6
Mayıs
2025
Salı
ANASAYFA

Çocuk Oyunları ve Eğitim Değeri (2)

KAYRAK

Yere altı ev çizilerek oynanır. Birinci ev (birler) yaklaşık 70cm çapında bir dairedir. İkiler bundan biraz daha büyük bir dairedir. Ama birlere eklendiği yerde, birler ikilerin içine 25cm kadar girerek dairenin bu bölümü bozulur.

Üçlerde ikilere aynı şekilde eklenen elipse yakın bir dairedir. Dörtler ile beşler ise kenarları yuvarlanmış 60x150 Cm’lik bir dikdörtgen gibidir. Üçlerin ortasından bu dikdörtgen ikiye bölünür. Sağı dörtler, solu beşlerdir. Altılar, çapı bu dikdörtgenin alt kenarı olan çok daha geniş bir yarım dairedir. Kısacası evler, birlerden altılara doğru hem alan olarak büyür ve hem de yanlara doğru genişler.

Kayrak 5-8cm en ve 8-12cm boyutlarında olabilen, bir kiremit parçası veya yassı bir taştır. Oyun bu evlerde sekerken kayrağın ucuna ayakla vurularak dolaştırılmasıdır. Bu yüzden kayrak kiremit ise hafif bir ayak darbesi yeterli olur. Taş ise biraz daha canlı dokunmak gerekir.

Oyunun Bölümleri:

A-Birler: oyuna başlama yeri birlerin başıdır. Çizginin dışından kayrak hemen önünüzde duran birlere atılır. Kayrak çizgilere değmemek koşuluyla birlerin herhangi bir yerinde olabilir.

Sekerek birler, ikiler ve üçler geçilip, dörtler ve beşlere gelince sağ ayak dörtlerde sol ayak beşlere gelecek şekilde basılır ve oradan tek adımla altılara geçilir. Altılarda basmak serbesttir. (Sekme zorunluluğu yoktur.)

Geri dönüşte, altılardan sekmeye başlanarak, beşler, üçler ve ikilerden birlere gelince, kayrak birlerin dışına ayağın ucuyla vurularak atılır. Kayrak çıkınca sekme olayı biter. Ve oyunun birler bölümü kazanılmış olur.

B-İkiler: yine birlerin başında ve çizginin dışında durarak bu kez kayrak ikilerin içine atılır. Sekerek birlerdeki gibi altılara dek gidilip yine sekerek geri dönüşte kayrak önce birlere, sonra dışarıya ayak ucuyla itilir.

C-Üçler: bu kez kayrak aynı şekilde üçlere atılır. Ve aynı şekilde altılara dek gidilip, dönüşte kayrak önce ikiler, sonra birler ve sonra da dışarıya ayak ucuyla itilir.

D-Dörtler: kayrak dörtlere atılır. Sekerek ve beşlerden geçilerek altılara varılır. (Altılarda her zaman basılır) dönüşte kayrak dörtlerden üçlere, ikilere , birlere ve oradan dışarı itilir.

E-Beşler: kayrak beşlere atılır. Sekerek ve dörtlerden geçerek altılara varılır. Dönüşte kayrak beşlerden üçlere, ikilere ve birlere ve dışarıya itilir.

F-Altılar: kayrak el ile altılara fırlatılır. Sekerek ve dörtlerden geçerek altılara varılır. (Altılarda her zaman basılır) Sekerek kayrak beşlere, üçlere, ikilere, birlere ve dışarı itilir.

Buraya kadar olan bölümde oyuna devam edebilmek için, oyuncunun kayrağı attığı yere, çizgiye değmeyecek biçimde ulaştırabilmesi gerekir. Örneğin dörtlerdesiniz: birlerin başından kayrağı elinizle attığınız zaman, kayrak dörtlerin içinde kalması gerekir. Dörtlerin dışında bir yere düşerse, yuvarlanıp dışarı çıkarsa veya çizgiye değiyorsa kırılırsınız.

Yani oynama hakkı karşıya geçer. Fakat rakibiniz kırılıp oyun tekrar size geçtiğinde oyuna kaldığınız yerden, yani dörtlerden başlarsınız.

İkinci koşul ise; kayrağa ayak ucuyla dokunarak ve sekerek, dolaştırıp birlerden dışarı atmaktır. Burada da oyunun başındaki anlaşmaya bağlı olarak, kayrak tek ayak darbesiyle bir evden diğerine geçebileceği gibi (birden), bir ev içinde birden fazla vuruşta yapılabilir.

