19
Mayıs
2025
Pazertesi
YAŞAM

Bu öyküler kıskandırdı

Kıskandıran öyküler

Şizofreni hastalarının öykü yarışması sonuçlandı. Yazar Mario Levi, “Açıkçası, dereceye giren ve girmeyen eserler arasında da kıskanacağım cümleler, ifadeler vardı” dedi

Birinciye 2500 TL, ikinciye 1500 TL ve üçüncüye 1000 TL ödül verildi. Her 3 yarışmacı da Mario Levi Yazı Atölyesi’nden bir sezonluk eğitim hakkı kazandı.

Şizofreni hastalarının topluma katılmasını sağlamak ve topluma da şizofreniyi tanıtmak için Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Bilim İlaç işbirliğinde “Ateşin Düştüğü Yerden: Sesler, Yüzler, Öyküler” adlı öykü yarışması sonuçlandı.
Şizofreni hastalarına yönelik öykü yarışmasının sonuçları dün sabah basın toplantısıyla açıklandı. Yazar Mario Levi, Yapı Kredi Yayınları Editörü Murat Yalçın, tiyatro sanatçıları Payidar Tüfekçioğlu, Tuncel Kurtiz, psikiyatrist Doç. Dr. Haldun Soygür ve Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş’tan oluşan jürinin seçtiği öyküler, hem kitap olarak bir araya getirilecek, hem de jürinin belirlediği eser İÜ Çapa Tıp Fakültesi Tiyatro Kulübü öğrencileri tarafından sahnelenecek.
Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, yarışmanın şizofreni ve diğer hastalıklara karşı toplumun “damgalamayı”, “yok saymayı” ortadan kaldırmak için iyi bir fırsat oluşturduğunu vurguladı. Yazar Levi de, “Açıkçası, dereceye giren ve girmeyen eserler arasında da kıskanacağım cümleler, ifadeler vardı. Bu yarışma hepimiz için kazançtır” diye konuştu. Dr. Baş ise “Bu yarışma son derece önemli bir sosyal sorumluluk projesidir” dedi.

‘Bu ödül Nobelim’
Yarışmanın birincisi Hüseyin Avni Cinozoğlu, “Daha önce de yazısal alanda ödüller aldım, ama bu ödül benim Nobelim oldu” sözleriyle alkış aldı. İkinci Okay Uludokumacı, üçüncü Yümehan Celiloğlu oldu.

 Öykülerden bazı bölümler
1- Anton Usta
Hüseyin Avni Cinozoğlu: “Benim zamanımda ermişlerin hayat hikayelerine inanan pek az insan kalmıştı. Ama ben mucizeye inanıyordum. Eğer hayatınızda büyük bir uçuruma düşmemiş, hayatla ölüm arasındaki o kıldan ince kılıçtan keskin köprüden geçmemişseniz, mucizeye inanmanız konusunda sizleri ikna edemem. Bazen hayat aykırılıkları da barındırıyordu. Bir tapınak inşa eden Anton Usta dindar bir insan değildi işittiğim kadarıyla. Onun eğlence ve musikiden hoşlandığını, üstelik mey ve işret konulu gazeller yazdığı söyleniyordu. Yıllar sonra tapınaktaki gizli bölmede ince bir hat yazısıyla yazılı Anton Usta’nın şiir defterini buldum. Çok şaşırdım, şiirlerde de mimarideki gibi bir ALTIN ÖLÇÜ söz konusuydu. Kelimeleri sanki bir mermer gibi yontmuş, yumuşatmış...)

 2- Hastanede Kuduz Paniği
Okay Uludokumacı: “Ortadoğu ve Balkanların sayılı akıl hastanelerinin birinde büyük bir çam korusu ve bu koruyu mesken bellemiş çok sayıda azgın köpek vardı.
Hastanenin bir ucundaki poliklinikten diğer ucundaki rehabilitasyon merkezine gitmek için, köpeklerin çişleriyle ‘burası bizim’ diye işaretlediği bölgeden yayan veya ring ile geçmek gerekiyordu.
Bir gün, hastanenin diğer ucundaki polikliniklerden bir diğer ucundaki rehabilitasyon merkezine yayan gitmek isteyen, durumu nispeten iyi hastalara korudaki azgın köpekler yol keserek saldırdı...

 3- Piyanist Olma Hayali
Yümehan Celiloğlu: “Lisedeydim; evde, üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. Bir gün, evde gazeteleri karıştırırken bir haber takıldı gözlerime yarısı yırtık bir gazetenin kültür sanat ekinde. Bir piyanistle ilgili. O zaman pek meşhur olmayan ama gazetenin dipnot düştüğü ve ‘bir gün herkesi kendisine hayran bırakacak o piyanist’ diye yazan o haberi baştan aşağı okudum. Hayalim diyorum işte bu! Ben o piyanistim ya da o piyanist ben olacağım. Ruhumun en derin yanılgısı kopuveriyor düşlerimden, ayaküstü düşüyorum. Gök mavilikleri deniz sularına karışıp yok oluyor, ölüyor bütün sessizlikler...”


 

Milliyet
Yayın Tarihi : 6 Şubat 2009 Cuma 03:45:09
Güncelleme :6 Şubat 2009 Cuma 04:11:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?