1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Susurluk’tan Ergenekon’a


Fehmi Koru, “Ergenekon Davası hususunda” “konu giderek olağanüstü dar ve kısır bir alana hapsedilme tehlikesini içinde barındırır hale gelmeye başladı. Fazla geç olmadan bir ‘akil adamlar' müdahalesine ihtiyaç var “ diyor…

Haklı: davanın, zehirli sarmaşıklarını çözecek ‘akil adamlara’ çok ihtiyaç var! Ama o “akil adam –akıl adamlar” nerede? İnsanlarda akıl- “bilgelik“ mi bıraktılar! Fehmi Koru ve “şürekâsı”, herkese bir kulp takıyor, çamurlar atıyorlar ve milletimizin anlamlı efsanesinin – maksatlı bir karabasana dönüşmesinin asli failleri onlar! Diyojen gibi, elinize fener alıp, sokaklara çıksanız “akil adam” değil “aklı başında” toplum bulamazsınız artık! Hatta “Fenerin” adı bile kötüye çıktı.

ENCÜMENI DANİŞ

Evet, bir zamanlar “akil adamlar” vardı! Şimdi de, Geleneksel “Encümeni Daniş” “bilgelik” geleneğini ve işlevini sürdürmekte! Bu “Encümen” toplantıları kapalı olsa da, gizli değildi, varlığı her zaman malumdu… Hatta toplantıları bir zamanlar, Hilton’un bir salonunda yapılırdı… “Sivil toplum örgütü” –dernek, filan da değil! Her görüşteki, mümtaz kişilerden eski bakanlardan, emekli askerlerden emekli diplomatlardan, “akıl adamlardan" oluşan, gönüllü tarafsız bir “meşveret” heyeti; ülke meseleleri hususumdaki, değerlendirmelerini ve tavsiyelerini, rapor halinde, Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlara iletirler. Ama bu raporlar medyaya dağıtılmaz! Bu heyette, Eski Hatay Cumhurbaşkanı rahmetli Tayfur Sökmen ve Rahmetli babam da katılırdı. Bunu söyledim ama aklı evveller şimdi, Babam dolayısıyla "Ergenekoncu", İstiklal Mahkemelerine de bağlarlarsa, şaşırmam!...

Bunlar böyleyken, Başsavcı “Encümeni Danışın” de, “Ergenekon Örgütü” olduğu şüphesiyle, Emekli Orgeneral Tuncer Kılıç’ı sorgulamış! Nerdeyse spor Kulüplerine de soruşturma açacaklar!

Ama siz şuna bakın ki, “Akıl adam” arayan Koru da ve “Encümeni Danişi” “gizili- şüpheli “ “erk-güç” sayıyor… Ali Bayramoglu ve Etyen Mahçupyan gibiler de buna yeni “mal bulmuş” mağribiler gibi yapıştılar… Zaman gazetesinin, bu konudaki haberini süsleyen resim, sanki gizli bir “Yüksek Konseyin” görünüşü gibi! “Akil adamlara” ne zaman söz düşecek!

Dikkat ediyor musunuz; bu davada bir tarafta hepsi Atatürkçü milliyetçi vatanperver sanıklar – PKK’ya karşı savaşmış olanlar - diğer tarafta da Kürtçü, Ermenici, Atatürk düşmanı – gerici, tüm kişiler koalisyonu var. Köşeye sıkıştıkça, gittikçe, daha da pervasızlaşıyorlar. Amaçları geçmişle “hesaplaşmak”, TC'ni ve Ordusunu değiştirmek… Son kozlarını oynuyorsalar, son şansları bu! Bizlerin de Atatürk Cumhuriyetini korumak ve muhafaza etmek için son şansımız bu!

ESKİ BİR YAZIM

11 Ocak 1998’de, TÜRKİYE Gazetesindeki köşemde “Susurluk Raporu” konusunda: Özetle ““ Bu rapor, ne kadar dürüstçe, vukufla ve etraflıca hazırlanmış olursa olsun ve hatta bütün hakikatleri ortaya çıkarmış olursa olsun, gene de hiç kimseyi tatmin etmeyecektir. Çünkü evvela, Susurluk konusu politikacıların ve medyanın kendi çıkarları bakımından elden çıkaramayacakları bir koz ve çiğnemekten vazgeçemeyecekleri bir kocaman sakızdır. Kimseyi tatmin etmeyecektir, Susurluk, çoğu sorumsuzca ve yakıştırmalarla, hatta hayal gücü ile kazılan öyle bir gayya kuyusu, öylesine kördüğüm olmuş bir meş’um yumaktır ki, hep ortada ülkemizin havasını devamlı olarak kirletecek şüpheler kalacaktır. Bu da Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyenlerin, bulanık sularda balık avlamak isteyenlerin işine gelir… Gönül, Susurluk konusunda bir borç erteleme veya ambargo ilan edilmesini ve bu konudaki iddia ve tartışmalara son verilmesini, olayın tümüyle tarihin çöp kutusuna gönderilmesini isterdi. Tabii, tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması ve tüm suçluların cezalandırılmaları zorunluluğu karşısında, bu arzum akademik kalıyor. Ne var ki, bu zorunluluğa uymak mı, ülkemize ve toplumumuza daha fazla yarar sağlayacak, yoksa bütün bu şüphelerden bir kâbustan uyanır gibi arınmamız mı -tabii mümkün olabilirse- daha hayırlı olurdu? O başka mesele! Öyle görünüyor ki, bir fevkalade ihtimali hariç daha uzun yıllar ve ülkemiz, bu kâbusu unutturacak büyük bir felaketle maazallah karşılaşana veya büyük bir mutluluğa kavuşana veyahut ta, medyamız daha büyük bir eğlence, siyasiler, daha ilginç kozlar bulana kadar.
Susurluk”u “Ergenekon” okuyun!***

Yayın Tarihi : 19 Ocak 2009 Pazartesi 13:46:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Bir şehit Türk askerinin babası IP: 88.231.64.xxx Tarih : 19.01.2009 23:59:23

Bahçeliye hitaben: "apoyu asmak için, erdoğana fırlattığın ipi" geri mi aldın ?.


oviraptor IP: 88.253.74.xxx Tarih : 9.02.2009 23:13:15

sayın fehmi korunun yazılarını okursanız zaten bütün aklını ve vaktini ergenekona harcadığı bu iddayı kanıtlamak için adeta yırtındığını görüyoruz demekki gayretini yetersiz  buluyor ülkede akıllı adamlar varsa bana yardım etsin bu iddayı kanıtlayalım diyor ben kedisine bir akıl vereyim bu idda bıraksın zira ispat edilemesse kendisini kurtarmak için hazırlık yapsın zira onun hakkındaki iddalar somut kanıtlarla suçlu olmayan insanlara terör örgütü muamelesi yapıp köşesinde hakaretler etmiştir bu günkü hükümetin yargısı belki onu koruyabiliyor ama hükümet değişir değişmez kendisini mahkemelerde bulacak