23 Ekim 2008 Perşembe günü Sabah Akdeniz ekinde “Topallı’nın yıkımına başlandı” diye başlayan haber özetle şöyleydi.
Antalya merkeze bağlı Topallı Köyünde 30 evin orman arazisi içinde kaldığı gerekçesiyle bir yıl önce açılan davada mahkeme, 47 hanenin, seraların ve tarım alanlarının bulunduğu (yalnızca ormanın bulunmadığı) köyün orman alanı olduğuna hükmetmiş ve tebligat yapılmış.
Köylüler “7 gün içersinde köyü boşaltın, boşaltmadığınız taktirde, kolluk kuvvetleriyle tahliye edip, evleri yıkacağız” yazısıyla şok olmuşlar.
Köylülerin “Peki nereye gidelim” sorusuna da, Orman Bölge Müdürlüğü “Nereye giderseniz gidin” diyor. Köylülerin evleri boşaltmaması üzerine de, Orman Bölge Müdürlüğü, jandarma ile köye giderek evlerin yıkımına başlıyor.
Köylülerin iş makineleri ile evlerinin yıkılışını ve işçiler tarafından ağaçlarının sökülüşünü, yaşlı gözlerle çaresizlik içinde seyrettiği belirtiliyor.
Köylüler: “Devlet orman arazisini turizme, taş ocaklarına tahsis edip, hazır ormanı yok ettiriyor. Köylüye gelince ormanla ilgisi kalmamış bir alandaki evleri, bahçeleri ve seraları yıktırıyor” deyince; Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri “Yıkılan evlerin yerine ağaç dikeceğiz “ diyor.
Mantığa bakın, devlet bir köyün evlerini yıkıp yerine ağaç dikecek. Bu devlet bir F16 parasını ayırıp 20 tane yangın helikopteri alamadığı için ormanı yangından koruyamayan, ormanların yanıp gitmesine seyirci kalan bir devlet. Kaldı ki, F16 vatan savunması ise, ormanları korumak vatan savunması değil mi? Tek bir F16 eksik olsa savunmasız kalmazdık herhalde, ama ormanlar savunulmuş olurdu değil mi?
Orman alanlarını yandaşlarına, taş ocaklarına peşkeş çekip, hazır yetişmiş ağaçları kestiren, mafya marifetiyle ormanı yağmalatan bir devlet. Ağaçsız binlerce hektar alanı, ağaçlandırılamadığı için çölleşmeye başlamış bir devlet. Ve işte bütün bunlar normal sayılacak, fakat tek bir orman ağacı bulunmayan yerlerdeki evleri ve seraları yıkarak, orada ağaçlandırma yapacak devlet.
Ama asıl önemlisi bu olaylarda ülkenin aydın, seçkin vs namlar altında geçinen eliti, devletten yana tavır koyacak. Çünkü devlet için olduğu gibi bu seçkin elit için de, ülkenin en değersiz malzemesi halk denilen sıradan insanlarıdır.
Onlara göre bu halk kesiminin kimi tespih çekip göbeğini kaşıyan, oyunu bir kilo makarnaya satan insandır. Kimine göre cemaate dahil edip oyu alınacak saf insandır. Kimine göre hamasi duygularla meydanlara sürülerek rakipleri temizletmekte kullanılacak bir silahtır.
Seçkin elitin ağaç ve orman sevgisi de nedense hep vatandaşın gecekondusu üzerinde yeşermektedir. Gecekondunun kiremidinden mi, kiremit kırmızısının cazibesinden mi, evlerin içinde orman yetiştirmenin teknolojik büyüsünden mi kaynaklanıyor bilinmez, ama kendilerini hiçbir an olsun bu evin içinde düşünmedikleri kesindir.
Ülkedeki orman alanlarının nerdeyse tamamına yakını bozuk ormandır, fundalık makiliktir. İç Anadolu’da çıplak tepelerdir. Buraların ağaçlandırılması gerekir. Bizim elitler ağaçlandırmaya evleri yıkarak başlamayı aydın duruşu, doğaseverlik, vatanseverlik olarak görürken bunun insan sevmezlik olduğunu fark edememektedir.
