Vahşi cinayet sil baştan

Buzdolabı cinayeti sanığı yeniden yargıç önünde

İZMİR'in Urla İlçesi'nde, kız arkadaşı Funda İşsiz'i 37 yerinden bıçaklayarak öldürüp, cesedini kullanılmayan bir binadaki buzdolabına sakladığı iddiasıyla ömürboyu hapse mahkum edilen Celalettin Erkal, Yargıtay'ın bozma kararının ardından ikinci kez hakim önüne çıktı. Duruşma, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na yazılan yazının yerine ulaşıp ulaşmadığının araştırılması için ertelendi.

2005 yılının Kasım ayında, babası Selçuk Erkal'ın Urla Emniyet Müdürlüğü'ne getirdiği 23 yaşındaki Celalettin Erkal, kız arkadaşı 16 yaşındaki Funda İşsiz'i bıçakla öldürerek cesedini bir otelin yakınındaki kullanılmayan binaya sakladığını itiraf etti. Binada yapılan aramada, çalışmayan bir derin dondurucuda genç kızın cesedi bulundu. Celalettin Erkal, cinayeti Funda İşsiz'in cep telefonunda bulduğu mesajlar üzerine, kendisini aldatıldığından şüphelenerek işlediğini öne sürdü.

İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonunda, tutuklu sanık Erkal, mağdurun 18 yaşından küçük olması da dikkate alınıp, cinayetin ‘canavarca hisle işlendiği’ kanaatine varılarak önce ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın yakınlarına olayı anlatıp polise teslim olması nedeniyle bu ceza ömürboyu hapise çevrildi. Yargılama sürecinde, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin ‘cezai ehliyeti tamdır’ raporu verdiği Erkal'ın, avukatı kararı temyiz etti.

KARAR BOZULDU

Dosyayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin, ‘18 yaşından küçük kişiye karşı canavarca hisle adam öldürmek’ suçunu işlediği gerekçesiyle sanık Erkal'a verilen ömürboyu hapis cezası kararını bozdu. Yargıtay, sadece öldürme kastına yönelik çok sayıdaki yaranın, canavarca his saiki ile insan öldürme suçuna kanıt sayılamayacağını, ancak suçun, ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı’ işlenmiş olması nedeniyle sanığın eyleminin yine nitelikli kasten öldürmek suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun 82'inci maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Bozma kararında ayrıca, sanığa olay öncesinde, Urla Devlet Hastanesi'nde, psikoterapi ve ilaç tedavisi tavsiye edilen rapor karşısında, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin verdiği raporun yeterli görülmeyip, İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nden rapor aldırılması gerektiği de vurgulandı.

“AKIL SAĞLIĞIM YERİNDE”

Yargıtay'ın kararının ardından İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına, tutuklu sanık Celalettin Erkal, ölen Funda İşsiz'in annesi Huriye İşsiz ve babası Nazmi İşsiz ile avukatları katıldı. Duruşmada konuşmayan Celalettin Erkal, “Akıl sağlığım yerinde” demekle yetindi.

Cumhuriyet Savcısı, sanığın suçu ‘canavarca hisle’ işlediğinin anlaşıldığını, hastaneden verilen, akıl salığının yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğu yönündeki raporun yeterli görülmesi gerektiğini belirtti, kararda direnilmesini istedi. Anne Huriye İşsiz ve baba Nazmi İşsiz, sanığın ailesine ait Urla'da bulunan evin satılmak istendiğini, satılmaması için ithiyati tedbir konulmasını talep etti. Mahkeme başkanı, bu konunun kendi mahkemelerindeki davayla ilgisi olmadığını, açılan tazminat davasının görüldüğü mahkemeye başvurmaları gerektiğini belirtti.

Mahkeme heyeti, sanık için İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nden yeni rapor alınması için yazılan yazının ulaşıp ulaşmadığının sorulması için duruşmayı 14 Ekim'e erteledi.

Funda İşsiz'in ailesinin 200 bini manevi, 200 bini maddi olmak üzere toplam 400 bin TL tazminat istemiyle Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları dava sürüyor.