Ada Fransa’da serisi özellikle farklı bir ülkeye yerleşmiş ya da yerleşmeyi düşünen ailelerin çocuklarına önerilebilir. Anne babalar da çocuklarının yaşayabilecekleri uyum sorunlarına önceden hazırlık yapmak için bu minik göçmen kuşun maceralarından faydalanabilirler.
Şule Tankut Jobert, Fransa’da yaşayan bir Türk yazar. Kaleme aldığı Ada Fransa’da isimli seride, annesi Türk, babası Fransız olan Ada isimli minik bir kız çocuğunun, ailecek Paris’e taşınmaları üzerine yaşadığı uyum sorunlarını ve bir çocuğun gözünden iki kültür arasındaki farkları bir anı içtenliğiyle anlatıyor.
Ada’nın maceralarına Kuşların Başka Şarkılar Söylediği Ülke isimli kitapla başlıyoruz. Bu kitapta minik kahramanımızın ailesini, hayallerini, Ahtıpış’ı, Ördök’ü, Saçlı’yı ve diğer oyuncaklarını, en çok da kendisini tanıyoruz. Kitap boyunca tüm olayları Ada’nın ağzından dinlediğimiz, dünyayı onun gözlerinden gördüğümüz için bir çocuğun düşebileceği tüm şaşkınlıklara, yanlış anlamalara tanık oluyor, onunla çok yakın bir empati kurabiliyoruz. Yazarın böyle bir anlatım tarzını seçmesi, aslında oldukça sıradan sayılabilecek taşınma, uçağa binme, yeni bir eve yerleşme gibi olayların bir çocuğun aklında ve hayalinde nasıl bir heyecana dönüşebileceğini gösterme açısından da keyifli bir okuma sağlıyor.
İkinci kitap olan Okul Çok da Sıkıcı Değilmiş’e başladığımızda, Ada Fransa’ya nispeten alışmış durumda, ama bu kez de hayatında ikinci bir yenilik oluyor. Önemli bir bölümü göçmen çocuklardan oluşan bir okula başlıyor ve farklı milletlerden arkadaşlar ediniyor. Onlar sayesinde dünyadaki diğer kültürlerin varlığını öğrenip yeni şaşkınlıklara düşüyor. Fransa’da milliyetçi kesimin göçmenlere gösterdiği soğuk tavırlarla da yüzleşmek durumunda kalan Ada, bu kitabında bize farklı bir ülkede çocuklarımızın yaşayabileceği dışlanma sorunlarına nasıl müdahale edebileceğimize dair ipuçları veriyor. Hüzünlü bir yolculuk anlatan ilk öyküye göre daha eğlenceli olayların yaşandığı kitapta, çocukların ailelerinden nasıl etkilendiklerini, başka milletler, ülkeler hakkındaki düşmanca sözlerimizin minik kalpler ve beyinlerde nasıl hasarlara yol açtığını, ırkçı babası yüzünden Ada’ya ve diğer göçmenlere düşmanlık besleyen, ama aslında bunun nedenini bilmeyen minik Fransız Cyril örneğinde görüyoruz. Bu kitapla tanıştığımız ve serinin sonuna kadar ayrılmayacağımız diğer önemli karakter de Ada’nın güzel ve sevgi dolu öğretmeni Arlette.
Güzel bir aile
Üçüncü kitap Kardeşimi Birazcık Seviyorum, sadece minik bir göçmen kuşun değil tüm çocukların karşılaşabileceği bir olaya, kardeş kıskançlığına odaklanmış. Ada, bir yandan yeni ülkesine ayak uydurmaya çalışırken, bir yandan da başta çok istediği kardeşi Arda’nın evdeki egemenliğine ortak olmasını içine sindirmeye uğraşıyor.
Ada’nın şansı, birbirlerini çok seven bir anneyle babaya sahip olması ve Fransız baba ile Türk annenin aralarında yaşanan doğal kültür çatışmalarını çocukları söz konusu olunca bir yana bırakıp onların mutluluklarına odaklanması. Çok demokrat bir aile Ada’nın ailesi, önemli kararlar alınacağı zaman aile toplantıları düzenleniyor ve bu toplantılarda sadece çocuklar değil, Ahtıpış ve Ördök gibi Ada’nın oyuncakları da söz hakkına sahip oluyor!
Ada Fransa’da kitapları özellikle farklı bir ülkeye yerleşmiş ya da yerleşmeyi düşünen ailelerin çocuklarına önerilebilir, Ada bu çocuklar için kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlayacak, başka çocukların da benzer sıkıntılar çektiğini ve bu sıkıntıların geçici olduğunu anlamalarına yardımcı olacak sevimli bir arkadaş olabilir. Anne babalar da çocuklarının yaşayabilecekleri uyum sorunlarına önceden hazırlık yapmak için bu minik göçmen kuşun maceralarından faydalanabilirler. Ama bunun ötesinde, farklı bir şehre taşınmak, farklı bir okula kaydolmak, bir kardeş sahibi olmak gibi hayatında büyük bir değişiklik yaşayan, yaşama ihtimali olan tüm çocuklara ve anne babalarına söyleyecek sözü var Ada’nın.
Ada Fransa’da kitaplarının bir diğer güçlü yönü ise yerli kitaplarda az rastlanan kalitedeki görselliği. Kitapların hem tasarımını hem de çizimlerini yapan Engin Deniz Erbaş’ın, anlatılan olayları birebir resimlemek yerine bu olaylardaki duyguyu ve temayı yansıtan daha yaratıcı çizimlemeleri tercih etmesi, öykülerin gücünü artırmış. Yazarın ilk kitaptaki önsözde de belirttiği gibi, Deniz Erbaş Ada’ya, okurken öykünün içine daha iyi girmemizi sağlayan kendine has bir karakter, bir yüz kazandırmış.
Ada Fransa’da kitapları, bir çocuğun ağzından anlatılsalar da, cümleler bazen uzun olabildiği için belli bir yaşın üzerinde ya da okuma tecrübesi fazla olan çocuklara daha kolay ulaşabilirler. Yakın bir zamanda Fransa’da da yayımlanması planlanan bu kitaplar, bazı Fransızlara ve çocuklarına göçmen çocuklarla empati kurmalarında yardımcı olursa ve birkaç minik kalbin kırılmasını bile önlerse önemli bir iş başarmış olacak.
* KUŞLARIN BAŞKA ŞARKILAR SÖYLEDİĞİ ÜLKE
* OKUL ÇOK DA SIKICI DEĞİLMİŞ
* KARDEŞİMİ BİRAZCIK SEVİYORUM
Şule Tankut Jobert’ın yazdığı, Engin Deniz Erbaş’ın resimlediği kitaplar Kelime Yayınları tarafından yayımlanmıştır ve her bir kitap 6.5 YTL’dir.