Çünkü her ne kadar millet olarak dünyanın en değerlisi olsa da sanal Türk milleti, insan olarak devletin en değersizidir.
Savaşta devletler
Sürer cepheye vatandaşını
Der ki, bu vatan senin
Kurtar vatanını.
Savaştan sonra da
İşgal altında vatan senindi
Kurtarılmışı benim diye
Döner vatandaşa arkasını.
Vatandaş başını sokacak
Bir gecekondu için çaresiz
Çalar devletten
250 metrekare toprağını.
Devlet hırsız yapar insanını.
Kendi toprağının hırsızıdır
Türk insanı.
Devlete teslim ettiği için
Canı pahasına kazandığı toprağı
Şimdi alnında işgalci damgası
Yıkım ekipleri doldurur rüyalarını.
Kendi yurdunda, konusunda
Yatağında, tatlı uykusunda
Bir mücrim gibi yaşar
Türk insanı.
2B ve orman arazilerinin ortaya koyduğu gerçeklerden birisi de, Türk insanının canı kanı pahasına kurtarıp TC’ye teslim ettiği kendi toprağında yasadışı, kayıt dışı, kaçak yaşamak zorunda bırakılmışlığıdır
Türkiye’de arazinin yüzde 36‘lık bölümü halkın ekip biçip kullandığı arazi olup, gerisi devlete ait: çayır, mera, orman 2B, hazine arazisi ve diğer arazilerdir. Ama devlet doymaz ve gözü hep halkın elindekindedir.
Aslında 2B, TC’dir de denilebilir. Çünkü TC’nin devlet fert ilişkilerini, tüm özellikleriyle, 2B arazileri üzerinden gözlemek ve bir fikir edinmek olanaklıdır.
Örneğin 2B, devletin vatandaşı terbiye aracı, kullaştırma köleleştirme aracı, baskı ve tehdit aracıdır. Devletin vatandaşa karşı kullandığı kozdur. Kollayıp ödüllendireceklerine dağıtabileceği ödüldür. Mafya ile işbirliği alanıdır. Partilinin yandaşın talan alanıdır.
Fakat fakir ve gariban vatandaş için, üstünde korkuyla yaşadığı, başını sokacak yuvası, gecekondusu, topraksızın, yarıcının garibanın ekip dikip ekmeğini elde ettiği tarlasıdır. Fakat sahibi olmadıklarından, 2B onların da yaşamının korku dağıdır.
Sevgili üstadim bu halk buna ve bu gibi eziyet edenlere Müstehaktir,Halen götürüp cani ,mali kadar degerli Oyunu götürüp kendi eliyle bu Zalimlere teslim edip %50 gibi bir madalyayla ödüllendiriyorsa,Müstehakliktan öte bir seydir. Anadoluda bir söz vardir,Anasini dinlemeyen Kizi birak Seyetsinler.Bu kadar Koyun varken helbette bunlara bir kaval calan gerekecektir,Bu sürüyü ister Kasaba,Istersen Sabun Fabrikasina sürsen yine akillanmazlar.
Bir Zamanlar Bas örtüsünü simgelestirip tecrit plavi gibi halka ve Inananlarin önüne sürenlere bir sorun ne oldu Iktidar oldunuz,Bas örtüsü heryerde serbestmi,O yasaklar ayni bu gün yokmu.? Ne oldu Ali Kalkancilara,Müslüm Gündüzlere,10 Kasim Anmalarina Elinde Kuran Puta tapmayin diye ortaya atilan O Sözde Islam, O YOBAZ lara bunlarin arkasinda demekki bu günkü Iktidar vardi. Hepsini Dolabami kitlediler dersiniz? Memleket yangin yerine dönmüs, Beyefendiler Hanimlariyla Türistik gezilerde cirit atiyor,Sözde Sehitlere göz yasi dökenler,Yetimlere aglama numaralariyla Artistik rol yapanlar Avrupa turundaCukkayi doldurmuslar,KIBLE lerini bile AMERIKAN dolarina cevirmisler,Vatan neyine,Vatani kim istiyorsa.....seyine ....seyetsinler.Sehide KELLE diyen bir Basbakanin Insana bakis acisi bu degilmi üstadim.Saygilar....