30
Nisan
2025
Çarşamba
YAŞAM

Erkekler eşlerini neden aldatır?

Erkekler eşlerini neden aldatır? 
Ünlü zoolog Desmond Morris evrimin bir erkeğin eşine sadık kalması için uygun şartları yaratmadığını öne sürüyor


Tanınmış zoolog Desmond Morris, Türkçeye "Çıplak Erkek: Erkek Vücudu Üzerinde Bir Araştırma" adıyla çevrilebilecek yeni kitabında, erkeğin zaman içinde maymun atalarına oranla çok değiştiğini yazıyor. Atalarının genelde tek bir cinsel stratejisi olmasına karşın insanın erkek cinsinin iki cinsel stratejisi olduğunu ileri sürüyor. Bu cinsel stratejilerden biri bir dişiye aşık olmak ve onunla uzun vadeli ilişkiye girmek.
Kitapta ileri sürülen görüşleri özetlemeyi deneyeyim. Evrim açısından düşünülürse bu uzun vadeli ikili ilişkinin küçük bir kabile için avantajı, kadınların erkek avcılar tarafından ortaklaşa kullanılmasıydı. Diğer canlıların tersine, insan erkeği tek başına avlanacak kadar kuvvetli ve çabuk olmadığından grup halinde avlanmak zorundaydı. Bu durumda gruptaki lider erkeğin, diğerlerinin aktif desteğine muhtaç olması doğal. Eğer kadınları kendine saklasaydı, ihtiyaç duyduğu desteği bulamayacaktı.
Kabilelerde erkek ve kadının bir aile oluşturmasının diğer bir avantajı da çocukların anne ve babalarını bilebilecek olması. Çocukların bakımına babanın da katılması evrim açısından büyük bir önem taşıyor. Bir erkek, çocuğunu kucağına ilk aldığında babalık duyguları kabaracak ve ilerideki yıllarda ona zaman ayıracak, ilgi gösterecek ve büyümesine yardımcı olacaktır.


Erkeğin iki stratejisi
Morris'e göre, erkeklerin cinsellikte sahip olduğu iki stratejiden ilki sevgi, zaman ve koruma gibi olguları aileye bol bol vererek çocuklarının yaşama şanslarını artırmak. İkincisi daha ilkel bir içgüdüden kaynaklanıyor. Bu da spermleri mümkün olduğu kadar çok dişiye aktarmak.
Kocası veya partneriyle uzun vadeli bir ilişki içinde olan bir kadın niçin başka bir erkekle ilişki kurar veya kurmayı düşünür? Öyle ya, durum ortaya çıkarsa aile için tehlike çanları çalacaktır. Kadın bunu bilir. Kitaptaki bir açıklama şöyle: İnsan dişisi, erkekleri iki değişik şekilde görmeye göre programlanmıştır. Birincisi, erkeklerin aileyi koruma yetenekleri, iyi bir baba ve eş olup olamayacakları güvenilirlikleri ve sosyal başarılarıyla ilgilidir. İkincisi ise fiziki görünüşüyle ilgili. Erkeğin çocuğuna geçireceği genleri iyi mi?


Aslında tek eşlidir
İdeal uzun vadeli ilişkide erkek fiziksel yapı açısından sağlamsa, iyi bir eş ve baba olacak kişiliğe sahipse kadının başka bir erkekle ilişki kurmak istemeyeceği düşünülebilir. Ama partnerini yalnızca sosyal etkenlere ve babalığa dayanarak seçmişse fiziki nedenlerle zaman zaman aile dışı ilişkiler içine girebilir.
Eski devirlerle karşılaştırıldığında günümüzün cinsel özgürlüğe sahip toplumlarında 25 çocuktan 24'ü evlilikten doğuyor. Anlaşılıyor ki kuvvetli tohum serpme içgüdüsüne rağmen erkek ikili ilişki içinde yaşamayı yeğleyen monogamik bir varlık.
Yine de sürekli bir ilişki içinde olan bir erkek, yabancı bir kadını gördüğünde o kadınla cinsel ilişki kurmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyor.
Erkeklerin çoğu bu isteği kontrol edebiliyor ve meraklarını hayal güçlerine dayanarak gideriyor. Ama bazen daha ileri gidip "başka" kadınla ilişki kuruyor, merakları tatmin olunca da ilişkiyi bitiriyorlar.


Boşanma oranı yüksek
Kabile toplumlarında bu gibi olgular büyük sorunlar yaratmıyordu. Ama modern toplumlar çok daha girift bir yapıya sahip olduklarından aile biriminin çatlama olasılığı günümüzde çok daha yüksek. Geçmişe oranla boşanma oranı fazla. Örneğin, 21'inci yüzyıl Amerika'sında evlenenlerin yüzde 34'ü boşanıyor. Bu oran İngiltere'de yüzde 36.
Peki kabilelerin gelişiminde bu kadar önemli olan aile birimi böyle derin temellere dayanıyorsa, evrim onu niçin sürekli hale getirmedi?
Sorunun yanıtı erkeklerin çiftleşme stratejilerinin geliştiği ilkel çağlarda yatıyor. Bu devirlerde erkekler avlanırken, kadınlar doğururken büyük tehlikeler altındaydı. Çiftlerden her ikisi de genç yaşta ölebilirdi. Eşleşme stratejisi çok katı olsaydı, tek kalan çiftin kendine tekrar eş bulması çok güç olabilirdi.
Eğer belirli bir matem devresinden sonra yalnız kalan genç yetişkinlerin kendilerine yeniden bir eş edinmeleri mümkün olsaydı bundan kabile büyük yarar sağlamış olacaktı.


Avlanma biçimi değişti
Yaşamı ve soyu devam ettirme açısından aile biriminin yapısı mükemmeldi. Yani yaşam boyu tek bir eşle başlayan ama soyun devam etmesi için ölüm durumunda başka eşlere de olanak tanıyan bu evrimsel gelişim günümüzde boşanma gerçeğine neden olmuştur.
Bunun ana gerekçesi erkeğin avlanma biçiminin evrimsel değişimiydi demek ki. Tehlikelerle dolu "avlanma" yeri artık değişmiştir. Günümüz erkeği sabahları evinden, büyük şehirlerin iş merkezlerine doğru, başka tür bir ava gitmek için çıkıyor. İşinde kendini kadın çalışma arkadaşlarının yanında buluyor. İlkel devirlerde av arkadaşları hiçbir zaman kadınlar olmamıştı.
Anlaşılan evrim, erkeğin bir eşe sadık kalması için şartları uygun kılmamış.

Nevsal Elevli / Milliyet
Yayın Tarihi : 28 Ocak 2008 Pazartesi 16:34:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?