Tebriz’deki Azerbaycan Müzesi sıradan bir müze değildi. Eserlerin çokluğu, bunların önem ve değeri dikkate alındığı zaman, dünya çapında bir tarihi zenginliğin saklandığı bir yerdi. Bu hem sevindirici ve hem de yorucuydu. Çünkü bu kadar çok esere bakıp geçmek bile uzun zaman gerektiriyordu.
Oysa ben bakıp geçmeyecek, hemen tamamına yakınının fotoğraflarını çekecek ve üzerinde düşünüp, gruplamaya, her eserin dönemini kurgulamaya çalışacaktım.
![]() |
Müzenin girişi |
Sabahtan beri üç saat kadar yürümüş olduğum da dikkate alınırsa, burada da iki saat ayakta kalınca epeyce yorulmuştum. Fakat müzedeki MÖ 3-5 bin yıl öncesinden, günümüze kadar dağılan harika eserleri görmenin heyecanıyla yorgunluğu unutmuştum.
Türkiye’den geldiğimi söyleyince müze görevlileri her konuda yardımcı oldu ve hatta fotoğraf çekmeme de izin verdiler.
![]() |
MÖ. 2. Bin yıla ait araçlar (Luristan) |
Müze gezmek kimi insanlar için sıkıcı gelebilir. Bunun nedeni genellikle izlediği eser ile dönemi arasında bir bağlantı kurarak, eseri döneminin koşulları içinde değerlendirememekten kaynaklanmaktadır.
Örneğin yukarıda görülen metal aletlere bugünün koşullarında baktığınız zaman bunların hayret edilecek hiçbir özelliği yoktur. Fakat bunların MÖ ikinci bin yıllarında yapılıp kullanıldığını düşünürseniz bir mucize ile karşı karşıya olduğunuzu fark edersiniz.
![]() |
Partlar Dönemine (MÖ 250 MS226) ait eserler |
Örneğin MÖ 2. Binlerde metalin eritilebilmesi, şekillendirilmesi bir yana bunların kullanış amaçları bile, o günlerin koşullarını bilenler için aklı zorlamaktadır.
Aşağıdaki resimde ise Partlara ait, seramik eşyalardan soldaki kadın heykeli ve aşağıdaki çift başlı sandukanın zarafeti gerçekten çok güzel görünüyor.
![]() |
Suşa’da bulunan Part dönemi eserler |
Tebriz’de bu müze 1957 yılında kurulmuş. Girişteki bölüm hemen tümüyle arkeoloji eserlerine ayrılmış. Güzel biçimde düzenlenmiş. Özellikle MÖ’ye ait eserleri, pek çok müzede kırık dökük veya eksik olarak görmeye alışmış birisi olarak, buradaki eserlerin genelinin bütünlüğünü korumuş olması önemli bir kazançtı.
Örneğin aşağıdaki resimdeki takılar, hiç de MÖ birinci binyıldan kalma gibi değil. Düzgünlüğü, rengi ve parlaklığıyla çok daha yakın zamanlara aitmiş gibi görünüyor. Yani eserler kırılıp bozulmadan çıkarılmış ve çok iyi korunmuş diye düşünüyorum.
![]() |
MÖ. 1. Bin yıla ait takılar |
Burada altına gızıl deniliyor. Ve bu müzede takı ve süs eşyası olarak çok miktarda gızıl örneği var. Bu da İran’da gızıl (altın) işçiliğinin çok ileri olduğunu gösteriyor. Nitekim bugün de kuyumculuk İran’da en önemli mesleklerden birisi.
Bizde olduğu gibi burada da altın, süs ve takı amaçlı olduğu kadar bir biriktirme aracı olarak da kullanılıyor. Bu yüzden kuyumcu dükkanları kadınlarla dolup dolup boşalıyor. Kimi alıyor, kimi satıyor kimi de bakıyor.
![]() |
Sasaniler (226- 650) dönemine ait, av ve savaş sahneleri |
Bu arada oyma, kabartma ve yontma sanatıyla ilgili örnekler de var. Fakat nedense heykel çok az. Yukarda Sasaniler döneminden kalma metal üzerine kabartma eserler gibi taş ve seramik üzerine oyma ve kabartmalar da var.
Yine aşağıdaki fotoğrafta görülen Akameniş (Pers) dönemine ait (MÖ 650-330) değerli taşlardan yapılmış çok sayıda süs eşyası ve takılar var. Seramik, metal ve kemikten yapılmış takı örnekleri de var.
![]() |
Akameniş dönemi |
Müzede Arkeolojik eserler büyük ekseriyette olsa da, etnolojik eserlerin bulunduğu bölümler de var. Buralarda göçebe İran yaşamına ait giysi ve araçlar sergileniyor. Ve genelde daha yakın dönemlerin eserleri bunlar.
Eser çeşit ve bolluğu İran Coğrafyasının, tarihin en eski dönemlerinden itibaren yaşama ve yarleşmeye elverişli olması kadar, İran’dan gelip geçen kavimlerin bolluğu ve burada kurulan devletlerin çokluğuyla da ilgili olduğunu düşünüyorum.
![]() |
Müzede porselen eşyalar |
Müze üç katlı olup giriş katında en önemli arkeolojik eserler toplanmıştı. Çeşit ve miktar olarak da en zengin bölüm burasıydı.
Üst katta ise, Tarih boyunca İran’da kurulan devletlerin hakimiyet alanlarını gösteren haritalarla porselen ve seramik eserler çoğunluktaydı. Hepsini de ayrı ayrı ve dikkatle incelemek, fotoğraflarını çekmek çok yoruyordu. Yorulunca gidip Müze Müdürüyle sohbet ederek 5-10 dakika dinleniyordum.
![]() |
Kaçarlar Dönemine ait seramik eşya örnekleri. |
Bu sohbetlerde bazen de, eserlerle ilgili kafama takılan soruları yöneltiyordum. Çünkü eserleri tanıtan etiketlerde genellikle 3000 yıl gabak (eski, önce), 5000 yıl gabak gibi ifadeleri gördükçe, ben de kendi kendime “Bu dönemde bunlar olabilir mi,” diye soruyordum? Aklıma yatmayanı gidip müdüre soruyordum.
Örneğin. Demir bir balta, bir çekiç ve bir çapanın bulunduğu bir vitrinde bu araçlara ait etikette günümüzden 5000 yıl gabak (önce) yazıyordu. Bu bana olanaksız geldiği için Müdüre sordum. Çünkü benim bilgilerime göre, demirden araç yapımı MÖ 2000’lerde başlamıştı. Oysa bu etikete göre bu araçlar MÖ 3000 yılına aitti. Bu yüzden kafama takılmıştı.
Fakat meğer bunlar demir değil tunçmuş. Aynı biçimde kafama takılan başka bir araç grubu ise meğer taştan yapılmış. Ama sanki demir gibi görünüyordu.
![]() |
Sasani paraları |
İkinci katta, haritalarla seramik eşyalardan başka değişik dönemlerde İran’da kurulan devletlere ait para koleksiyonları da önemli bir yer tutmaktaydı. Burada da tereddüde düştüğüm hükümdarlarla ilgili sorularımı müze müdürü açıklıyordu.
Aslında Müze Müdürüyle tam olarak anlaşamıyorduk. Fakat büyük bir şans eseri müzede görevli bir bayan, daha önce Antalya’daki otellerde çalışmış bir dönem. Bu yüzden onun Türkçesi çok iyiydi ve anlaşmamızı kolaylaştırıyordu.