Cem Garipoğlu Avrupa'da bir klinikte mi?

Kim ne derse desin Süreyya Karabulut bir kahramandır.

Evlat acısı yaşayan bir baba ve haklarının bilincinde olan bir vatandaş olarak tüm baskılara rağmen susmamış ve bilinçli bir vatandaş olarak kendisine susmasını salık veren bürokratları görevlerini yapmaya davet etmiş ve hatta onları buna zorlamıştır.

Medya ve kamuoyu desteğini arkasında bulan Süreyya Karabulut bu tavrıyla Türk adalet sisteminin yüzüne bir ayna tutmuş ve tüm hatalarını ve kokuşmuşluğunu yüzüne vurmuştur!

Bundan böyle artık ne Adli Tıp Kurumu ne de Emniyet Teşkilatı için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bu kurumlar yapılan hatalarla yüzleşmek ve artık kendilerini yenilemek durumundadır.

* * *

Peki, hakkında bu kadar gürültü çıkarılan, ismi ve resmi gündemden bir saniye bile olsun düşmeyen katil zanlısı Cem Garipoğlu şu an nerededir?

Bir insanın böyle iz bırakmadan yok olması mümkün müdür?

* * *

Cem Garipoğlu’nun esrarengiz firarı ve hala yakalanamamış olması bugüne kadar bilinen her şeyi alt üst etmiştir.

Bir defa Cem’in yardım almadan kaçması ve bu kaçışını sürdürebilmesi imkânsızdır.

Her ne kadar ailesi inkâr etse de bu yardımın başka bir yerden sağlanması olanaksızdır.

Cem’in firarı kesinlikle aile kaynaklarınca desteklenmektedir.

Neden mi bu kadar kesin bir sonuca varabiliyorum?

Cem Garipoğlu, hakkındaki yayınlar nedeniyle, dünya üzerine yayılmış olan Türk toplumu tarafından bilinen bir kişidir.

Ne Türkiye’de ne de herhangi bir ülkede tanınmadan, görünmeden yaşayabilmesi mümkün değildir.

17 yaşında bir genç olan Garipoğlu’nun kendini dış dünyadan bu kadar uzun süre tecrit ederek yaşayabilmesi ise asla mümkün değildir.

Tabii eğer, daha önceden de psikolojik sorunları olduğu bilinen Cem, raporları Türkiye'de de kabul görecek olan bir akıl hastalıkları kliniğinde uzun süren bir tedavi görmüyor ise???

* * *

Bunun dışında bir ihtimal daha kalıyor:

Cem’in çok güçlü bir organizasyonun kontrolü altında olması…

Çünkü zengin bir ailenin tüm ülke ve hatta dünya polisini peşinden koşturan bir çocuğunun mafyanın ilgi alanının dışında kalması imkânsızdır!

Ve ne kadar acı olsa da kabul etmek gerekir ki, mafya her yere ve herkese polisten çok önce ulaşır.

Herhangi bir mafya bugüne kadar böyle bir ailenin firardaki ferdini yakalayıp ailesinden fidye isteğinde bulunmamışsa burada akla tek şey gelir:

Çok daha güçlü bir organizasyonun himayesinde olması!

* * *

Özetle şunu söylemek istiyorum:

Cem şu an ya en güçlü mafyaların bile diş geçiremeyeceği çok güçlü bir organizasyonun himayesinde ya da Avrupa’da bir akıl hastalıkları kliniğinde tecrit altında…

Çünkü bundan başka bir senaryo olan biteni anlatmakta yetersiz kalıyor.