Burada önemli olan kayrağın vurulduğu zaman, çizgide kalmaması, evin dışına çıkmaması ve çizgiye değmemesidir. Ve bir de bu hareketin, sekerek yapılmasıdır. Kayrak çizgiye değerse ve öbür ayağınızı basarsanız (sekmezseniz) kırılırsınız. (yanarsınız)

Oyunun bundan sonrası daha da zorlaşarak devam eder.

G-Köşeler: sekmede ustalık ve süreklilik ve sekerek uzun atlama ve dayanıklılık gibi özellikler gerektirir. Şöyleki: birlerin dışından kayrağı altıların sağ dış tarafına atarsınız. Ne denli altılar çizgisine yakın atabilirseniz, üzerine sekerek atlamanızda o denli kolay olacaktır. Onun için isabetli atış önemlidir.

Kayrağı attıktan sonra birlerden altılara dek sekerek gidersiniz. Altılar çizgisinin içinden dışardaki kayrağın üzerine sekerek hoplayacak ve üzerine bastığınız kayrağı sonra elinize alıp bu kez birlerin soluna (başlangıca göre sağa) atacaksınız. Ve sekerek gidip üstüne hoplayacaksınız. Ve bu işlemler boyunca hiçbir yerde (altılarda dahi) basmayacaksınız. Köşeler aynı şekilde ters yöndede tekrarlanır.

H-Sürütme: kayrağı birlere atarsınız. Sekerek ayak darbeleriyle birler, ikiler, üçler ve dörtlerden geçirerek altılara varırsınız. Burada basabilirsiniz. Bu kezde altılardan aynı şekilde beşler, üçler, ikiler, birlere kayrağı sekerek dolaştırır, birlerden dışarı atarsınız ve basmadan geri ikilere gelip buradan dışarı atılan kayrağın üzerine atlayarak basarsınız. Sürütmede kayrak her evde durur ama çizgiye değmez ve altılar dışında yere basılmaz.

I-Üstüne basma: aynen sürütme gibi, kayrak birlerden başlayarak, altılardan dolaştırılıp getirilir ve birlerden dışarı atılıp, ikilerden üstüne atlanır. Sürütmeden farkı: kayrak her evi, tek bir ayak darbesiyle geçmek zorundadır ve her darbeden sonra kayrağın üstüne atlayarak basılır. Örneğin kayrağı birlere attınız; sekerek kayrağı vurduğunuz zaman kayrak ikilere geçmelidir. Bir ayak darbesiyle ikilere geçiremeyip birlerde kalması, çizgi üzerinde kalması, veya ikilerden geçip de üçlerde durması, kırılma nedenidir.

Bu yüzden vücudunuzu çok iyi kontrol etmeniz ve gücünüzü çok iyi ayarlamanız gerekmektedir. Birlerden kayrak tek darbede çıkıp, ikilerin içinde bir yerde durmalı ve kayrağa darbeyi vurduğunuz noktadan sekerek, kayrağın üzerine hoplayıp ayağınızla basmanız gerekmektedir. Sonra geri çekilip bir darbe daha vurursunuz. Bu kezde kayrak üçlerin içinde bir yerde ve sizin üstüne hoplayabileceğiniz bir mesafede durmalıdır.

İ-Tipi: Birlerden başlıyarak altılara dek gözleri kapalı vaziyette ve çizgilere basmadan evlerden geçme işlemidir. Bunun için oyuna başlamadan birlerin başında durup, altılara dek çizgileri şematik olarak beyne yerleştirip sonra da gözleri kapatarak altılara kadar çizgilere başmadan gitmek gerekir.

Altılara gelince gözlerinizi açıp bu kez de birlere dek geri dönüş yolunu kafanıza çizer ve gözleri kapalı birlere dek gider ve dışarı çıkınca gözlerinizi açarsınız.

OYUNUN EĞİTSEL DEĞERİ:

Sekme eylemi zaten, ip atlamak gibi, yüzmek gibi tüm bedeni çalıştıran bir spor, bir denge ve dayanıklılık egzersizidir. Beden için bir güçlendirme biçimidir.

Örneğin köşelerde dayanıklılık, isabetli atış ve sekerek uzun atlama; üstüne basmaca da dayanıklılık ve gücün kontrollü kullanılması, bedene hakimiyet, belli aralıkları sekerek geçebilmek gibi beyin ile bedenin uyum içinde çalışmasına yarayacak ve kişinin ilerde bedeninden en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacak bir egzersiz ve bir alt yapı eğitimidir.

