2-BAĞIMSIZLIK KESİN VE TEK ÇÖZÜM MÜDÜR?
Herkes ne der, ne düşünür bilemem ama benim arzum ve samimi dileğim Kürtlerle birlikte yaşamaktır. Fakat kavgasız gürültüsüz, birbirimizi kösteklemeden, birbirimizi severek ve isteyerek olmalı bu birliktelik. Sen ben davasına dönüşmeden, kimlik yarışına girişmeden, kin ve gareze bulaşmadan, sevgi ve saygı ikliminde olmalı beraberlik.
Güzel bir birlikteliğin temel koşullarıdır bunlar; ama bunun için önce önümüzdeki Kürt sorunu çözülmelidir. Ve bana göre Kürt sorununun çözülmesi her şeyden daha önemlidir. Sorun çözülmeden sorunlarla birlikte yaşamak iki tarafa da işkencedir. En öncelikli konu sorunun çözümlenmesi ve iki tarafın da birbirini engellememesidir.
Bunun için de, eğer sorunlar çözülemiyorsa, sorunlu bir birlikteliği sürdürmeye çalışmaktansa, ayrılık da gündeme gelebilir. Çünkü bu sorunlarla yaşamaya devam etmemiz demek, dünya aya giderken biz bu sorunlar yüzünden birbirimizle çatışıp durmamız ve hatta bu çatışmayı torunlarımıza da aktarmamız demektir.
Bu bağlamda ben her ne kadar bu sorunların çözüleceğine inanıyor ve birlikte yaşayacağımızı düşünüyorsam ve Kürtlerin çoğunluğu bağımsızlıktan yana değilse de, yine de Kürtlerin içinde de bağımsızlık düşüncesi yüzde kırkları bulmaktadır.
Erdal Şafak’ın araştırmalarında bu bağımsızlık taraftarlarının düşünceleri şöyle yansıtılmaktadır.
Günay Aslan da "Ayrılma" konusunun özgürce tartışılmasını isteyenlerden. "Aktüel Bakış" sitesinde şöyle diyor: "Türkiye ya değişecek, ya da uçurumdan aşağı düşecek. Tercih elbette devleti yönetenlerin. Ancak daha değişmeden, gerçek manada demokratikleşmeden Kürtler'e 'Ayrılmak isterseniz sizi mahvederiz' demek doğru değil. Bu, ahlaken ve siyaseten meşru da değil." Sonra da ekliyor: "Siz önce bir değişin ve demokratikleşin; arkası gelecek. Gerçek manada demokratikleşme halinde ise Türkler ile Kürtler, şimdiye kadar dillendirilmiş bütün modellerin dışında, hayal bile edilemeyecek özgün bir çözüm bulabilecekler."
Sait Aydoğmuş da kulak verilmesi gereken Kürt aydınlarından. Ondan da bir alıntı yapalım: "Kişi olarak ben, bir ulusal sorunun çözümü sürecinde, birlikte kalıp kalmamanın keyfilik yerine belli koşullarda ulusal, uluslararası, bölgesel birçok etmene bağlı olduğunu bilsem de; hayalimde ve rüyamda hep ayrılmayı gördüm, göreceğim.
Her Kürt'ün de özünde böyle rüyalar gördüğüne, göreceğine inancım tam."
…aktardığımız görüşlerden de anlaşılacağı gibi, Kürt aydınlarının önemli bir bölümü talep çıtasını çok yükseğe koyuyor. 19.8.09 Erdal şafak
Dikkat edilirse yukarıdaki bağımsızlık rüyaları bile, sağlam bir temele oturtulmadığı gibi, sıradan Kürt insanını da temsil etmiyor. Çünkü bu rüyayı gören vatandaşlarımız, Türkiye’nin öteki bölgeleri ve kıyılarından ayrı yaşamakla, bağımsız Kürdistan arasında tercih yapmakta zorlanıyor.
Öyleyse bir an önce, çözüme bir biçimde ulaşmamız için değerlendirmelerimizi iyi ve hızlı yapmak zorundayız. Birlikte yaşayacaksak, birlikte yaşama arzu ve isteklerimizi iyice kaybetmeden, mesafeler acılarla, kanla daha fazla açılmadan, çözümü yakalamalıyız.
Türkiye bölünecek diyorlar. Yahu bu ülkede Müslim ile gayri müslim, Alevi ile Sünni küs, Kürdüyle Türk"ü savaşıyor, laiklerle dindarlar birbirine güvenmiyorlar. Toprakta olmadı ama gönülde böyle bir bölünme olmuş durumda. Toprağa, sınırlara yansımadan bunun hemen engellenmesi lazım.
