6
Mayıs
2025
Salı
ANASAYFA

Kürt Açılımıyla İlgili Sonuçlar

1-AÇILIM MUTLAKA BAŞARILMALIDIR

Bu kitabın önsözünde ve değişik yerlerinde de söylediğim gibi, son söz olarak da ısrarla söylemek istediğim, KÜRT SORUNU KESİNLİKLE ÇÖZÜLMELİDİR.

Sorunu çözmeye kalkışırsam, üniter yapım mı bozulur, Anayasanın değiştirilmez maddeleri değişmek zorunda mı kalır, vatandaşlar hak ve özgürlüklerine kavuşunca devletin kutsallığı mı tartışılır, sonu federasyona veya bağımsızlığa mı varır, diye korkulara kapılmak yerine, sonu nereye varacaksa varsın, ama savaş bitsin, kan dursun, dostluk ve barış kurulsun düşüncesiyle hareket edilmelidir.

Önce insanlar sağ olsun, sağlam olsun, insanlar hiçbir şeyden korkmadan, ürkmeden, huzur ve güven içinde yaşadığının farkına varsın. İnsanlar sevgiyi, sevinci ve mutluluğu tanısın. Ondan sonra vatan millet ve devlet de sağ olsun. Önce vatandaşın devlet karşısında bağımsızlığı sağlansın, sonra devletin bağımsızlığı tartışılsın, diye başlatmalıyız açılımı.

Fakat elbette ki, ben kimseye kendi doğrularımı dayatmak peşinde değilim. Benim tek dayatmam, her ne pahasına olursa olsun bu sorunun çözülmesidir.

Gerçi açılım şöyle olmalı, böyle olmalı ve mutlaka başarıya ulaşmalı derken, doğrusu şu da aklıma gelmedi değil. Sen bunları yazdın, ama belki de gelecek hafta üç beş tuzak, birkaç bomba ve bir sürü komplo teorisiyle, açılımın üstüne beyaz bir kefen çekilebilir. İki hafta sonra açılım tamamen kapanım haline gelir ve bir ay sonra unutulup gidebilir.

Üstelik Türkiye’de yaşıyorsanız, “Olmaz böyle bir şey deme şansınız da yoktur.” Örneğin cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında bir de referandum yaşamıştık. Ve orada “Türkiye Malezya olacak” diye bir tartışma başlatılmıştı. Bir hafta sonra tartışma öyle bir safhaya geldi ki, artık Malezya olmuştuk ve dönüşümüz, kurtuluşumuz da olanaksız bir hale gelmişti. Ama bu saralı durumdan birkaç hafta sonra da, sanki Malezya tartışması bin yıl geride kalmış gibi, kimsenin gündeminde değildi artık. Ve son zamanlarda Türkiye bu sendromları daha sık yaşamaya başladı.

Onun için Kürt açılımı da, birkaç hafta sonra hiç açılamadan kapanıp giderse, bu kitap boşa mı yazılmış olacak diye düşündüğüm de oldu doğrusu. Fakat başlıca iki nedenden dolayı bir pişmanlık ve üzüntü duymadım.

Birincisi, açılımın artık önünün alınamayacağı, engellerle karşılaşsa, duraklasa ve hatta gündemden kalksa da, siyasilerin ve hatta Türkiye’nin keyfine bırakılmayacağı, kapının dışardan da zorlanacağı, bunu durdurmaya kimsenin gücünün yetmeyeceği yönündeki tahminlerim nedeniyle açılım: bendini yıkmış bir barajın suları gibi, engelleri aşıp gidecektir şeklindeki düşüncelerim baskın gelmektedir.

İkincisi ise bu kitabın önsözünde de belirttiğim gibi, benim bu kitabı yazmaktan amacım, açılım kadar bir de tarih saptaması yapmak içindi. Açılımın akıbeti başarısız olsa bile, Türkiye’de sorunların ele alınış ve sahipleniliş biçimi, çıkar çevrelerinin çıkarlarını halkın çıkarlarıymış gibi halka savundurma ve çözümden kaçma yöntemleri hakkında daha önemli ve daha genel tarih saptamalarına ulaşmış olacağım. Çözüm anında kimin nerde ve niçin durduğunu, yirminci yüzyılın nasıl ıskalandığını tespit etmiş olacağımı ve yazdıklarımın asla boşa gitmeyeceğini düşünüyorum.

