1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Dağ Neden Fare Doğurdu?


Aslında, “Veli Küçük’ün Büyük Marifetleri” şeklinde özetlenebilecek bir takım bilgi ve belgelerden ibaret olduğu ortaya çıkan meşhur “Ergenekon İddianamesi”, nihayet Mahkemece kabul edildi.

Oysa ki; kamuoyu, apaçık bir “medya manüpilasyonu” ile, TSK içindeki bir takım illegal yapılanmaların ve karmaşık ilişkiler ağının ortaya çıkarılacağı; Türkiye’nin darbeler tarihi ve darbecilerinin deşifre edileceği; Türkiye’yi 12 Eylül askeri darbesine götüren bir takım olayların ve sorumlularının ortaya çıkarılacağı; 12 Eylül sonrası bir anda ortaya çıkıveren ayrılıkçı-bölücü terörizm ile “ılımlı İslamcı” bir takım yeni tarikatvari yapılanmaların irdeleneceği; çevik bir takım hareketlere tepki olarak güçlenen dini akımların neticesinde iktidarı iki dönemdir elinde tutan AKP yönetiminin güç ve iktidarını neye borçlu olduğunun ortaya çıkarılacağına dair beklentiler içine sokulmuştu.

Ne yazık ki beklenen olmadı.

Sadece, emekli general Veli Küçük’ün yer altı dünyasının bir takım adamlarıyla oynamış olduğu “derin devletçilik” oyununu içeren bir illegal güç savaşı deşifre edilmiş oldu.

O zaman bu kadar kıyamet niye koparıldı?

Ergenekon’un pkk, dhkp-c, hizbullah terör örgütlerinin bile üzerinde yer alan bir terör örgütü olduğu iddiaları neden ortaya atıldı?

Bu kadar kurum veya insan niye töhmet altında bırakıldı?

Pkk ile mücadele eden bir çok önemli komutan; gazeteciler, akademisyenler ve işadamları “terör örgütü üyesi olmak” suçundan neden göz altına alındı?

Dağ neden fare doğurdu?

* * *

Daha çok, “gizli tanık” sıfatıyla sıfatlandırılmış pkk itirafçılarının ifadelerinden, el konulan bilgisayarlarda bulunan çeşitli dokümanlardan, telefon konuşmalarından varılan yorumlardan ve aramalarda elde edilen şahsi notlardan yola çıkılarak hazırlandığı fikri uyandıran, Jean Cristophe Grange’ın “Kurtlar İmparatorluğu” romanı üslubundaki bu iddianamede tanık olarak ifadesi olmadığı için hayıflanan birisi daha vardı ki, ismini duymak bile dudaklarımızı uçuklatmaya yetti!

Bölücü başı Abdullah Öcalan!

Meğer, onun da söyleyecekleri varmış bu konuda!

Adaletin tecellisine yardımcı olmak istermiş!

Vay ki vay!

* * *

İddianame ve içeriği, geçmişte olmuş faili meçhul cinayetlerden tutun da davası zaten görülmüş olan Danıştay saldırısına, oradan da 22 Temmuz seçimleri öncesinde DP Genel Başkanı olan Mehmet Ağar’ın ANAP’la uzlaşmamak için “Tayyip” isimli bir zattan 60 milyon dolar rüşvet aldığı iddialarına kadar uzanıyor.

İddianame hazırlama tekniğinin, takip edilen suç(lar)la ilgisi olmayan bilgi ve belgeler ile ispatlanamayan iddiaların iddianamede yer almamasını gerektirdiği göz önüne alınca, iddianamede bir çok gereksiz ayrıntıya yer verildiği görülüyor.

Kim ne konuştuysa, kim ne ifade verdiyse ve kimin bilgisayarında ne çıktıysa araştırılmadan, ispatlandırılmadan aynen iddianamede yer alması, kafaların daha da karışmasına yol açıyor.

İddianame şu haliyle, en çılgın köşe yazarının bile ispatlayamayacağı için yazmaya cesaret edemeyeceği, yakın tarihle ilgili bir takım haklı ya da haksız “dedikoduların”, savcılık eliyle yazıya dökülmüş hali gibi.

Savcılığın görevi bu “dedikoduları” ispatlamak, cezaya hükmedecek hakimlerin kafasında doğal olarak oluşacak olan, NE, NEREDE, NİÇİN, NE ZAMAN, NASIL VE KİM(LE) sorularına cevap verecek bir iddianame hazırlamaktır.

