Bunu istemek için benim sayın Mümtazer Türköne gibi karmaşık sebeplerim yok.
Benimkiler gayet basit:
İşe yaramaz bir sürü darbe planı hazırlayan ama bunlardan bir tanesini bile uygulamaya fırsat bulamayan ve üstüne üstlük her bir planı Taraf gazetesi tarafından deşifre edilen bir orduya nasıl güveneceğiz?
Bunların yaptığı her plan boşa çıkıp, maharetli bir - iki gazeteci tarafından ortaya çıkarıldığına göre, gerçek bir savaşta nasıl savaşacaklar acaba, merak ediyorum?
Düşünsenize; haydi isim vermeyelim, komşularımızdan X ülkesi Ankara’ya kadar dalmış, TBMM ve devlet binaları işgal altında ve bizim asker hala masa başında plan yapmakla meşgul:
“Acaba şurada mı beklesek; yoksa burada mı?!”
Bu plan da zaten daha uygulamaya geçemeden Taraf gazetesine manşet olacağı için, gitti güzelim memleket(!)
Size de absürd geldi değil mi?
Onlarca darbe planlayan ama bir tanesinde bile muvaffak olamayan bir TSK…
Öyle devasa bütçe mütçe ayırmaya gerek yok; nasılsa bir işe yaramıyor (!) koyverin gitsin yardan aşağıya…
Belki böylece bazılarının yüreği soğumuş olur!
* * * * * * * * * *
İSRAİL ÖZÜR DİLEMESİN DE KİM DİLESİN?
Danny Ayalon’un Büyükelçimize yaptığı dangalaklık sonrasına denk gelen İsrail’in “şahin” Savunma Bakanı Ehud Barak’ın –ki Gazze katliamı da zat-ı muhteremin başının altından çıkmıştır, ziyareti bize sanki bir özür ziyaretiymiş gibi yansıtıldı ya; işin aslı farklıymış!
El Cezire’nin haberine göre, Ehud Barak, Türkiye’ye 180 milyon dolarlık satış anlaşması yapmak üzere gelmiş!
Ve yapmış da zaten...
Bunu duyan bir arkadaşın yorumu şu oldu:
“Bana bırak 180 milyon doları, 180 bin dolar versinler; Ankara'da Başbakanlığın önüne stand kurup hoparlörden 24 saat durmadan olur olmaz şeyler için bile özür dilemezsem namerdim!”
O kendini çok önemsemiş; ben bu işi 180 dolara bile yapacak yüzlerce adam tanıyorum!
Beynine vede Yüreğine sağlık. Tüm yazılarını ilgi ve merakla okuyorum. Çoğu kez bizim sesimiz oluyor haykırıyorsun, bazanda duygularımızın tercümanı ve umudu oluyorsun. Sana selamlar gönderiyorum. Bizler vatansever yazarlarımızın kalemine mürekkep olmaya hazırız, yeterki alikemallerin izinden yürümesin.
Canım, efendim; arkadaşın adı üstünde "endişeliadam" belli ki işsizlikden, ekonomik bunalımdan fütura, endişeye düşmüş; dolayısiyle zihni ve gözü de bulanmış. Üstüne gitmeyin. En iyisi, biz Sayın Erdinden istirhamda bulunalım: bu kadar ironik yazmayın diye... Bu zamanda insanda çok ince, rafine, sofistike çıkarsamalarla yazıları tahlil edecek kafa mı kalır?
ENDİŞELİ ADAM YAZIYI HİÇ OKUMADIĞIN VEYA OKUSANDA HİÇA ANLAMADIĞIN BESBELLİ. BUYAZIDAN HÜKÜMET YALAKALIĞI IKARABİLMEK İÇİN SENİN KADAR MAHARETLİ OLMAK VEYA YAZIYI ANLAMADAN OKUMAKMI GEREKİR.YAZIKTÜRKİYEM.İŞTE İNSANLAR BÖYLE TARAFTAR GİBİ SANDIĞA GİDİP OY VERİYO.YAZIK YAZIK.HELE FERAMUZ BEYE HÜKÜMET YALAKASI DEMEK İÇİN İNSANINVİCDANSIZ OLMASI GERERKİYO.BENCE YAZIYI Bİ DAHA ANLAYARAK OKU
Hadi be vsende sen kendini lav,orduya laf söylerken önce besmele çekki,şeytan sen denuzaklaşsın,sane ne dilerse yapar dilerse yapmaz,takdir allaha ait deyilmi,devletimimizde,ordumuzda allı şanlıdır,keza polisimizde,başka zamanda polis için söylersin,abdestsizler,ordu,devlet,polis için konuşmasınlar,ne bu yahu,bunlar hocalara demedik şey bırakmıyorlar,atıyorlar,tutuyorlar,sonunda musalla taşının üstünde hoanın önünde yatıyorlar,
biraz da işsizlikten, ekonomik krizden bahsetsen, gündemi çarpıtmasan feramuz kardeş.
hükümet yalakalığıda bir yere kadar