Ayrıca ülkeyi çağın çok gerilerinde kalmış kazıklara zincirleyen, egemen güçlerin, böylesi çıkar amaçlı pislik üreten sistemlerine, boşa gider ve bir işe yaramaz düşüncesiyle sessiz kalarak, bir biçimde kerhen de olsa, onların yanında yer almak yerine, çıkış yolları aramak ve çıkışları sahiplenmek, desteklemek gerektiğine inanıyorum. Doğu Ergil’in raporlarının bu gün tekrar gündeme oturması gibi, çıkış amaçlı samimi önerilerin ilerde değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Bu yüzden açılımı tüm gücümle ve tam bir inançla destekliyorum.

Onun için, “Bunlara kim bakacak, memleketi ben mi kurtaracağım, bu ülkede hiçbir şey değişmez” türünden demagojik söylemlerle, hiçbir kimsenin açılımdan kaçma lüksü olmadığı gibi, hiçbir bahanenin arkasına saklanması da olanaklı değildir. İçi boştu, zaten açılımın sahibi de samimimi değildi ve yaptığı şovdu, şehitlere ve gazilere ayıp oluyordu gibi yaldızlı ve yanıltıcı hamaset kavramları bile bu kez, açılım karşıtlarını kamufle edemeyecektir.

Çünkü açılım çok önemli ve hayati bir olay; ama önemli olduğu kadar da öncelikli ve hatta en azından yarım yüzyıl geç kalınmış bir olaydır. TC insanın başına bu güne dek gelen, yangın, deprem, trafik, sel vs, tüm felaketlerden daha büyük bir felakettir. Sorun çözülmezse felaketin nasıl bir seyir izleyeceği de belirsizdir. Ama bilinen ve hala yaşanan biçimiyle bile büyük orduların beslenmesine, devasa askeri harcamalara, cana, mala, paraya, doğal tahribata ve insani duygularda erozyona neden olmaktadır.

İktidarın açılımının içi boş ise, tüm ilgili taraflarla içi doldurulmalı, açılımın asgari koşulları oluşturulmalıdır. Fakat açılımdan beklentiler boşa çıkarılmamalı, olumlu yönde filizlenen umutlar kırılmamalıdır ki, zaten sıfır olan moral değerler yeniden sıfırlanmamalı. Açılım için çözümün koşulları da yaratılmalıdır.
 

Yayın Tarihi : 2 Haziran 2010 Çarşamba 00:16:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
savaş bayrak IP: 81.212.101.xxx Tarih : 2.06.2010 10:15:46

KÜRT DİYE BİR IRK YOKTUR.SELÇUKLU ZAMANINA VE MALAZGİRT SAVAŞINA DÖNELİM.ANADOLUDA HANGİ MEDENİYETLER VARDI.KİMLER YAŞARDI HEPSİ BELLİ.KİMLERLE SAVAŞ YAPILMIŞ ODA BELLİ.HİÇ KÜRTTEN MÜRTTEN BAHSEDEN BİR TARİHÇİ VAR MI? YOK TABİ.EEEE ,OLMAYAN BİR IRKTAN NEDEN BAHSEDİLSİN O ZAMAN.ŞİMDİ NEYİN AÇILIMINI YAPALIM Kİ? BU OLSA OLSA ERMENİ AÇILIMIDIR.KENDİNİ BEN KÜRT ALEVİYİM DİYEREK TAA OSMANLI DÖNEMİNDEN BU YANA KENDİNİ GİZLEYEN ERMENİLERİN AÇILIMI MI? YOKSA.BIRAKIN BU TEZGAHLARI.


savaş bayrak IP: 81.212.101.xxx Tarih : 28.06.2010 15:16:28

BEN TARİHÇİYİM DİYEN ZATTA.İLK OKULU  37 YIL ÖNCE OKUDUM KARDEŞ.. AMA GÖRÜYORUM Kİ SİZ!! İLK OKUL BİLGİLERİNDEN BİLE YOKSUN,İLK OKUL BİLGİLERİNİ (Tİ) YE ALAN, BEN TARİHÇİYİM DİYE YAZARAK AKLINCA BENİM TARİH BİLGİMİ EKARDE ETME GAYRETİNE DÜŞMÜŞ BİR ZEVATSIN..BENİM BAHSİNİ ETTİĞİM KONU TÜM KÜTÜPHANELERDE,İNTERNETTE YETERİNCE OKUDUĞUM TARİH PROFÖSÖRLERİNİN KİTAPLARINDA MEVCUT.OKUDUĞUM KİTAPLARIN SAYISINI BİLE BİLMİYORUM.SIRALASAM BURALARA SIĞMAZ.SEN OKUMAMIŞSIN, ÖYLE ANLAŞILIYOR..SENİN DAHA ÇOOOK EKMEK YEMEN LAZIM.TARİH BİLGİSİ OLMAYAN TARİHÇİ EFENDİ.