Bugün Türkiye"de beraberlik vardır ama birlik yoktur. Belki bu açılımdan sonra, birlikte yaşama şartlarını, bunun hukukunu birlikte oluşturarak, siyaseten tanımlanmış yeni bir modern ulus yaratabiliriz. D. Ergil
Sonuç olarak sorunu mutlaka çözmeli birbirimizi engellememeliyiz. Gerekirse bağımsızlık da gündeme gelebilir. Bazı Kürt milliyetçileri tarafından açıkça ve bazıları tarafından kısık sesle de olsa bağımsızlık telaffuz edilmektedir. Bunun dile gelmesi de öyle büyük bir felaket falan da değildir. Düşüncedir. Her düşünülen ve söylenen gerçekleşecek demek değildir.
Ama bu düşüncenin yasaklanması, tabularla, korkularla örtülmeye çalışılması böylesi bir olayı önleyemez. Önlenecekse eğer yine konuşulup tartışılıp, neden olup, neden olamayacağının halka izah edilmesiyle mümkün olacaktır.
Başta direktörü olmak üzere, "Kent Haber Sitesi"nin tüm yöneticilerini ve çalışanlarını içten samimi duygularımla kutlar, bu sitede makaleleri yayımlanan tüm yazar-gazeteci-düşünürlere de en derin hürmetlerimi iletirim. "Kent Haber" İnternetten izlediğim tek site olmuştur ve olacaktır ve de bu düşünce ve tavsiyelerimi tüm tanışlarıma empoze ediyorum. Teşekkürler...
toprak ve sınır konusunda dünyada devletler hukuku geçer insanların ve toplumların düşlüncesi o kadarda önemli değildir . bu hukuka göre o toprakta devlet kuranların sinsilesine bakılır mesela o topraklarda araplar devlet kurmuş iranlılar bizans errmeniler ve türkler selçuklulara terk ederse bizansa düşer bizans terk ederse ermeniler dikkkat ederseniz aradaki bazı devletler artık yok sadece osmanlının mirasçısı olduğunu kabul eden türkiye ermenistan ve iran var iranın bir talebi yok ama ermenilerin var yani türkiye çekildimi toprağı ermenistan isteyecek ha burada tüklerle yaşamak için zagros dağlarından gelen kürtlere ne olacak ermeniler onlarıda geldikleri yere gönderecek yada kürtler kendilerini ermenilere kabul ettirmek için savaşacak ben her zaman şunu derim türkiye cumhuriyeti toplansa güneydoğuyu kürtlere verse bütün türk halkta bunu karşılıklı kabul etse inanın batı ve ermeni kabul etmez bakın yakın zamanda ermeniler şu demeci verdi anadolu toprağı ermenistanındır bu açık anlaşılır bir kelimedir bakın bazı uyanık ermeni dönmesi kürt siyasetçileri şunu diyor türkiye cumhuriyeti bu topraklardan çekilsin yani türkiye cumhuriyeti biz bir devlet kursun barış içinde yaşayalım demiyorlar çekilsin diyorlar peki çekildikmi sorun çözlecekmi bir filistinde sorun çözüldümü bir kafkasyada sorun çözüldümü bir yugoslavyada sorun çözüldümü güneydoğudada çözülmeyecek bakın aslında filistinlilerin yaşadığı kıbrıs adası daha sonra venediklilere geçmiş oradanda osmanlıya osmanlı ingilize vermiş ama osmanlı kalmayınca ingiliz tutmuş içinde yaşayan halkın isteklerine bakmadan ruma vermiş tabi savaş çıkmış ve hala daha bölündüğü halde bir devlet kurulmasına izin vermiyorlar illaki orada bir rum devleti olacak peki güneydoğu bölünüğrse batı orada bir devlet kurduracakmı illaki ermeninin boyunduruğuna gir diyecekler yada orayı terket bu gün kıbrıslı rumlara dedikleri gibi
Sayın Öner.Sizlerin de, Anadolu'nun bölünmesi gayretleri içinde olanların isteklerine tercüman olmasına, şaşkınlık ve endişeyle izlemekteyim. Kesinlikle yanlış anlamadığıma kaniyim. Yalnız anladığım bir husus (veya da anlayamadım) , şu ki, Türk Milliyetçisi olarak, sizin ne demek istediğinizi ve de hangi sonuçlara varmak istediğinizdir. (Sizinle muhatap olabilmem için, keşke gazeteci-yazar olabilseydim. Bu yorumumun Kent Haber sitesinde yayımlanmasının -belki mümkünatı olmayacaksada- size bir mesaj göndermenin bahtiyarlığına erişmiş olayım.