Kayrak oyunu baştan sona kişinin bedenini en iyi ve en kontrollü biçimde kullanabilmesine denge ve dayanıklılık kazanmasına ve güçlenmesine çok güzel bir ortam yaratır.

Oyunun her safhasında, beyin sürekli çalışmak zorundadır. Çünkü hiçbir bölümde rastgele ve keyfi davranamazsınız. Aksi halde kırılırsınız.

Veya attığınız yer uzaksa, atlamakta zorluk çekebilir hatta atlayamayabilirsiniz. Onun için beyin sürekli beden ile birlikte çalışır. Bedeni yönetir, yönlendirir ve bedene zamanla otomatik hale gelen bir kontrol sistemi kazandırmaktadır diye düşünüyorum.

Tipide ise düşünce: resme, haritaya dönüşür. Gözlerinizi kapamadan evvel, geçeceğiniz evleri beyninize çizer, gözleriniz kapalı bile olsa, adımlarınızı beyinlerinizdeki krokiye göre ayarlayarak atarsınız.

Kroki, hafızanızda gördüğünüz gerçek bir alan kadar canlıdır. Altılarda gözlerinizi açıpta dönüşte yolu bir kere daha kalın çizgilerle çizdiniz mi beyninize; olay gayet kolaydır.

Ben insanların yüz profillerini, fotoğraflarını hafızamda pek fazla tutamam ama gördüğüm yerleri asla unutmam. Yer hafızam çok güçlüdür. 30-40 yıl evvel gittiğim ve birkaç günden fazla kalmadığım yerleri bile, tekrar gittiğim zaman çok rahat hatırlayabilirim.

Örneğin 2002’de iki gün kaldığım Amstrdam’a, 2004’te tekrar gidince, beni Türk Camisine getirdikleri zaman, buradan öte kent merkezini rahatça bulup gezebileceğimi söylemiş ve ispatlamıştım.

Bu durumun, kayrak oyunundaki tipi ile bir ilgisi olabilceğini düşünüyorum. Çünkü insanları hatırlama ve tanımada bu durumun onda biri kadar bile başarılı olamam.

Ve yine kırsalda, piknikte ve dağ yürüyüşlerinde, önümüze çıkan çaylar, dereler aşılırken, çayın içine rasgele dizilmiş taşların üzerinden herkes uğraşa uğraşa, suya batmadan geçemezken, ben koşarak geçerdim. Oysa taşlar eşit aralıklarla dizilmediği gibi, aynı doğrultuda da değildir. Bu yüzden pekçok insan bu duruma hayret etmiştir.

Burada çaydan hızla ve rahatça adeta koşarak geçmeyi sağlayan şey; kayrak oyununda kazandığım denge ve beden kontrolündendir diye düşünüyorum.

Oyunda ev almak, belli bir çabanın, başarının ödülünü almak, emeğiniz ve alınterinizle birşeylere sahip olmak duygusuna ulaştırır ve insanı asalak yaşam tarzından, çalışarak başarmanın mutluluk ve erdemine ulaştırır.

Ayrıca oyun bir yarış da değildir. Ben kız ya da erkek, kayrak oynadığım hiçbir arkadaşımı rakip olarak görmedim. Oyun arkadaşım, kayrak gibi, çizgiler ve kurallar gibi, benim oyun oynamam için gerekli şeylerden birisidir adeta.

Galibiyet, yenilgi diye birşey de yoktur. Herkes emeğinin karşılığını alır. Zaten 3 ev alındıktan sonra oyun sıfırlanır, başa döner. Yorulmadıysanız eskisi unutulur, yenisine sıfırdan başlanır.
 

Yayın Tarihi : 30 Ağustos 2011 Salı 09:57:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Dr. Selçuk Ant IP: 78.160.199.xxx Tarih : 30.08.2011 22:33:29

Sayın Nazmi Öner; Konunuzun ikinci bölümü olarak yayımladığınız ve daha nicelerini merakla beklediğimiz bu yapıtınızı bütünleştirip "bir kitap" olarak çocuklarımızın faydalanmasına sunmak büyük bir nimet olacaktır. Sizlerle çağdaş  bir kişi olarak en içten hürmetlerimi sunar, sağlık dileklerimle bayramlarınızı kutlarım.  


Nazmi Öner IP: 94.123.32.xxx Tarih : 1.09.2011 17:19:55

Sayın Ant: teşekkür eder, en iyi dileklerimle ben de sizin ve tüm okurlarımın bayramını kutlarım. Selam ve saygılar.