echeneis IP: 78.165.72.xxx Tarih : 3.06.2010 19:32:33

bana anlatırmısınız kürtleri neden sorun olarak görüyorsunuz neden kürt sorunu kürt sorunu dıye dıye basımızı sısırıyorsunuz artık haber sıtelerınde bunları gormekten bıktık yarım asırlık tarıhımız boyunca neden hep bızler fedakarlık yaptık ve suan bu fedakarlıgı yıne bızler yapacaz hep bahsedılen mı ezıldı pekı ezıldı neden vatan ınkar edıldı yıllar boyunca neden benım dagın etegınde kıl cadırda yasayan yörük anam babam allah devletıme zeval vermesın derken onlar orada yol elektırık su okul buldularmı bırakın bu ıslerı bırakın artık baymaya basladı


Refik Halit Akay IP: 78.164.233.xxx Tarih : 2.06.2010 22:35:56

Sayın Nazmi Öner,"Açılım Poltikalarıyla" Kürt Açılımıyla İlgili Sonuçların son noktasına gelindiğini ve malûm siyasilerle bütünleşenlerin amaçlarına ermek üzere olduklarını açıklayan yazınızdaki ifadeleri, bir Türk milliyetçisi karşıtı hiçbir kimsenin bu kadar net bir şekilde dile getirebileceğini tahmin edemiyorum ve bu konuda sizi takdir ediyorum. Yalnız açıklamalarınızdaki bazı eksiklerin tamamlanması için şunların belirtilmesini talep ediyorum: 1)TSK'nın şu an pekakaya karşı verdiği mücadele nasıl kesilmelidir ?, 2) Mevcut iktidarı demokratik yollarla indirme çabasında olan partiler ne şekilde bertaraf edilmelidir ?, 3) Türkiye'nin bütünlüğünün parçalanmasına yönelik (!) hareket ve düşüncede olan (!) aydınlarımız hangi kanallarla engizisyon (pardon Ergenekon) mahkemelerine gönderilmelidir ?.

Not: Bunlara rağmen sizin ilkelerinizi ve düşüncelerinizi tam olarak anlayamadım. Anlayabildiğim şu ki, "gazetecilik sanatı demek ki -bütün kesimlerden- okuyucu kitlesini çekebilmek !.."


savaş bayrak'a IP: 88.254.63.xxx Tarih : 2.06.2010 18:39:39

ne kadar cahilsin be kardeşim kürt diye bi ırk yoktur diyo yaw :) git malazgirt savaşına bak alparslanın sağında yer alan 5. ordu hangi aşiretten oluşuyo r iyicene bak. unutma tarih, türk tarih kurmunun yazdığı hikayelerden ibaret değildir. ilkokul kitaplarında anlatılan hikayer de değildir. kulaktan dolma bilgiler hiç değildir.

not: bir tarihçi :)


Nazmi Öner IP: 62.248.9.xxx Tarih : 4.06.2010 09:10:31

Değerli okurlarım. Yorumlarınız için teşekkür ederim. Yorumcunun açılıma olumlu veya olumsuz bakması önemli değildir. Her türlü yorumdan faydalanmaya çalışırım. Fakat yorumcular yorumlarını en son okudukları yazıya göre yaptıklarından dolayı bazı çelişik durumlar ortaya çıkmaktadır. Çünkü bugün okuduğunuz yazı bir yıl önce bir kitap bütünlüğü içinde yazıldığı için, yazıldığı güne ve önceki bölümlerine de bakmak gerekmektedir. Bu yüzden buradaki yorumculara, her gün geçmiş yazıları ve yazım tarihini hatırlatmam da doğru olmayacağından, yorumları son bir yazı ile yanıtlamayı düşünüyorum. Kitabın son üç yazısı da yayınlanıp bitince, yorumcuları ortak noktalar üzerinden topluca cevaplamaya çalışacağım. Tekrar teşekkür ederim. nazmioner@mynet.com