5-VENEDİK SARAYI ÇEVRESİNDEKİ DİĞER YAPILAR
Venedik Sarayının doğusunda St. Nicholas Katedrali ile arasında bir meydan var. Fakat Kuzeyindeki Grek St. George kilisesi ve Güneyindeki St. Francis Kilisesiyle arasında ise dar bir yol bulunmaktadır. 100 metre kadar Güneydoğusunda ise Latin St. George kilisesi var.
Bu kadar dar bir alanda dört tane büyük mabedin varlığı bilmem dinsel ibadet ihtiyacı ile açıklanabilir mi? Yoksa sanat, ihtişam ve gösterişle mi ilgilidir?
![]() |
Greek St. George Kilisesi. |
Bunlardan yukarıdaki resimde görülen Grek St. George kilisesinin ayakta kalan bölümleri çok az. Arkasında da Hamam kubbesi gibi bir şey görünüyor.
Kilise ile ilgili olarak internette araştırdığım kaynaklardan, aşağıdaki kısa bilgiyi bulabildim.
“Mimarisinde Bizans ve Gotik karışımı özellikler olan Kilise Ortodoks topluluğuna ait olup, 15. yy’da yapılmıştır. Kilise yan nefleri olan bir orta neften oluşmakta ve üçlü bir apsidle bitmektedir. Tavan Gotik tonozlara sahiptir. Binanın yapısından bir piskoposluk kilisesi olduğu anlaşılmaktadır. Üst kısmı, 1571 yılındaki Osmanlı kuşatması esnasında yıkılmış olup, duvarda gülle izlerine rastlanmaktadır” deniliyor.
![]() |
Lala Mustafa Paşa Camisi'ne bitişik türbe. |
Yine Venedik sarayının Doğusundaki meydanda ve sarayın tam karşısında, Lala Mustafa Paşa Camisine bitişik bir türbe var. Türbenin önündeki Namık Kemal büstü ise, karşı saraydaki Namık Kemal zindanına bakıyor.
Türbede yatan Mustafa Zührü Efendi hakkında ise kaynaklardaki bilgiler şunlar.
“Lala Mustafa Paşa Camisi'nin avlusundadır. Bu türbede 1903 yılında ölen ve İmam Hatip ve Kavanin azalığı yapan Mustafa Zührü Efendi gömülüdür. Günümüze hiçbir değişime uğramadan gelen tek türbedir. Dört kemer üzerine oturan bir kubbesi ve kemer açıklıklarını kapatmak için yerleştirilen tek kapılı demir parmaklıkları vardır. “
![]() |
St Francis Kilisesinin Venedik Sarayının bahçesinden görünüşü. |
Venedik Sarayının güneybatısındaki kilise, buradaki en görkemli yapılardan birisi; ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duruyor. Fakat adını bilen birisine rastlayamadım. Kilisenin çevresinde rastladığım birkaç kişiye sordum. Kimisi bilmiyorum dedi, kimisi Sen Piyer Kilisesi dedi. Fakat yaptığım araştırmalarda Kıbrıs’ta Sen Piyer Kilisesi görünmüyor. Bunun üzerine biraz daha araştırınca bu kilisenin St. Francis Kilisesi olduğunu anladım .
![]() |
St. Francis Kilisesi. |
Adı geçen kilise ile ilgili bilgi de pek çok kaynakta aynı ve tamamı bir paragrafı geçmiyor.
“Kıbrıs'a 1226 yıllarında gelen ve bir ara pek çok araziye sahip oldukları bilinen Franciscan tarikatına bağlı keşişler tarafından kurulan manastırın bir bölümüdür. Del Proveditore Sarayı'nın yanında yer almaktadır. Yapı, Kıbrıs Kralı II. Henry'nin yardımıyla yapılmıştır. Üç bölümlü bir nef ve bunun sonundaki çok güzel bir koro kısmından oluşmaktadır. Şu anda harabe olan kilisenin en önemli bölümü, bir zamanlar içerisinde sunak ve bir kısmı 1314-1447 yıllarına ait mezar taşlarının bulunduğu güney şapelidir.”
![]() |
Latin St. George Kilisesi. |
Venedik Sarayının 100 metre kadar Güney doğusunda bulunan Latin St. George kilisesi de Lala Mustafa Paşa Camii kadar görkemli ve bir kale gibi de ihtişamlı bir yapı. Bununla ilgili olarak da yazılanlar şunlardır.
“13. yy. sonlarında inşa edilmiş, Gotik üslubun güzel örneklerindendir. Salamis yıkıntılarından getirilen malzemelerin kullanıldığı, mimarisinde Paris'teki St. Chapelle kilisesinden esinlenildiği düşünülmektedir. Beş bölümlü bir nefi olup, bir koro yeri de bulunmaktadır. Günümüze kadar ulaşan, bu koro yeri ve kuzey duvarıdır.
Geniş ve uzun pencereleri bir zamanlar Gotik oymalarla süslüydü. Kilisenin şehrin surlarının yapımından önce inşa edildiği, sur özelliği taşıyan yapısından anlaşılmaktadır” deniliyor.