Yargıtay'dan aldatılan kadını korumaya yönelik bir karar çıktı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşini aldatan ve boşanmaya karar veren bir erkeği, özürlü çocuğu ve evinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum etti.

Yargıtay'a göre, bunalımlı dönemde eşine hakaret eden kadın kusurlu sayılamaz.
En temel boşanma nedenlerinden sayılan aldatmaya ilişkin olarak Yargıtay'dan örnek bir karar geldi.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, evliyken eşini aldatan erkeği, iyi bir gelire sahip olduğu halde özürlü çocuğuyla ve eviyle ilgilenmediği gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum etti.

10 yıllık evli olan bir çift evliliklerinin son yıllarında yaşadıkları sıkıntı nedeniyle boşanmaya karar verdi. Davayı açan koca, eşinin güvensizliğinden ve hakaretlerinden yakındı.

Özürlü olan çocuklarının velayetinin de karısında kalmasını istedi. Karısı ise davanın reddini ve boşanma kararı verildiği takdirde maddi ve manevi tazminat talep etti.

Yerel mahkeme çifti boşadı, çocuğu da anneye verip nafakaya hükmetti, tazminat istemini ise reddetti. Dosya Yargıtay'a geldi ve bozuldu. Bunun üzerine son sözü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu verdi.

Genel Kurul "erkek tazminat ödemeli" dedi. Genel Kurul, boşanmak isteyen kocanın eşini aldattığının ve iyi bir gelire karşın eviyle ilgilenmediğinin sabit olduğu sonucuna vardı.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na göre, aldatılmış bir kadının bunalımlı dönemde eşine hakaret etmesi kusur sayılamaz.

Genel Kurul kararında, "bütün gününü özürlü çocuğuna ayıran, yaşamını ona adayan bir annenin, eşini beklemesi ve kendisine yardım etmesini düşünmesi kadar doğal bir gereksinim olamaz. Fakat, davalı kadın bu ilgiyi görmediği gibi, bir de eşinin ihanetiyle karşılaşmış, bu nedenle bunalımlı bir zamanında şahidin söylediği sözleri de söylemiş olabilir" denildi.