Tekrar merhaba!
Bundan yaklaşık bir yıl önce Kenthaber’de yazdığım ilk yazının başlığı da yine “Hakkâri’de Şehitler…” idi.
O günlerde de Hakkâri’de yine şehitler verilmiş, kamuoyu yine ayağa kalkmış ve “büyüklerimiz” yine aynı güzel lafları söylemişler; terörü mutlaka ve mutlaka bitireceklerine dair sözler vermişlerdi!
Geçen bir yılda, Hakkâri’de “unutulanlar dışında yeni bir şey olmadığını” esefle gördük:
Asker yine aynı asker, terör yine aynı terör, siyasetçi kafası yine aynı kafaydı!
* * *
Ayrılıkçı ve bölücü pkk terörü bundan tam 24 yıl önce başladı.
O günden bugüne de, resmi iddiaların aksine; azalmıyor, hatta artıyor!
Artık batıda yaşayan halkta da endişe ve kaygı yaratmaya başladı ve maalesef buralarda etnik çatışmalar yaşanmasına neden oluyor!
İnsanlar, etnik kökenleri nedeniyle haksız yere “bölücülükle” suçlanıyor ve çalışma, ikamet, ve işyeri açma gibi bir takım haklarına karşı saldırılar düzenleniyor.
Toplum, görünmez eller tarafından, hızla bir kamplaşmaya doğru itiliyor.
Bu da yetmiyor, önceki gün, sınırdaki “mahkûm” araziye gelişigüzel inşa edilmiş olan Aktütün Karakolu’na Irak Cumhuriyeti’nin topraklarından ağır silahlarla saldırıp, 15 askerimizi oracıkta şehit ediliyor.
Şükürler olsun ki; “yöneticilerimiz” Irak yönetimine anında baskı yapıp, saldırıyı derhal esefle kınamalarını sağlıyorlar.
“Devlet adamlığı” buna denir işte!
Bizim yerimizde İsrail, Rusya, ABD veya İran gibi “laçka” bir devlet olsaydı, uluslararası hukuku hiçe saymak pahasına bile olsa Erbil ve Bağdat’ı orayı yönetenlerin kafalarına geçirir; 15 gencecik insanının canına kıyan teröristlere topraklarında cirit attırmanın ne demek olduğunu onlara gösterirdi!
Allah’tan bizim uysal ve dirayetli yöneticilerimiz var da komşularımıza böyle zararlar vermiyoruz.
Yakında yöneticilerimizin, ayağına kadar gidip, Talabani’nin üzüntüsünü bizzat kendi ağzından dinleyeceğine dair olan milli inancımızdan ise kimse şüphe etmemelidir.
* * *
Birkaç gündür tüm halkın gündemi “Hakkâri baskını”.
Ama bu kez çarşıda pazarda duyduklarım bana cesaret vermiyor:
Halk, askere güvenmekle birlikte, teröre verilen bunca şehidi ve terörle mücadele yöntemlerini sorgulamaya başlamış bu kez:
Aynı hataların 24 yıldır nasıl ve neden tekrarlandığını merak ediyorlar?
Terörle mücadelede neyin eksik yapıldığını sorguluyorlar?
Arkasında uluslar arası bir destek bulunduğuna inanılan bir terör örgütüyle uluslar arası şartları zorlamak suretiyle niçin mücadele edilmediğini soruyorlar?
En önemlisi de Cumhurbaşkanını da, Hükümeti de, Ordu’yu da hatalı buluyorlar.
Terör tamamen sona erdirilmeden, Güneydoğu veya bir ABD projesi olan “Kuzey Irak” ile ilgili “romantik” yaklaşımlar yapılmasının, buralara her defasında bol keseden para dağıtılmasının doğru olmadığını yüksek sesle konuşuyorlar.
Bizden söylemesi!
SAYIN YAZAR YAZILARINIZ İÇİN SİZLERE SAYGILARI MI,SEVGİLERİ Mİ SUNUYORUM.GÜZEL YAZILARINIZDAN DOLAYI SİZE SORUYORUM ERGENEKONCU MUSUNUZ?
tekrar yazılarınızı okumak çok güzel.cesur ve anlamlı yazılarınızı bekliyoruz.
1 - ) Şehitlik olgusu musevi dininden gelme bir kavramdır . Allah yolu için gönüllü olarak savaşıpta ölenler şehit sayılır ce cennete gidildiğine inanılır . Demekki şehitlik için önce allaha inanmak , sonra allah yolunda savaşmak ve neticesinde insan öldürürken ölmek gerek . Bir de günümüze bakın , ABD askeri ırakta katliam yaparken ölüyor şehit , ıraklı direnişçiler ölüyor şehit , ırak güvenlik güçleri ölüyor şehit , PKK gerillası ölüyor şehit , TSK askeri ölüyor şehit , sol örgüt mensupları ölüyor şehit , mafya mensuplarıda bu günlerde şehit olmaya başladılar . Bunların hiç biri evrimsel şehitlik olgusuna denk düşmüyor malesf . 2 - ) TERÖRİZM : En basit tanımıyla yasadışı davranış ve eylem biçimidir . a - ) evrimsel bağlamda terör , kozmolojik , jeolojik , ekolojik , biyolojik , sosyolojik , psikolojik yasalara aykırı üreyim , üretim , tüketim biçimidir . Bu bağlamda hemen hemen tüm insanlar terörüstür . b - ) toplum biçimleri bağlamında terör , ekonomik sosyal değişimlere , ifade hürriyetine , kısacası değişim ve ifadeye baskı , yasak , şiddet yoluyla engel olmaktır . LAİKLİK , ideolojik oligarşi sistemli toplum biçiminin , dinsel teokrasi sistemli toplum biçimi üzerinde ki baskısı + yasağı + şiddeti = FAŞİZMİDİR . TERÖR ile LAİKLİK olgusu Fransız devrimiyle tanımlanır . Her ülkede kendi kafasına göre tanımlandırmıştır . Memleket adı AYDIN olan kara cahillerle dolu .