Değerli okuyucularım.
Aslında Sagalassos yazı dizisini kesmek istemiyordum. Ama her sene Kasım ayında bir araya gelen Isparta Gönen İlköğretmen Okulu mezunları toplantısıyla ilgili bu sütunlarda bir şeyler yazmayı gelenek haline getirdiğimden, bu durum da bir beklentiye neden olmaktadır.
Kimin ne kadar ilgisini çeker bilemiyorum, ama Köy Enstitülerinin mirasını devralan İlköğretmen Okulu mezunu bu arkadaşlarımın, yarım asır geride kalmış anılarını canlandırmak için düzenledikleri bu toplantıdan söz etmeden geçmeyi içime sindiremedim. Bu yüzden Sagalassos’a biraz ara verip, toplantı yazılarından sonra kaldığı yerden, tarihte yolculuğa devam edeceğim.
![]() |
Toplantıya katılan Öğretmenlerden bir gurup |
Bu yazımda kısaca toplantıdan söz edeceğim; sonra da, bu yıl ölen ve toplantıya katılamayan bir öğretmen arkadaşımızın, tam bir Türkiye gerçeği olarak nitelenebilecek hazin yaşam öyküsünü, kendine yazılmış bir açık mektup olarak görüşlerinize sunacağım.
Toplantıyı kısaca özetlemek gerekirse, bizler Isparta Gönen İlköğretmen Okulu mezunu öğretmenler olarak, her yıl Kasım ayında geleneksel hale gelen buluşmamızı bu yıl 8-9-10 Kasım günleri, Antalya Kemer’deki bir otelde gerçekleştirdik.
Buluşmamız her yıl olduğu gibi büyük bir coşku ve tam bir sevgi seli biçiminde sınırsız bir sevinç ve mutluluk tablosuna dönüşmüş, yarım asırdan önceye uzanan anılar yenilenmiş, Gönen’de geçen çağdaş, bilimsel ve kardeş yaşam tarzımız hafızalarımızda canlandırılarak, Gönen’in gönlümüzdeki, yeri yinelenmiş ve yenilenmiştir.
![]() |
Lobide sohbet |
Bu toplantı, Cuma sabahından yola çıkarak, öğleyin veya öğleden sonra otele gelen arkadaşlarımızın lobide hasretle kucaklaşmalarına ve duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Akşam yemeğinden sonra da salonda toplanarak, Mustafa Deniz’in açış konuşmasından sonra, arkadaşlarımız duygularını ve Gönen anılarını dile getirdiler. Müzik ve eğlence ise sohbetin fonu gibiydi.
Cumartesi günü de, yine sohbet, çevre gezisi ve benzer özlem sahneleriyle geçti. Akşam solon toplantısında müzik ve eğlencenin yanı sıra arkadaşlarımız yaptıkları konuşmalarda, iktidarın açıkça ve sistemli biçimde Atatürk ve eserlerini yok etmeye yönelik çabalarından duydukları kaygıları dile getirerek, bu çağ dışı girişimlere geçit verilmeyeceğini belirttiler.
Ülkemizde çok partili dönemde cumhuriyetin daha ileri götürülmesi beklenirken, ne yazık ki: insan sevgisine dayalı, laik, demokratik çağdaş bir cumhuriyet anlayışı yakalanamadığı gibi, Atatürk döneminin de gerisine düşülmüştür. Fakat tüm bu geriye dönük çabalara rağmen, yaşanabildiği kadarıyla bile, Türk Halkının çağdaş yaşamla büyük ölçüde bütünleştiğini ve buradan Şerri topluma, çağdaş eğitimden medreseye ve bilimsel düşünce tarzından safsataya döndürülemeyeceğine dair düşünceler dile getirilmiştir.
Bu arada eğitim sistemi ve sorunları üzerinde de durularak, Atatürk’ün 1923 yılında yapılan, ülkenin ilk öğretmenler toplantısına katılan ilk ve tek cumhurbaşkanı olduğu ve bunun eğitim ve eğitimciye verilen değeri gösterdiği belirtildi. Bilinçli ve çağdaş bir toplum yaratmak için, bugün de eğitim ve eğitimciye, Atatürk döneminde olduğu gibi değer verilerek, eğitim sorunlarının aynı önem ve ciddiyetle ele alınması gerektiği vurgulandı.
![]() |
Akşam salonda toplantı |
Ayrıca kesintili eğitim sisteminden vazgeçilmesi, fakat karma eğitim sisteminden vazgeçilmemesi ve eğitimin çağdaş bir anlayışla verilmesi gerektiği dile getirildi. Erkek İlköğretmen Okulu mezunları olarak, karşı cinsle birlikte büyüyememenin, sıralarımızı, sınıflarımızı paylaşamamanın, kardeşliği ve arkadaşlığı yaşayamamanın yarattığı sorunları en iyi bilen insanlar olarak, karma eğitimin önemi belirtildi.
Bu yılki toplantımız, ülkemizde Atatürk ve eserlerinin Türk Milletinin hafızasından kazınarak silinmek istendiği bir döneme ve onun ölüm yıldönümüne rastladığından, otel yönetiminin de yardımlarıyla 10 Kasım için bir anma programı hazırlandı.
Otelin önündeki alanda Atatürk büstü çiçek ve çelenklerle süslenerek, saygı duruşunu takiben İstiklal Marşının söylenmesi konuşmalarla sürdü. Anma töreni özellikle otel müşterisi olan yabancı turistlerin de dikkatini çekti.
10 Kasım Pazar günü otelin bahçesinde toplu fotoğraf çekiminden sonra vedalaşarak, 2014 Kasımında yeniden buluşma dilekleriyle toplantı sona erdi.
Çocukluklarının en büyük amacı, hatta tek amacı, Gönen’i kazanmak ve Gönenli olmak şeklinde özetlenebilecek olan bu insanların, Gönen’den sonra da en büyük ve tek amaçları, gelişmiş ve çağdaş bir Türkiye yaratabilmek ve içinde çocuklarıyla torunlarıyla yaşayabilmekti. Onun için Gönen anıları bir gün avutabildi. İkinci gün yine Türkiye’nin sorunları gelip gündeme oturdu. Çünkü biz bu ülke için tüm ömrümüzü harcadık. Ülkeden kaybolan her şey bizim alın terimiz, emeğimiz, düşlerimiz, hedeflerimizdir.
nazmioner@mynet.com
Harika.Teşekkür ederim.
Sayın Hocam fedakâr meslektaşlarınızın yıllık toplantısını kutlar; öğretmen camiasının içinde bulunduğu sıkıntılı süreçten bir an önce kurtulmasını canı gönülden dilerim.