komisyonunda, Anayasa’nın geçici 15’inci maddesindeki hüküm nedeniyle ANAP ve bağımsız milletvekillerinin oylarıyla aklandı. Sonraki yıllarda Şahinkaya, Time Dergisi’nin “dünyanın en zengin 50 generali” listesine girdi." (YAN SAYFADAN ALINTI HABER)


Malum kişilere saygılarımla,,,(!) IP: 88.231.70.xxx Tarih : 20.09.2010 00:46:50

Bu zaman, artık, yorumlar yapmak, makaleler yazmak, havanda su dövmek değil, TAM ANLAMIYLA BİR EYLEM YAPMAK zamanıdır !


Mükramin Fitil IP: 88.231.70.xxx Tarih : 21.09.2010 00:14:49

Anadolu'nun iftiralarla, munafıklarla, batı emperyalisti yandaşlarıyla, şehitlerin dökülen kanlarıyla bu derecede bir parçalanma noktasına gelmesi, GERÇEKTEN BİR EYLEMİ GEREKTİRMEKTEDİR !