29
Nisan
2025
Salı
ANASAYFA

Açılıma Yaklaşım ve Beklentiler (2)

2-SIRADAN HALKIN AÇILIMA YAKLAŞIMI

Siyasiler her ne kadar işin partisel çıkarlarıyla ilgili arayışlar içinde olsa da, halkın böylesi bir barış projesine ne denli büyük bir ihtiyaç ve özlem duyduğu, hemen açılımın başında ortaya çıktı. Bir şehit annesi ile bir teröristin annesinin birlikte verdikleri demeç, hamasi nutukların içinin ne kadar boş olduğunu gösterdi ve derhal toplumun tüm kesimlerinde olumlu bir etki yaptı. Bir anda radikal bakışları yumuşattı.

Mersin'de 1 Eylül Dünya Barış Gününde bir araya gelen şehit annesi Menşure Özdemir ile terör örgütüne katılan üç çocuğunu dağda kaybeden anne Kadri Kuran, birbirlerine sarılıp ağlayarak akan kanın durmasını istediler. "Bizim yüreğimiz yandı, başka yürekler yanmasın." dediler.

İnsanlar evinden yerinden olmasın sakat kalmasın, gençler ölmesin, anneler ağlamasın diye atılan manşetler ve görsel basında yapılan röportajlar ülkede bir anda barış rüzgârlarının esmesine ve ümitlerin yeşermesine, yeniden mutlu gelecek hayalleri kurulmasına neden oldu.

Bunu bazı sivil toplum örgütlerinin destekleri izledi. Örneğin MHP’nin açılıma şiddetle karşı çıkmasına rağmen, kalesi durumundaki Yozgatlı Dernekler Federasyonu, Ankara’da örgütlü 84 dernek adına, Cumhurbaşkanına bir destek bildirisi verdiler.

Bildiride: “Yozgatlılar bugüne kadar yaşadıkları türlü acılara rağmen halkların kardeşliğine sonuna kadar inanmaktadır. Kırmızı çizgilerimiz (Öcalan'ın muhatap alınması ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün korunması) dışında hak ve özgürlüklerin anayasal teminat altına alınması, her bireye onurlu insan yaşamı vaat edilmesi konularında getirilecek her türlü açılım ve oluşuma destek vereceğimizi belirtir, saygılar sunarız.”

Ankara’dan yükselen bu sivil toplum desteği İstanbul’dan da, destek gördü. Diyarbakır, Giresun, Van, Manisa, Bitlis, Ordu, Muş ve Amasya gibi illerin sivil toplum örgütleri de İstanbul Ramada otelinde bir araya gelerek, demokratik açılıma destek verdiklerini belirttiler.

Bunları pek çok gazeteci, yazar ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinin verdiği destek izledi. Özellikle geniş halk kitlelerinin sevgi ve beğenisini kazanmış Sezen Aksu, Hülya Avşar ve İbrahim Tatlıses gibi sanatçıların destekleri, açılım taraftarlarını yüreklendirdi.

Korkulan nokta, otuz yıllık savaşın, devlet dayatması ve inkârın, terör ve terörist söylemlerin, hamasi milliyetçi rest çekmelerin, iki toplum arasında bir uçurum yaratmış olabileceği korkusuydu.

Ama SETA (Siyaset, Ekonomi ve toplum araştırmaları vakfı) tarafından Pollmark’a yaptırılan “Türkiye’de Kürt Sorunu Algısı” adlı araştırmada, her iki toplumun bilinenin ötesinde çok daha sıkı bağları olduğu görüldü.

17.08.2009 Tarihli Hürriyet Gazetesinde, Sefa Kaplan’ın bu araştırma sonuçlarına dayalı olarak kaleme aldığı “Türk ve Kürtlerin yarısı melez çıktı başlıklı yazıda bu durum şöyle dile getiriliyor.

Türkler ve Kürtler arasındaki akrabalıklar giderek artıyor ve artmasına da kötü gözle bakan yok esasen. Türklerin yüzde 33,8’inin yakın akrabaları arasında bir Kürt var. Yüzde 69,9’u ise bir Kürt ile evlilik bağıyla akraba olmaktan rahatsızlık duymayacağını söylüyor. Kürtlerin ise yüzde 67’sinin yakın akrabaları arasında bir Türk bulunuyor. Yüzde 87,1 de bir Türk’le evlenmekten rahatsız olmayacağını belirtiyor.”

Yani görünen odur ki, Türkiye’yi yönetmek ve Türkiye’nin sorunlarını çözmek iddiasıyla, Türkiye siyasetini işgal edenlerin ve iki tarafın radikallerinin dışında sıradan halkın hiçbir kini garezi ve düşmanlığının olmadığı görülüyor. Savaştan halkın hiçbir çıkarı olmadığı gibi, savaşın hem yükünü ve hem de acısını çeken halk, mutlu bir gelecek için geçmişe sünger çekmeye hazırdır.
 

Yayın Tarihi : 3 Şubat 2010 Çarşamba 01:01:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?