Yoksa, ‘falanca gizli tanık ifadesinde şöyle dedi’ diye kimse mahkum edilmez!

Yukarda sıraladığımız 5N ve 1K insanları tatmin edecek şekilde ortaya konmalıydı:

• Ergenekon örgütün kurucusu ve lideri kimdir? (Öyle tarif ederek falan olmaz, isim    vereceksiniz!) 

• Örgütün dış ve iç bağlantıları nasıldır?(TSK ve MİT’ten alınan ‘bizde böyle bir örgüt yoktur’ yazıları tatminkar değildir. Biz de ‘Emniyette böyle bir yapılanma olmadığını nereden biliyorsunuz da oraya sorma gereği duymuyorsunuz’ diye soruveririz o zaman?) 

• Örgütün “bahsettiğiniz” kanlı eylemleri nelerdir? (Tek tek sayacaksınız.) 

• Bu eylemlerin kararı nasıl ve kimlerce alınmıştır? (İsim isim belirteceksiniz.) 

• Bu kararları hangi hücreler uygulamıştır? (‘Hücre yapılanmaları deşifre edilemediğinden ispatlanamamıştır’ diye kestirip atamazsınız.) 

• Para kaynakları nelerdir? (‘Mafyadır’ diye soyut şekilde geçemezsiniz. Banka havalelerini, makbuzları, diğer belgeleri; eylemler için harcanan paraları ispatlayarak ortaya koymalısınız.)

Bunlar tamam olursa işte o zaman her şey tastamam olur.


feramuzerdin@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 27 Temmuz 2008 Pazar 21:45:14
Güncelleme :27 Temmuz 2008 Pazar 21:50:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Haluk balaban IP: 85.110.137.xxx Tarih : 27.07.2008 23:31:06

Cumhuriyet Başsavcısına ve iddia nameye gogol internet iddianamesi diyenler yargıya köpürenler hukuka aykırı davranışlarını görmeyenlerin sesi çıkar oldu ? bu millet hiç bir zaman darbeci olmadı darbeyide desteklemedi ! ikdidar ne kadar suç varsa birilerinin üstüne yıkmaya çalışıyor tam kaos senin yargıçın benim yargıçım davasına dönüştü.özel hayata giren telefon dinlemeleri.saçma sapan gazete ve varsayım haberleri. Sayın başbakan Ağara verdiği iddia edilen 60 milyon dolar için ifade vermeli ve ayrıcada Rahmi koçun yıllar önce söylediği milyar dolar lafı hakikatmı nedir bu garip millet bilmeli ve dokunulmazlıklar kaldırılmalı Türk yargısıda serbest bırakılmalı. sayın erdin Türkiyenin gerçeklerini halkın söyleyemediğini yazdığınız için binlerce teşekkür senin gibi yüreği pek kalemi satılmamış gazeteciler varken emin ol rahat uyuyor bu millet ve tekrar tekrar diyorum iyiki varsın sayın Feramuz erdin. saygılarımla.


Gökhan Taneri Vural IP: 85.105.178.xxx Tarih : 2.08.2008 14:30:53

Konu 5n 1k değildir. Konu; hukun üstünlüğü diyerek ülkenin en güçlü yöneticilerinin düzenini bozacak davalar için kafa yoranlara aynı yöntemleri kullanarak nasıl mücadele edileceğinin gövde gösterisidir. Kişiler olaylar tamamen örnekleme yöntemidir. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla gibi bir durumdur. Üstelik en üst düzeyden göz dağı verilerek yapılmaktadır. En küçük davaların bile yıllar sürdüğü mahkemelerimizde artık bu davanın sonu önümüzdeki yüzyıla kadar uzatılabilir. Bu arada uygunsuz davranan kişilerde ek idaaname ile bu işin içerisinde cezalandırılabilir. Hemde gelişmiş ülkelerdeki oldukça az olan faili mechul oranlarına yaklaşabilmek için ideal bir fırsat olacağını düşünüyorum. Çünkü geçmişte nekadar faili bulunamamış olay var ise bu dava icerisinde halledilebilir gibi görünüyor. Tarihte hiç görülmüşmü emeklilerin uygulayıcı olduğu bir darbe, onlar zaten emekli ve dava süresinde yaşamlarını tamamlayabilirler.