Sekiz ayrı kimlikten kaydı var
2 yıl önce kuyumcu dükkanına giren hırsızlar, 16 kilo altın ve yüklü miktarda parayı çaldı.
Polis, şişe ve izmaritlerdeki tükürük örneklerinden DNA testiyle Gürcistanlı Mamuka Vachiberadze’nin kimliğini belirledi. Aranan Vachiberadze’nin o dönemde cezaevinde yattığı ortaya çıktı. Yakalanana kadar cezasını tamamlayıp çıkan soyguncu, yurt dışına çıkarken yakalandı.
BEŞİKTAŞ’ta Star Kuyumculuk’ta 2 Mayıs 2006 gecesi meydana gelen hırsızlık, sabah kuyumcu Yusuf Akay’ın işyerine gelmesiyle ortaya çıktı. Yusuf Akay, hemen polise haber verdi. Olay Yeri İnceleme ekibi, dükkánda bulduğu boş su şişesi ve sigara izmaritlerini inceledi. Kriminal laboratuvarda yapılan incelemede, su şişesi ve sigara izmaritlerinde iki ayrı erkeğe ait DNA örnekleri tespit edildi.
DNA örneklerinden biri, polis kayıtlarında daha önce yine Eminönü’ndeki bir kuyumcu soygununa karıştığı belirlenen Gürcistan uyruklu Mamuka Vachiberadze ile birebir örtüşüyordu.
İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan hırsızlık davasının 26 Nisan 2007’deki ilk duruşmasında Vachiberadze hakkında yakalama emri ve yurt dışı çıkış yasağı kararı alındı. Olayın üstünden iki buçuk yıl geçmesine rağmen, polis her yerde aradığı Vachiberadze’nin izine rastlayamadı.
Bu nedenle eylül 2008’deki son duruşmaya kadar davada hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Vachiberadze, 30 Ekim 2008 günü ülkesine dönmek üzere Atatürk Havalimanı’nda bindiği uçakta polis tarafından son anda gözaltına aldı. Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konulan Mamuka Vachiberadze’yle ilgili yapılan incelemelerde arandığı 1.5 yıl boyunca benzer bir suçtan başta Ümraniye daha sonra da Maltepe Cezaevi’nde yatıyor olduğu ortaya çıktı.
Olay tam bir skandal
Aranan bir sanığın, Türkiye Cumhuriyeti cezaevlerinden birinde hükümlü olmasına rağmen bulunamamasının kendisini büyük zarar uğrattığını söyleyen Yusuf Akay, tepkisini "Devlet, aradığı kişiyi kendi cezaevinde olmasına rağmen nasıl bulamaz? Benim bugünkü fiyatlarla toplam 700 bin YTL tutarında altınımı ve paramı çaldılar. Bu adam zamanında bulunmuş ve ifadesi alınmış olsaydı belki de altınlarımı geri alabilecektik" diye dile getirdi.
Olayı bir "skandal" olarak değerlendiren Yusuf Akay’ın avukatı ise "Polis, teknolojinin son imkanlarını kullanarak hırsızın su içtiği şişeden kimliğini tespit ediyor. Ancak kimliğini tespit ettiği şahsı cezaevinde bulamıyor. Bir buçuk senedir duruşmalara gidip geliyoruz. Toplam birer dakika süren duruşmalardan ’Yakalanmasının beklenmesine’ kararıyla ayrılıyoruz.
Oysa adam cezaevinde başka suçtan yatıyormuş. Burada idarenin çok ciddi bir kusuru var. İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere kusuru olanlara karşı tazminat davası açmaya hazırlanıyoruz" diye konuştu.
İyi derecede Türkçe konuşabilen Mamuka Vachiberadze (Gogi Gochelashvili) İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmasında suçlamaları reddederek, "Ben başka bir suçtan yaklaşık iki senedir cezaevinde yatıyordum. Tahliye oldum. Ülkeme dönmek üzere uçağa binmiştim. Polisler gelip beni aldı" diye kendini savundu. Mahkeme Vachiberadze’yi, hırsızlık, mala zarar vermek ve ilgili diğer TCK maddeleri gereği 6,5 yıl hapis cezasına mahkûm etti.
Poliste sekiz ayrı kimlikten kaydı var
MAMUKA Vachiberadze’nin avukatı olayda polisin ihmali olduğunu savunarak, "Müvekkilim yaklaşık iki yıldır cezaevinde başka bir suçtan yatmaktaydı. Bu süre içinde Star Kuyumculuk soygunuyla ilgili herhangi bir suçlama yapılmadı. Arandığından habersiz, tahliye olduktan sonra ülkesine dönmek isterken havalimanı pasaport kontrol noktasında gözaltına alındı.
Suçlamadan böylece haberdar olduk. Müvekkilimin poliste 8 ayrı kimlik kullandığına dair kayıtlar var. Bu bilgilere ulaşmaları ismini yazıp bir düğmeye basmaları yeterli. Her ne kadar Gogi Gochelashvili adıyla cezaevinde yatıyor olsa da polisin bunu bilmemesi mümkün değil" dedi.
